islami-cihad.jpg

Direniş ile Siyonizm arasında kurulan yeni caydırıcı denklemler

İsrail şu anda şaşkın ve kafası karışmış bir durumda, ne çözüm seçeneği ne savaş seçeneği ne de katliamların sürüp sürmeyeceği hakkında bir şey yapabiliyor. Direniş ise işgal altındaki Filistin'in güneyindeki Siyonist yerleşimlerini bombalayarak düşmanın saldırılarına verdiği güçlü cevaplarla, caydırıcılık denklemlerini sağlamlaştırmayı başardı.

1 Mart 2020 Pazar

İNTİZAR - Siyonist İsrail rejimi, Filistinli Direniş gruplarıyla girdiği son tırmandırma eylemleriyle caydırıcılık denklemini kendi lehine çevirmeye çalıştı. Direniş tarafından dayatılan bu denklem, işgal ordusunun bölgede gücünü kısıtlıyor ve sahada kendi kurallarını masaya yatırmasını engelliyor. Direniş bir kez daha bu denklemi sağlamlaştırarak, Gazze'yi izole etmek, Direnişi silahsızlandırmak ve seçimlerden önce İsrail'e zafer kazandırmak isteyen Siyonist düşmanı yenilgiye uğratmayı başardı. Sonuç, Gazze Şeridi'ni yeniden açmak ve balıkçılık alanını 15 deniz miline çıkarmak zorunda bırakarak, Siyonistleri hayal kırıklığına uğrattı.

Buna karşın İsrail medyası, Gazze Şeridi'ndeki çatışmalar ve Filistin Direniş'i tarafından kurulan caydırıcılık denklemlerinin Netanyahu hükumeti üzerindeki etkileri ve Direniş'in yeteneklerinin İsrail'in siyasi koridorlarında kopardığı gürültü ile meşguldü.

İsrail şu anda şaşkın ve kafası karışmış bir durumda, ne çözüm seçeneği ne savaş seçeneği ne de katliamların sürüp sürmeyeceği hakkında bir şey yapabiliyor. İsrail artık bildiğimiz mantalitesine sahip değil, artık bu meseleyi kapatarak bu işten kurtulacak bir plan arayışı içerisinde kıvranıyor.

Siyonist hükumeti bir kez daha hedeflerini elde etmeyi başaramadı. Direniş ise işgal altındaki Filistin'in güneyindeki Siyonist yerleşimlerini bombalayarak düşmanın saldırılarına verdiği güçlü cevaplarla, caydırıcılık denklemlerini sağlamlaştırmayı başardı. Buradaki Siyonistlerin hayatını cehenneme çeviren Direniş, Tel Aviv'e ve Siyonistler için hayati öneme sahip bölgelerin derinliklerine uzanan bombardıman tehdidinin çemberini genişletti. Özellikle Direniş füzeleri işgal altındaki güneyde yer alan tüm sömürü bölgelerinde hayatı felce uğratmayı ve yerleşimcileri sığınaklara tıkmayı başardı.

Seyyid Nahale'nin konuşması

İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad En-Nahale'nin konuşması, Yüzyılın Anlaşamsı'na karşı çıkmak üzere iç ve dış cephelere ulaştırılmayı amaçlanan çok önemli siyasi mesajlar taşıyordu. Söz konusu konuşma, Filistin davasının karşı karşıya olduğu hassas koşulların gölgesinde gelmesi bakımındani “derin” mesajlar taşıdığı şeklinde yorumlandı.

Nahale bahsi geçen konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “El-Cihad Hareketi'nin Kudüs Tugaylarındaki kahraman savaşçılarının ilk ateş hattındaki tüm direnişçilerin yanında durduğu Gazze'de, bugün ve her gün, yeni gururlar yaşıyoruz. Burada düşmana yeni denklemler dayatan kahramanca çatışmalarla büyük bir savaşa girildi.

Nahale konuşmasının devamında şu sözleri ekledi: “(Düşman tarafından) Daima kendilerine mubah görülen Gazze, bugün savaş denklemlerinde hesaba katılan önemli bir cephe ve ana unsur haline geldi. Düşman bu unsur için artık savaş teorileri ve planları geliştirmek durumunda kaldı.”

Gazze'nin bugün tüm yoksulluğuna rağmen düşmanı kuşattığını belirten Nahale sözlerini şöyle sürdürdü: “Gazze bugün yeni gerçekleri dayatıyor ve eski teorileri düşürüyor. Ne kadar dayanırsa, o kadar muzaffer olacaktır. Yalancı barış pazarlamacılarına itibar etmeyin.”

Askeri tur, İslami Cihad Hareketi'nin askeri kanadı olan Kudüs Tugayları ile Siyonist düşman arasındaki savaş, Perşembe akşamı saat 11.30'da Kudüs Tugayları ile İslami Cihad'ın attığı son imza ile sona erdirdi. Bu son imza, işgal güçlerinin “aptallıkları”nın sonuçlarını yaşamasını durdurmak için ateşkes arabuluculuğuna soyunan herkese gerekli mesajı iletmiştir. Zira işgal güçleri bu aptallıklarını şehid Muhamemd Naim'in cesedine işkence etmeye kadar vardırmıştı.

Kudüs Tugayları, İsrail seçimlerinden birkaç gün önce işgal güçlerine dayattığı caydırıcı denge denklemini büyük bir ustalıkla yönetti. İşgal devletinde bazı hayati öneme sahip tesisleri felce uğratarak İşgale daha çok kayıplar verdirmeye devam eden Kudüs tugayları, hiçbir can kaybı vermedi. Bu şekilde tren seferlerini durduran Direniş ayrıca Gazze Şeridi'ndeki tüm gasp edilen yerleşim bölgelerinde okullara ara verilmesine sebep oldu. Bu durum, Kudüs Tugaylarının bu savaşı deneyim ve yüksek manevra kabiliyetiyle yönettiğini vurguluyor.

Kudüs Tugayları bu savaş turunda cevaba karşı cevapla karşılık vererek caydırıcılık dengesi denklemini kanıtlamış oldu. İsrail işleri analisti Abdurrahman Şihab'a göre, bu yeni denklem Han Yunus'un doğusunda İsrail tarafından işlenen iğrenç suçun acımasızlığına dayanıyordu. Zira bu işkence görüntüleri Direniş'e dünyayı sarsan bu iğrenç suça cevap vermek için meşru zemin hazırladı.

Son tırmandırmanın sonuçları

Birincisi: Düşman hükumetinin girdiği çıkmaz, askeri seçeneklerinin önündeki tüm umutların tıkanması gölgesinde büyüyor. Yıpratma savaşının sürdürülmesi, yerleşimcileri Netanyahu hükumetine karşı daha fazla öfkelenmeye götürürken, Gazze Şeridi'ni istila ederek saldırıların genişletilmesi seçeneğinin ise sonuçları asla garanti edilemez. Bu seçenek belki de işgal ordusunun büyük çaplı bir yıpratma savaşına batarak boğulmasına yol açacaktır. Dolayısıyla Netanyahu hükumetinin kendisini tekrar 2006 yılında Güney Lübnan'da sergilenen sahnenin karşısında bulması muhtemeldir. Sonuç, yine hezimet olacaktır. Elbette Siyonist varlığın derinliklerini hedef alacak olan Direniş füzeleri de bu kez savaşta boy gösterecektir.

İkincisi: Gazze Direnişi ile Siyonist işgal ordusu arasındaki son çatışmaların, Direniş seçeneğinin kökleşmesi, Direniş'in caydırıcı yeteneklerinin büyümesi ve Filistin halkının Direniş tarafına doğru güçlü bir şekilde yöneldiğine işaret ettiğini söyleyebiliriz. Meşru ulusal haklarını savunma yeteneğine güvenen Filistinliler, Siyonist yerleşimcilerin aksine davaları uğruna kayıplar vermeye hazırdır. Bu, Gazze Şeridi'ne abluka dayatarak daha fazla acı çekmelerini ve bunun neticesinde Direniş'e karşı ayaklanmalarını isteyen Siyonistler ve Arapların gerici planları için büyük bir yenilgi anlamına geliyor.

Böyle bir zamanlamada alınan bu yenilgi, aynı zamanda Filistin davasını tasfiye etmeyi amaçlayan Yüzyılın Anlaşması'na ve bu tek taraflı anlaşmayı pazarlamaya çalışan Arap rejimlerine de güçlü bir tokat indirmiştir.

Kaynak: Al-Waght
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar