25811-GB2003_Coronavirus_EU_Stethoscope_1623865153_1200.jpg
  • Anasayfa» 
  • Analiz»
  •  Korona krizi, İtalya’ya sırtını dönen Avrupa’nın kapılarını birbirine kapatıyor

Korona krizi, İtalya’ya sırtını dönen Avrupa’nın kapılarını birbirine kapatıyor

Koronavirüs, uzun yıllardır insan hakları ve karşılıklı işbirliği gibi sahte sloganları dilinden düşürmeyen Avrupa Birliği ülkelerinin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Bugün gelinen noktada bu ülkelerin bu tehlikeli virüsün tedavisi için ortak çalışmalar yürüterek dayanışma içinde olması gerekirken bunun yerine kendi aralarındaki sınırları kapatarak birbirlerine sırtını döndüğünü görüyoruz.

21 Mart 2020 Cumartesi

İNTİZAR - Onlarca yıldır işbirliği ve dayanışmayı destekleyen büyük güçler, Avrupa Birliği'ni bölgesel ve küresel birliğin sembolü olarak piyasaya sürüyorlar. Kurulduğundan beri Avrupa Birliği modelinin, tüm dünya için bir işbirliği örneği olduğundan bahsediliyor. Gerçekten de, küreselleşme çağında Avrupalıların güvenlik, ekonomi, kültür, sağlık ve politika açısından ortak bir kadere sahip büyük birer ülke haline geldiğine inanılıyordu. Ancak bu kez, Avrupa Birliği'nde dayanışma, işbirliği ve genişleme teorisini savunanlar, koronavirüsün çok sayıda Avrupa ülkesine yayılmasından sonra bir çıkmaza girmiş gibi görünüyor. Geçtiğimiz günlerde raporlar yüz milyondan fazla Avrupalının karantinaya alınmasından sonra, Avrupa'nın bu yeni salgının çukuru haline geldiğini gösterdi. Bu koca kıtanın ülkeleri birbirleri arasında yolculuklar ve hareketin daha fazla kısıtlanmasıyla eşzamanlı olarak dükkânlar, kafeler, sinemalar, spor salonları ve halka açık eğlence mekânlarını kapatarak bu salgınla savaşıyor.

Bununla bağlantılı olarak, haber kaynakları İspanya'nın koronavirüsün yayılması düzeyinde dünyadaki dördüncü ülke olduğunu ve bundan dolayı salgınla mücadele etmek için İtalya'ya katılarak ulusal bir karantinaya girdiğini aktardı. Bunula birlikte, ülkeler arası yolculuk ve seyahat için yeni kısıtlamalar getiriliyor. Aynı kaynaklar, İtalya'daki 24.700 vaka ve 1.809 ölü sayısına karşın, İspanya'da koronavirüsüne yakalanan yeni vakaların sayısının 7.850'yi aşarken, ölü sayısının da 300'ü bulduğunu ortaya koyuyor. Benzer önlemleri geçen hafta alan Fransa'da da, yeni koronavirüsü nedeniyle 127 kişi hayatını kaybetti. Yönetim kafeler, restoranlar, sinemalar ve dükkanlar başta olmak üzere çok sayıda mekanı kapatma kararı aldı.

Korona krizi Avrupalıların gerçek yüzünü ortaya çıkardı

Dünya Sağlık Örgütü'nün koronavirüsü dünyanın karşı karşıya kaldığı en kötü kriz olarak ilan etmesiyle birlikte, haber kaynakları birçok ülkenin özellikle virüsün merkezine dönüşen Avrupa ülkelerine karşı sınırlarını kapattığını aktardı. Kaynaklar ayrıca, Fransa ve Almanya'nın sınırlarının bir kısmını kapatmasının ardından Avrupa Birliği'nin 30 gün boyunca AB ülkeleri arasında seyahat yasağını önerdiğine dikkat çekti. Avrupa Birliği İcra Komisyonu Başkanı da, korona salgınını önleme girişimleri kapsamında, zaruri olmayan nedenlerle Avrupa Birliği ülkeleri arasında yolculuk yapan kişilere 30 günlük bir seyahat yasağı getirme önerisini açıkladı.

Başta İtalya ve İspanya gibi çok sayıda Avrupa ülkesinin sağlık içi acil durum ilan etmesi ve ülkeyi olduğu gibi karantinaya almasının yanı sıra, restoranlar, barlar ve önemli müzeleri kapatmak gibi pek çok önleyici tedbirin alınmasının ardından, diğer Avrupa ülkelerinin de koronavirüsü ile savaş kapsamında aynı önlemleri alması bekleniyor. Son olarak, Almanya virüsün yayılmasını durdurmak için, kendisinden önce bu önlemleri alan birçok Avrupa ülkesine katılarak sınırlarını kapattığını duyurdu. Almanya, geçtiğimiz Pazartesi günü sabahı Fransa, Avusturya ve İsviçre ile ticari trafik dışında sınırlarını kapattı.

Koronavirüs, uzun yıllardır insan hakları ve karşılıklı işbirliği gibi sahte sloganları dilinden düşürmeyen Avrupa Birliği ülkelerinin gerçek yüzünü ortaya çıkardı. Bugün gelinen noktada bu ülkelerin bu tehlikeli virüsün tedavisi için ortak çalışmalar yürüterek dayanışma içinde olması gerekirken bunun yerine kendi aralarındaki sınırları kapatarak birbirlerine sırtını döndüğünü görüyoruz.

İspanya'daki “Bask” Üniversitesi'nden bir felsefe profesörünün “New York Times” gazetesine yazdığı makalesinde yer verdiği şu satırlar dikkatimizi çekiyor: “Bu tehlikeli virüs ortaya çıkmadan önce ABD ve Meksika ile Macaristan, Sırbistan, Hırvatistan ve diğer bazı bölgeler arasında duvarlar inşa etmek ve ulusal sınırları kapatmaya yönelik küresel bir eğilim vardı. Bu yeni doğan milliyetçilik, göçmenlerin gelmesi korkusuyla besleniyordu. Birçok kişi, etnik temizliğin ülkeler arasında yüksek duvarlar inşa edilmeden elde edilmeyeceğine inanıyordu. Gelin görün ki, virüsün yayılmasını sınırlamak için sınırların kapanması, yolculuk yasağı ve ülkelerin karantinaya alınması, önemli tıbbi tedbirler olsa da semboliktir. Gerçekte, Avrupa ülkelerinin aldığı bu tedbirler, bu ülkelerin sürekli tekrarladıkları sloganlarıyla tamamen çelişmektedir".

Koronavirüs Avrupa Birliği'nin sloganlarının sahte odluğunu gösterdi

Koronavirüs Avrupa ülkelerinden birçoğunun birkaç yıl önce katıldığı NATO ekseninin bir rüyadan ibaret olduğunu ortaya koydu. Zira bu ülkeler, Avrupa birliğinin önde gelen üyesi ve NATO'nun bir üyesi olan İtalya'ya en çok ihtiyacı olduğu anda arkasını döndü. Bunun yanı sıra, İtalya dünyanın en büyük sanayi ülkelerinin üyesidir. Ancak ne yazı ki, şu anda bu müttefiklerin de ihtiyaç anında dostlarını terk ettiğini görmekteyiz.

Aslına bakarsanız, koronavirüs ve birçok Avrupa ülkesinde oluşturduğu krizler ortak güvenlik, ortak ekonomik, ortak kader, finans ve nakit ittifakı meselesidir. Avrupa ülkelerinin birliği ve dayanışması, barış ve istikrar zamanlarında dillerinden düşürmediği sahte sloganlardan ibarettir. Bu noktada, her Avrupa ülkesinin kendi yolunu çizdiği ve medeni görünen bu dünyanın kriz zamanında hiç de uygar olmadığı açıktır. Uygarlaşmak şöyle dursun, bu ülkelerin muasır olmayan ülkelerden daha geri kalmış ve acımasız olduğu söylenebilir.

Pekin'e doğru yönelim, inkâr edilemez bir gelecektir

İtalya sözde müttefiklerinin yardım eli uzatması ve işbirliğine her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Bu ülkedeki trajik ölüm oranlarına göz gezdirdiğimizde, günlük 200 kişilere ulaştığını görüyoruz. Bu tehlikeli virüs krizinde eski müttefiklerin nasıl birbirini terk ederek tek tek krizde boğulduğunu göreceğiz. Bu durumda, Avrupa Birliği'nin boş sınırları, İtalyan politikacıları önümüzdeki günlerde Pekin'den yardım istemek üzere Çin'e doğru yöneltecek gibi görünüyor.

Bu kriz Çin'in Batı kültürünün aksine kriz zamanlarında çeşitli ülkelere yardım eli uzattığını hepimize gösterdi. Çin, bu küresel krizle başa çıkabilmek için diğer ülkelerle de işbirliği yapmaya ve bu konuda belirleyici bir rol üstlenmeye hazırdır. Bu temelde, belki koronavirüsü yok edildikten sonra İtalya ve diğer Avrupa ülkelerinin Çin'e doğru yöneldiğini görebiliriz. Bu durum, Çin'in “Tek Kuşak Tek Yol” projesinin ilerlemesine ve eski İpek Yolu'nun tekrar canlanmasına yardımcı olacaktır. Hatta belki de Pekin İtalya ve diğer ülkelere yardımı bu planın başarısı için kabul edecektir.

Kaynak: Al-Waght
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar