İNTİZAR - Ensarullah Hareketi Keşif ve İstihbarat Heyeti Başkanı Abdullah Yahya El-Hakim, dün yaptığı açıklamada Ensarullah'ın Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve işgal altındaki Filistin topraklarında hayati öneme sahip bir hedef bankası olduğunu vurguladı. El-Hakim bu hedeflerin vurulma olasılığının yüksek olduğuna dikkat çekti.
Bu açıklamadan birkaç saat sonra, Suudi koalisyonu sözcüsü, savunma sistemlerinin 4 füze ile 6 İHA'ya karşı koyduğunu itiraf etti. Suudi sözcü tarafından yapılan açıklamada, bu füzelere nerede karşı konduğu bildirilmese de Ensarullah Hareketi sözcüsü bahsi geçen füzelerin hedefine ulaştığını açığa kavuşturdu.
Seyyid Abdullah El-Hakim'in Suudi Arabistan'ın derinliklerindeki hedeflerin vurulduğuna dair yaptığı açıklama, yeni bir durum değildir. Ancak bu açıklamada yeni olan şey ise, Tel Aviv ile BAE'de yer alan hedeflerin işaret edilmesidir. Bu açıklamanın ardından akıllara bazı sorular takıldı. Ensarullah hedef dairesini işgal altındaki Filistin'e kadar genişleten yeni bir strateji mi geliştirdi? Hareket, gerçekten Tel Aviv'e ulaşacak kapasitede füzelere sahip mi? Yoksa bu tehditler psikolojik savaşın bir parçası olarak mı geldi?
Ensarullah Hareketi, Lübnan Hizbullahı'nın yöntemini kullanıyor. Genellikle tehditlerini uyguluyor. Riyad, Cidde ve Suudi Arabistan'ın petrol üretim merkezlerini bombalamakla tehdit ettikten sonra bu söylemlerini füzeler ve İHA'lar ile pratiğe dökerek söz konusu hedefleri hassas bir şekilde vurmayı başardı.
Bu noktada önümüzdeki dönemde Ensarullah tarafından İsrailli hedeflerin vurulmasına ilişkin uzak görülmeyen iki olasılık vardır:
Birincisi: Hareketin Akabe Körfezi'nin en kuzeyindeki Eilat limanını bombalaması olasılığıdır. Çünkü Ensarullah füzeleri ve insansız uçakları daha önce krallığın kuzeybatısında bulunan Suudi Yanbu limanına ulaşmıştır. Eilat limanı ise Yanbu'dan sadece onlarca kilometre uzaklıktadır. Yani, bu liman da Ensarullah füzelerinin menzili dâhilindedir.
İkincisi: İsrail gemilerinin Bab El-Mendeb girişinde ya da Kızıldeniz'in güneyinde deniz füzeleri veya hızlı hücum botları ile hedeflenmesi olasılık dâhilindedir.
İran'ın liderliğindeki Direniş Ekseni'nin İran'ın derinliklerindeki İsrail saldırıları ve özellikle de Natanz Nükleer Tesisi'ne yönelik saldırılara karşı intikam tehdidi yapması bu iki olasılığı güçlendiriyor.
Ensarullah Hareketinin, İsrailli hedeflerin bombalanması durumunda kaybedeceği çok şeyi yoktur. Yemen, yaklaşık 6 yıldır Amerikan yapımı "F-16" ve "F-15" uçaklarıyla hava koalisyonunun saldırılarına maruz kalıyor. Sana ya da Sada illerinde İsrail'in uçaklarla bombalayabileceği yer bile kalmamıştır.
Tüm bunlarla anlatmak istediğimiz şey, BAE ya da İsrail işgal devletine balistik füzeler ve İnsansız hava araçları ile saldırı düzenlenmesi olasılığı uzak değildir. Belki de altı yıllık Yemen savaşının en son ve en tehlikeli hamlesi bu olabilir.
Kaynak: Raialyoum
Çeviri: Merve Soydaş