2020999533461.jpg

Direniş ilerlerken ABD Irak'tan geri çekiliyor

Irak'taki direniş grupları son birkaç ay içinde "Amerikan işgal güçlerine" karşı çeşitli askeri operasyonlar başlattı. Şu anda Beyaz Saray'ın Irak halkından ve parlamentodan çıkış çağrısını görmezden gelme ısrarına rağmen, kanıtlar, Pentagon'un Irak'taki ordusuna yönelik bir dizi saldırının ardından zor durumda olduğunu gösteriyor. Raporlara göre, ABD askeri üslerini 20 üsten 4 üsse indirdi.

15 Eylül 2020 Salı

İNTİZAR - 2011'de bazı Arap ülkelerindeki halk ayaklanmalarını takip eden gelişmeler, yeni bir denklem eğilimi yarattı ve merkezi hükümetleri zayıflattı. Sonuç olarak güvenlik boşluğu ve iç anlaşmazlıklar terörist gruplarının ortaya çıkmasına yol açtı. Bu kargaşadan en çok etkilenen ülkelerden biri Irak oldu.

2014'ün başlarında, başta Suudi Arabistan olmak üzere bazı Arap ve Batı ülkeleri ve İsrail rejimi tarafından desteklenen IŞİD terörist grubu, kapsamlı operasyonlarda Irak topraklarının yaklaşık üçte birini ele geçirdi. Irak'taki gelişmelerin ardından, ABD liderliğindeki sözde uluslararası koalisyon, Irak'taki çeşitli askeri üslere yaklaşık 5.000 asker yerleştirdi.

IŞİD'in yenilgisi ve Ebu Bekir El Bağdadi'nin kendi kendine ilan ettiği halifeliğinin  sona ermesi, bu ülkede politika ve yönetim açısından  yeni bir atmosfer yarattı.Yeni atmosferde, siyasi partiler ve hükümet, başta ABD askerleri olmak üzere yabancı güçlerin ülkeden çekilmesini şiddetle istedi. Ancak Washington, Irak'ın çıkış taleplerini reddetti ve güçlerini orada tuttu. Bu tutuma, son birkaç ay içinde "Amerikan işgal güçlerine" karşı çeşitli askeri operasyonlar başlatan Irak'taki direniş gruplardan cevap geldi.

Şu anda Beyaz Saray'ın Irak halkından ve parlamentodan çıkış çağrısını görmezden gelme ısrarına rağmen, kanıtlar, Pentagon'un Arap ülkesindeki ordusuna yönelik bir dizi saldırının ardından zor durumda olduğunu gösteriyor. Raporlara göre, ABD askeri üslerini 20 üsten 4 üsse indirdi.

Irak kabusunun Amerikalılar için yeniden canlanışı

Geçtiğimiz birkaç yıl içinde, özellikle IŞİD'in ülkedeki varlığı sırasında, Amerikan işgaline karşı silahlı mücadelenin önceliği, yerini dış destekli terör örgütünün tehlikeli varlığıyla mücadele etme ihtiyacına bıraktı. Halkın ve politikacıların odak noktası, IŞİD savaşçıları tarafından ele geçirilen geniş arazilerin kurtarılmasıydı. Ancak yeni koşullarda, özellikle İranlı General Kasım Süleymani ve Irak'taki Ebu Mehdi El-Mühandis'e yönelik ABD drone saldırısından sonra, Irak halkı, ülkedeki büyük ölçüde sorun oluşturan ABD varlığının sona ermesi talebini yoğunlaştırdı.

Aslında, ABD'nin sınır dışı edilmesine yönelik artan eğilim, Amerikan ordusuna yönelik saldırıları meşru hale getirdi, ülkenin bağımsızlığı, egemenliği ve Iraklı grupların önceliğinin belirlenmesine katkı yaptı. Diğer bir deyişle, Direniş Ekseni'nin kesimleri artık Irak halkının tam desteğine sahip olduklarından dolayı  yabancı işgale karşı hiçbir korku duymadan savaşıyorlar. ABD büyükelçiliği, konsoloslukları ve askeri üsler Amerikalılar için güvenli sığınaklar olsa da, şimdi Amerikalı komutanlar Irak'taki hiçbir noktanın kendilerine dokunulmazlık sağlayamayacağını itiraf ediyorlar. Çünkü son aylarda tüm birlik toplama yerlerine direnişçiler tarafından saldırı düzenlendi.

Diğer bir deyişle, geçmişte bazı siyasi grupların Amerikalılara saldırmak konusunda şüpheleri olsalar da, şimdi Amerikan güçleri Iraklıların sert direnişiyle karşı karşıya. Etkileyici olan nokta, Amerikalıların bu sonuca ulaşması ve son birkaç ay içinde daha etkin koruma amacıyla  askeri üslerinin sayısını azaltmak maksadı ile bazı önlemler almış olmasıdır. Ne de olsa artık Irak'ta hiçbir yerin kendileri için güvenli olmadığından ve geçmişte olduğu gibi ülkede istedikleri gibi hareket edemeyeceklerinden eminler.

Tahammül kaybolduğunda

2009'da Washington ve Bağdat, ABD'nin 2011'de Irak'tan çıkışının başlangıcı niteliğindeki bir güvenlik paktını imzaladıkları zaman, Irak halkı ve siyasi partiler, işgalcilerin üç yıl içinde ülkeyi terk edecekleri konusunda iyimser görünüyordu. Bekleme süresi, olumlu bir gelişme beklentisi içinde olan Iraklılar için keyifli geçti. Ancak mevcut koşullar, Iraklıların Amerikalıların çekilmesi için bir yıl hatta bir ay beklemelerinin imkansız olduğu bir ortama neden oldu.

Irak Başbakanı Mustafa el Kadhimi'nin 20 Ağustos'ta Washington'a yaptığı ziyarette Irak ve Amerikan tarafları, ABD'nin Irak'tan çekilmesi için üç yıllık bir takvim üzerinde anlaştılar. Ancak sadece anlaşma 2009'daki gibi memnuniyetle karşılanmadı, aynı zamanda direniş güçlerinin öncülük ettiği siyasi partiler de anlaşmayı güçlü bir şekilde lanetleyip, "kabul edilemez" olarak nitelendirdiler.

Irak'taki gerçek şu ki, hiçbir Iraklı fraksiyon Amerikalıları sınır dışı etmek için 5 Ocak tarihli parlamento tasarısının uygulanmasını daha fazla beklemek istemiyor. Iraklıların gözünde tasarı ne ön koşul ne de zaman çizelgesi içeriyor. Direniş gruplarını sakinleştirebilecek tek şey, Amerikalıların daha fazla gecikmeden ülkeyi terk etmeleridir. Kesin görünen şu ki, ABD Irak'ın talebine karşı gelirse,“cehennemin kapıları” kendisine açılacaktır, tıpkı 2003 sonrası Irak işgalindeki bataklığa saplanan askerler gibi!

Al-Waght
Çeviri: Zehra Bilgin

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar