z incirlik.jpg
  • Anasayfa» 
  • Analiz»
  •  İncirlik Hava Üssü'nün tahliyesi ABD-Türkiye ittifakına son verebilir

İncirlik Hava Üssü'nün tahliyesi ABD-Türkiye ittifakına son verebilir

İncirlik'i tahliye etme tehdidi, Yunanistan'ı Türkiye ile olan geriliminde destekleyen ABD tedbirlerinin bir parçası olabilir. Özellikle Washington, Yunanistan ile ortak askeri tatbikatlar yoluyla ve ayrıca yakın zamanda Kıbrıs'a yönelik otuz yıllık silah ambargosunu kaldırmasıyla Ankara'ya sembolik uyarılar göndermiştir.

22 Eylül 2020 Salı

İNTİZAR - Türkiye-Batı ilişkileri geçtiğimiz birkaç yıl içinde farklı bulutların gölgesinde kalırken, Yunan medyası son zamanlarda ABD'nin güçlerini Türkiye'nin İncirlik Hava Üssü'nden, Yunan adalarından birinde var olan bir başka üsse kaydırdığını bildirdi. Washington Examiner haber sitesinde, Senato Dışişleri Alt Komitesine başkanlık eden Wisconsin Senatörü Ron Johnson'dan alıntı yaparak, donanmanın Girit adasında, Souda körfezinde bir üs inşa ettiğini bildirdi.

Söylentiler nasıl başladı?

Son yıllarda, özellikle Washington, PKK'ya bağlı YPG'ye destek vermeye başladığında, ABD ile Türkiye arasındaki gerilim önemli ölçüde arttı. 30 yılı aşkın süredir Türk hükümetine karşı mücadelede olan PKK, hem Türkiye hem de ABD tarafından bir terör örgütü olarak kara listeye alındı.

Türkiye, Haziran 2015'te ABD liderliğindeki Batı koalisyonunun Suriye'deki hava operasyonları için İncirlik'i açtı. Başta ABD olmak üzere, Türk üssünden Suriye'ye hava saldırıları düzenlendi.

Ancak YPG, Suriye hükümetinin IŞİD terör örgütüne kaptırdığı bölgelerdeki savaş alanlarında ABD piyadesi olarak rol oynayınca, bu Türkiye tarafından ulusal güvenliğe  tehdit olarak algılandı. Kuzey Suriye'deki Kürtlere yönelik bu vizyon, Ankara'yı Kürt milislerin güç kazanımını kontrol etmek amacıyla çeşitli kampanyalar başlatmaya motive etti.

Suriye meselesinden önce, Ankara'nın ABD'de yaşayan Türk vaiz ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın düşmanı Fethullah Gülen'i suçladığı Temmuz 2016 ortasındaki darbe girişimi, ABD-Türkiye arasındaki bağların yıpranmasının ana sebebiydi. Türkiye, Gülen'in gizli örgütünü terör örgütü olarak kara listeye aldı ve Pennsylvania'da yaşayan vaizin iadesini istedi. Türkiye'nin talebi Washington tarafından karşılanmaması Erdoğan'ı ABD'nin darbe planlayıcılarının destekçisi olduğunu öne sürmeye itti.

Türkiye, iktidarı ele geçirme girişiminin engellenmesinin hemen ardından, hava üssündeki bazı kuvvetlerin komplonun bir parçası olduğunu söyleyerek İncirlik'i kapattı.

Türkiye, Rusya'dan S-400 hava savunmasını satın almayı planladığını söylediğinde, Washington'un NATO İttifakının ruhuna karşı bir hareket olduğunu ve Moskova'nın modern F-35 savaş uçakları gibi Batı teknoloji sırlarını keşfedebileceğini savunarak anlaşmazlığın kapsamı daha da genişledi. Türkiye'yi caydırma çabaları sonuçsuz kalınca ABD, Türkiye'yi F-35 programından çıkardı. Türkiye, hayalet savaş uçağı projesi devasa tedarik zincirinin bir parçasıydı. Bir başka karşı tepki de jetlerin Ankara'ya planlanan teslimatının engellenmesiydi. Ayrıca Kongre, 2019'un sonlarında CAATSA (Amerika'nın Düşmanlarına Yaptırım Yoluyla Karşılaşma Yasası) uyarınca Türkiye'ye yaptırımlar uyguladı ve Erdoğan'ın karşı tepkisini tetikledi.

Aralık 2019'da Erdoğan, Washington'un Ankara'nın Rus hava savunma sistemlerini satın alması halinde Türkiye'ye yönelik ekonomik yaptırımlarını gerçekleştirmesi durumunda, Türk topraklarındaki iki stratejik ABD üssünü kapatacağı tehdidinde bulundu.

Erdoğan A Haber'e verdiği demeçte, ABD'nin kullandığı iki askeri üsse atıfta bulunarak, "Gerekirse İncirlik'i ve ayrıca Kürecik'i kapatacağız", "Bize karşı yaptırım tehdidi uygulanırsa, onlara karşılıklılık çerçevesinde karşılık vereceğiz" şeklinde ifadeler kullandı.

İncirlik'in Ankara-Washington ihtilaflarına konu olması son yıllarla sınırlı değil. 1970'lerde ABD hükümeti, Kıbrıs'a yönelik askeri harekatı nedeniyle Türkiye'ye silah ambargosu uygulamaya karar verdiğinde, ilişkiler bir krizle sarsıldı. Buna karşılık Türkiye, ülke genelinde Amerikan güçlerine ev sahipliği yapan tüm üsleri kapattı. İncirlik ve İzmir üsleri dışındaki kontrollerini ordusuna devretti. Bu iki üssün açık kalmasının nedeni de NATO müttefikleriyle yapılan bir anlaşmaydı.

İncirlik'in  önemi

Türkiye 1952'den beri NATO üyesidir. Askeri  üs Türk ordusu tarafından kontrol ediliyor, ancak Washington ile Ankara arasında 1980 yılında yapılan bir savunma  ve ekonomik işbirliği anlaşmasına göre ABD ordusunun İncirlik'i NATO operasyonları için kullanma hakkı var.

İncirlik Hava Üssü'nü inşa etme kararı, 1943'teki  ikinci Kahire konferansında alındı. Bununla birlikte İkinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi nedeniyle inşaat 1951'e ertelendi.

Üs, Sovyetler Birliği sınırlarına olan yakınlığı nedeniyle Soğuk Savaş sırasında önemli bir rol oynamıştır. Bir diğer önem ise İsrail rejimi ve Lübnan'a yakın birlik barındırabilmesiydi. İhtiyaç duyulursa, diğer NATO üyelerinin NATO operasyonları çerçevesinde İncirlik'e asker göndermelerine izin verilmektedir. Üs, güneyde Akdeniz'den sadece 50 kilometre içeride, en büyük Türk şehirlerinden biri olan Adana'da bulunuyor. İncirlik, yaklaşık 2.500 Amerikan askerine ve yüzlerce Türk askerine ev sahipliği yapıyor.

Söz konusu üste, bir A-10 Warthog uçağı filosu var. Ayrıca, havadan yakıt ikmal uçuşlarının yaklaşık yüzde 33'ü ve kısa menzilli hava destek operasyonlarının yaklaşık yüzde 30'u üsten başlatılıyor. ABD ayrıca bu üste yaklaşık 60 B-61 nükleer bomba bulunduruyor.

Türk üssü ABD'nin Afganistan ve Suriye'deki operasyonlarında büyük rol oynamasına rağmen, son yıllarda Amerikalılar ona olan bağımlılığı azaltma yoluna gitti ve bunun yerine Ürdün'deki üslerinin kapasitesini genişletti. Ayrıca, müttefik Kürt güçlerinin kontrolü elinde tuttuğu Kuzey Suriye'de üsler inşa etti. ABD'nin yer değiştirmek istemesinin bir nedeni Irak savaşıdır. Türk parlamentosu, Irak'ın işgalinden önce ABD'nin 2003 yılında cephane ve silah depolamasına  izin verilmesi yönündeki çağrısını reddetmişti.

İncirlik'teki nükleer bombalar

ABD ve Avrupa'nın Türkiye ile gerilimlerinin artmasına ilişkin endişelerini  gündeme getiren İncirlik ile ilgili konulardan biri de Türk üssünde nükleer silahların varlığıdır. Raporlara göre; ABD, Ankara ile gerginlikler arttıkça onları Yunanistan'a taşımayı düşünüyor.

Ankara ile Yunanistan, İsrail rejimi ve Mısır gibi ABD'nin Akdeniz'deki bölgesel müttefikleri arasındaki jeopolitik gerginlikler ve türkiye liderliğindeki Müslüman Kardeşler kampı ile Suudi-Emirlik ittifakı arasındaki düşmanlığın artması üzerine Erdoğan, özellikle BAE ve Suudi Arabistan'ın son zamanlarda gizemli nükleer programlarını hızlandırdığı bu ülkelerle nükleer boşlukları kapatmaya çalışıyor. 

Türkiye 1980 yılında Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Anlaşması'nı (NPT) imzalayıp 1996'da da bir ek anlaşmaya katılmasına rağmen, Erdoğan geçen yılın Ekim ayında Türkiye'nin nükleer silah alamamasından duyduğu hayal kırıklığını açıkça dile getirdi. 

Reuters Haber Ajansı'nın aktardığına göre Erdoğan'ın Sivas'ta Ak Parti üyelerine yaptığı konuşmada: “Birilerinin elinde nükleer başlıklı füzeler var. Bir tane iki tane değil. Ama benim elimde nükleer başlıklı füze olmasın istiyorlar. Ben bunu kabul etmiyorum. Şu anda gelişmiş ülkeler arasında neredeyse nükleer başlıklı füzesi olmayan ülke yok. Yanı başımızda İsrail'de var mı? Var. Herkesi de onunla korkutuyor" dedi.

Çatışmaya doğru

Geçtiğimiz yıllarda Batı'nın en önemli askeri ittifakı içindeki boşluklar büyürken, Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasındaki gerilimler bunun ana nedenidir.

Türkiye'nin bir başka NATO üyesi olan Yunanistan sınırına ağır silahları yığması üzerinden sadece birkaç gün geçti. Hareket, Atina'yı savaşa hazırlığına ve Avrupa ülkelerinden yardım istemeye zorladı. Bu arada Fransa'nın yayınladığı ve Türkiye ile Yunanistan arasında bir savaş olması durumunda Paris'in Atina'nın yanında yer alacağına dair bir açıklaması, istikrarsız durumu alevlendirdi. Paris, Türk savaş  gemilerinin  Akdeniz'deki  donanma  gemilerine  tehdit oluşturduğunu söylediği için geçtiğimiz günlerde Türkiye'yi protesto etti.

Gerginlikler kızıştıkça pek çok uzman, Ankara'nın her an Boğaz'ı kapatabileceğini ve böylece geçen savaş gemilerinin yolunu durdurabileceğini  söylüyor. Analistler, özellikle NATO müttefikleri durumu Türkiye için daha da karmaşık hale getirmek istiyorsa, Türkiye'nin Kızıldeniz ile Akdeniz arasındaki bağı kapatması gerektiğini öne sürüyorlar. Mart ayında Türkiye, çıkarlarına yönelik en küçük tehdidin ortaya çıkması durumunda Boğaz'ı kapatacağı konusunda uyarıda bulundu.

Bu arada İncirlik'i tahliye etme tehdidi, Yunanistan'ı Türkiye ile olan geriliminde destekleyen ABD tedbirlerinin bir parçası olabilir. Özellikle Washington, Yunanistan ile ortak askeri tatbikatlar yoluyla ve ayrıca yakın zamanda Kıbrıs'a yönelik otuz yıllık silah ambargosunu kaldırmasıyla Ankara'ya sembolik uyarılar göndermiştir.

Alwaght
Çeviri: Zehra Bilgin
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar