Yeni Yıl Dileği – İsrail'i Amerikan siyasetinden çıkaralım
COVID-19 virüsü ile ilgili iyi bir şey var - genel halkın birçoğu ilk kez, birçok Amerikalının da mücadele ettiği bir dönemde İsrail gibi zengin bir ülkenin, Amerika Birleşik Devletleri vergi mükelleflerinden milyarlarca dolar almasının nedenini sorgulamaya başlıyor.
Nakit akışı hakkında sorulan soruların basında yer alması, federal ve birçok eyalet hükümetimizin yağdırdığı “yardımın”, ticari imtiyazların, ortak yapım projelerinin ve hayırsever katkıların gerçek boyutunu tartışmayı kaçınılmaz kıldı. - Yılda 10 milyar doları kolayca aşan Yahudi Devleti-
2016 kampanyası sırasında Donald Trump, İsrail'in Beyaz Saray'da sahip olabileceği en iyi arkadaş olacağına yemin etti. Bu Trump'ın Ortadoğu'da İsrail'in çıkarlarını destekleyen “yararsız savaşlardan” askerleri evine getirmeye kararlı olduğu için bazılarımızın şüpheyle baktığı bir yemin.
Daha yakın zamanlarda Trump, Amerika'nın "İsrail'i korumak" için Ortadoğu'da olduğunu kabul etti ve İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun dilek listesine tam olarak yanıt vereceğine söz vererek büyük bir hayırsever olduğunu gerçekten de kanıtladı!
Trump, İran'la gerginliği çarpıcı biçimde artırdı, ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşıdı, İsrail'in Suriye'nin Golan Tepeleri üzerindeki egemenliğini kabul etti ve temelde İsrail'e Filistinlilerden kurtulmak da dahil olmak üzere Filistin'de, Batı Şeria'da istediği her şeyi yapması için yeşil ışık yaktı.
Ve İsrailliler Gazze'de, Suriye'de ve Batı Şeria'da binlerce sivili öldürdü. ABD'nin eylemlerinin sonuçlarına karşı BM Güvenlik Konseyi'nde veto ile korunurken, itaatkâr bir Kongre, "İsrail'in kendini savunma hakkına sahip olduğunu" söyleyerek Netanyahu'yu ayakta alkışladı.
Trump, ABD'yi İsrail savaş suçlarına tamamen suç ortağı haline getirdi ve bir yıl önce Bağdat'ta üst düzey İranlı yetkili Kasım Süleymani'nin geniş çapta kınanan suikastına da suç ortağı oldu.
İsrail, ABD'nin kendi bölgesindeki eylemlerini kontrol ettiğini açıkça kabul ediyor, liderleri, ABD federal hükümetinin İsrail Lobisi ile karşı karşıya geldiğinde nasıl "kolayca hareket edebildiğini" övüyorlar.
Lobinin parayı, erişimi satın almak için nasıl kullandığı ve daha sonra bu erişimi, gerçek güçü elde etmek için nasıl kullandığı da bir sır değildir, bu güç daha sonra ABD hükümetinin, tüm kaynaklarıyla Yahudi Devleti'ni desteklemek için kullanılacaktır.
Demokrat Parti'nin en büyük bağışçısı İsrail asıllı Amerikalı Haim Saban, tek bir sorun olduğunu ve bu sorunun İsrail olduğunu ifade etti.
İsrail'in çıkarlarını ABD'dekiler pahasına desteklemeye yönelik bu tek fikirli odak, İsrail Lobisini Washington'daki en zorlu dış politika lobisi yapıyor ve bir zamanlar George Washington'un veda konuşmasında verdiği uyarıyı hatırlatıyor. "Belirli uluslara karşı kalıcı, isteksiz antipatilerin ve başkalarına karşı tutkulu bağların dışlanması, onların yerine herkese karşı adil ve dostane duygular beslenmesi gerekiyor. Bir başkasına alışılmış nefrete veya alışılmış sevgiye düşkün olan millet, bir dereceye kadar bir köledir. "
ABD'deki İsraillilerin ve İsrailli destekçilerin diğer Amerikalılara karşı duydukları çıkarcılık ve küçümseme, geçen hafta mahkum olan İsrailli casus Jonathan Pollard'ın “eve” uçtuğu ve Netanyahu ile Newark New Jersey'den ayrılan özel bir uçaktan indiği zaman tam olarak ortaya çıktı.
Pollard, Amerikan tarihinin en zararlı casusudur ve ABD iletişim ve bilgi toplama sistemlerine erişimin anahtarlarını çalmıştır.
O ABD Donanması istihbarat analisti olma olasılığı düşük bir adaydı ve bir inceleme kurulu, ilk başta Amerikan-İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nin (AIPAC) baskısı altında işe alındığını belirledi.
Pollard'ın 1985'te tutuklanmasından bir ay sonra, CIA direktörü William Casey şunları söyledi: “İsrailliler, SSCB'ye karşı savaş planlarımızı elde etmek için Pollard'ı kullandı - bilgiler: koordinatlar, ateş yerleri, sekanslar... ve İsrail, Sovyet Yahudilerine daha fazla çıkış vizesi alabilmek için bu bilgileri Moskova'ya sattı."
Gerçek hasar değerlendirmesinin ardından CIA'ya göre "Pollard'ın operasyonunun bilinen ABD casusluk vakalarıyla çok az paralelliği var. İlk ve muhtemelen en büyük teslimat 23 Ocak [1984] tarihinde gerçekleşti ve gizli malzemelerle dolu beş valizden oluşuyordu."
Savunma Bakanı Caspar Weinberger, Pollard'ın yaptığı inanılmaz casusluğu detaylandırarak vakanın, büyük ölçüde sınıflandırılmış ve bugüne kadar yeniden düzenlenmiş olan kırk altı sayfalık bir incelemesini yazdı.
Belgenin bir bölümünde şöyle deniyor: “Bu davada, sanık İsrail temaslarına inanılmaz derecede büyük miktarda gizli bilgi verdiğini itiraf etti. Başlangıçta, sanığın açıklamalarının İsrail ile herhangi bir resmi istihbarat bilgi alışverişinin sınırlarını aştığını belirtmeliyim. Hal böyleyken, ulusal güvenliğe verilen zarar, gizli bilgiler verildiği anda tamamlanmıştı. İdeal olarak, sanığın İsrailli bağlantılarına aktardığı tüm bilgileri detaylandırmak isterim ama ne yazık ki, aktarıldığını bildiğimiz veri hacmi buna izin vermeyecek kadar büyük. Dahası, sanık İsrailli müvekkillerine altı ila on fitlik bir alanı kaplayacak kadar büyük miktarda belge verdiğini itiraf ediyor. Sanık Amerika Birleşik Devletleri'ne önemli ölçüde zarar verdi ve bence suçları ağır cezalandırmayı gerektiriyor... Yukarıdaki yorumlarım, umarım bir müttefiğe açıklamaların önemsiz olduğu varsayımını ortadan kaldırır; tam tersine bu millete önemli ve geri dönülmez zararlar yaşatmıştır. Elbette ceza, suça uygun olmalıdır ve bence hiçbir suç, kendi ülkesine karşı casusluk faaliyetleri yürütmekten daha ağır cezayı hak edemez."
Pollard'ın “evine” gitmesi, Trump'ın bir hafta önce İsrail'e bir iyilik daha sayılan seyahat kısıtlamalarını mecburen kaldırması nedeniyle gerçekleşti.
Pollard ve eşi, Netanyahu ona bir İsrail vatandaşı kimliği verip onu karşılamadan önce havaalanında İsrail toprağını öpmek için diz çöktüler.
737 lüks donanımlı özel jet, Pollard ve eşi, Cumhuriyetçiler ve Donald Trump'ın baş bağışçısı olan Las Vegas kumarhane patronu Sheldon Adelson'a ait.
Adelson bir İsrailli ile evli ve askere alınırken ABD Ordusu üniforması giydiği için pişman olduğunu, bunun yerine İsrail Savunma Kuvvetlerinde askerlik yapmış olabileceğini tercih ettiğini söyledi.
Yabancı bir millette tekil sadakate sahip çifte vatandaşların ABD'nin önde gelen iki siyasi partisi üzerinde bu kadar önemli etkiye sahip olmasına izin verilmesinin, yalnızca para sayesinde bir felaket reçetesi olduğunu ve bu yüzden kanıtlandığını belirtmeliyim.
Trump ve Hillary Clinton, Adelson ve Saban'a bağlandıklarında ne düşünüyorlardı? Ya da hiç düşünüyorlar mıydı?
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki İsrailli destekçiler, bulundukları yere ulaşmak için siyasi sürecimizi tamamen bozdu.
Başkanlar, kongre üyeleri ve hatta eyalet ve yerel yönetimler dahil olmak üzere önemli olan her politikacıyı satın aldılar veya yıldırdılar.
İsrail devletini desteklemek için İsrail'i veya Yahudi kolektif davranışını eleştiren herkes, karakter suikastına, Mel Gibson ve Rick Sanchez gibi kara listeye alınmaya maruz kalıyor.
Israr edenler, Siyonist gruplar tarafından özgürce kullanılan bir etiket olan anti-Semitler olarak suçlanıyor.
İsraillileri eleştirecek veya Filistinlileri savunacak kadar cesur olan herkes hedef alınır ve eğer Cynthia McKinney, Pete McCloskey, Paul Findlay, James Traficant, William Fulbright ve Chuck Percy gibi Kongre'de olurlarsa, ilk olarak medyada kötülenirler. Daha sonra çok iyi finanse edilen bir adayla onları görevden uzaklaştırmak için karşı karşıya gelirler.
Nihai sonuç, İsrail sivilleri öldürdüğünde ve öfkeli silahlı yerleşimciler geçim kaynaklarını yok ettiğinde, Birleşik Devletler hükümeti diğer tarafa bakmayı ve haydut devlete para yağdırmayı seçiyor, böylece kirli işlerini yapmaya devam edebiliyor.
Yolsuzluk, yirmi altı hükümetin İsrail lobisi tarafından desteklenen, herhangi birinin İsrail'i eleştirmek isterse ifade özgürlüğünü sınırlayan yasayı geçirdiği eyalet düzeyine kadar uzanıyor.
Bu bazen, işten çıkarılma tehdidi altındaki çalışanları İsrail yanlısı bir yemin etmeye ve Yahudi devletine yönelik herhangi bir boykotu desteklemeyeceklerine söz vermeye zorlamayı da içerir.
İsrail ve ABD doğumlu uşaklar tarafından Amerika Birleşik Devletleri'nin iç yönetimine yapılan kitlesel müdahale, uygunsuz bir şekilde karalanmış Rusya veya Çin de dahil olmak üzere diğer tüm ülkelerinkini çok aşıyor.
Amerikan hükümetinden ve halkından beslenen İsrail asalağından kurtulmanın zamanı çoktan geçti.
Kongre salonlarında ve Yahudi ağırlıklı bir medya tarafından kutsanan İsrail ile özel ilişki, Birleşik Devletler ve Amerikan halkı için hiçbir şey yapamaz.
İsrail'in ABD siyasal sistemine ve ekonomisine sürekli müdahalesinin hem dolar hem de gerçek Amerikan çıkarları açısından büyük bir maaliyeti var.
Ve bir de, eğer ABD gerçekten halka duyarlı olan işlevsel bir hükümete sahipse, uzun zaman önceden bu yana yapması gereken birikmiş bir sürü hamle var.
İsrail, FBI tarafından ABD'ye karşı casusluğu açısından bir numaralı "dost" ülke olarak gösteriliyor.
Pollard bir istisnadır, ancak İsrailli casuslar yakalandıklarında rutin olarak hafif cezalandırılır(!) ve asla yargılanmazlar.
11 Eylül'de ikiz kuleler yıkılırken "Dancing Shlomos*" yaparak bunu kutlayan Mossad ajanlarının evlerine gitmelerine izin verdi.
Ve İsrail, elli üç yıl önce USS Liberty'nin 34 Amerikalı'yı öldüren ve yüzden fazla kişiyi yaralayan korkunç bombalaması için hiçbir zaman gerçekten bir bedel ödemedi.
Tamamen kışkırtılmamış saldırı uluslararası sularda gerçekleşti ve daha sonra Başkan Lyndon Baines Johnson, Savunma Bakanı Robert McNamara ve Kongre tarafından örtüldü. Cehennemde yansınlar.
Hayatta kalan mürettebat üyeleri hala adalet bekliyor.
Öyleyse, 2021'de İsrail'in fişini çekmek için elimizden geleni yapmaya karar verelim.
Bırakın İsrail kendi faturalarını ödesin ve savunmasıyla ilgilensin.
Anayasal cumhuriyetimize Yahudi etnik-dini devleti tercih eden Amerikan vatandaşları göç etmekte özgür olmalıdır.
Washington'un desteğinden yoksun olan İsrail, tüm komşularına karşı zulüm ve savaş suçları işlemekte de özgür olacak, ancak ABD'nin Birleşmiş Milletler'de vetosu olmadan, eylemlerinin sonuçlarıyla yüzleşmeye başlamak zorunda kalacak.
Ama hepsinden önemlisi, Amerikalılar olarak, bizi manipüle eden ve kullanan bir ülkenin yükünü taşımaya devam etmek zorunda kalmayacağız ve bunu yaparken de bize karşı belli bir aşağılama yapılıyor.
Ve belki ABD'yi İsrail'den kurtarmak, biz Amerikalıları bölgede hiç kimsenin tehdit etmemesine neden olabilir ve hiçbir şekilde gerçek çıkarımızın olmamasına rağmen, Washington'un Orta Doğu'da yürüttüğü tüm savaşları sona erdirebilir.