30416-suriye.jpg

IŞİD Tehdidiyle Yakından Yüzleşen Ankara, Suriye’de Siyasi Çözüme Isınıyor

Al-Monitor Türkiye sayfası yazarlarından Semih İdiz, Ak Parti Hükümeti'nin Suriye'de siyasi çözüme ısındığını belirtti.

16 Ağustos 2015 Pazar

Al-Monitor Türkiye sayfası yazarlarından Semih İdiz, Ak Parti Hükümeti'nin Suriye'de siyasi çözüme ısındığını belirtti.

İdiz'in yazısı şöyle:

İslam Devleti'yle (IŞİD) mücadelede ne denli kararlı olduğu konusunda hem içeriden hem de yurt dışından gelen aralıksız eleştirilerden rahatsız olan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) hükümeti, Suriye konusunda vites değiştirebileceğinin sinyallerini veriyor. Ankara cihatçı örgütlere karşı uluslararası çabalara daha somut katkı sağlayabilir.

Görünen o ki, Türkiye, Rusya ve İran'ın desteği sürdükçe Suriye'deki Beşar Esad rejimini askeri araçlarla yenmenin mümkün olmayacağını kabullenmeye başladı. Ankara'nın Moskova ve Tahran'ın da katkı sunacağı siyasi bir çözümü destekleyebileceğine dair açıklamalar geliyor.

Geçen hafta Kuala Lumpur'da düzenlenen Güneydoğu Asya Ülkeleri Birliği Zirvesi'nin marjında ABD'li ve Rus muhataplarıyla bir araya gelen Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Türkiye'nin yakında (IŞ)İD'e karşı daha kapsamlı bir mücadele içine gireceğini açıkladı.

Çavuşoğlu şöyle konuştu: “Şu anda ABD ile yapılan anlaşma gereği teknik olarak İncirlik Üssü'nün kullanıma açılması konusunda mesafe kat ettik ve ABD uçakları gelmeye başladı. Yakın bir süre içinde DAEŞ'e karşı kapsamlı mücadeleyi de hep birlikte başlatmış olacağız".

Başka bir soru üzerine ise Suriye krizine siyasi çözüm bulma çabalarının önemine değinen Çavuşoğlu ancak bu çözümün Esad'ı kapsamaması gerektiğinin altını çizdi. Öte yandan, Dışişleri Bakanı Esad masada yer almasa da rejimin herhangi bir siyasi çözümün parçası olmasının kaçınılmaz olduğunun bilincinde olduğunu da ekledi. Bu, Washington'un konuya ilişkin çizgisiyle uyumlu bir tutum.

Türkiye'deki kimi uzmanlar da (IŞ)İD'in Türkiye ve Suriye'ye yönelttiği müşterek tehdit nedeniyle Ankara ve Şam'ın eninde sonunda örgüte karşı aynı safta birleşeceği görüşünde. Oysa Türkiye'nin önceliği kısa zaman öncesine kadar Esad rejiminin askeri araçlarla devrilmesiydi. Ancak gelişmeler Şam'ın Rusya ve İran'dan destek almaya devam ettiği müddetçe bunun zor olduğunu kanıtlıyor. Çavuşoğlu Moskova'nın Suriye'ye yönelik tutumuna ilişkin bir soru üzerine Rusya ve İran'ın siyasi çözüm sürecinin dışında tutulamayacağını belirterek, “Bu ülkelerin katkısı önemli” dedi.

Davutoğlu hükümeti Ankara'nın, (IŞ)İD'le mücadeleye, sadece Türkiye'nin PKK'ya karşı savaşını yeniden başlatmak için faal destek vermeye başladığına ilişkin algılardan rahatsız. Hükümet her türlü terörizmle mücadele ettiğini belirtirken, AKP'nin nihai amacının siyasi kazanç sağlamak olduğu düşünülüyor.

AKP 7 Haziran seçimlerinde parlamenter çoğunluğunu kaybetti ve çoğu partili koalisyon hükümetindense erken seçimlere gitmenin daha iyi olacağını savunuyor. Tenkitçileri ise AKP'nin PKK'nın güvenlik güçlerine yönelik son saldırılarını savaşı yeniden başlatmak için bahane olarak kullandığını ve Kürtlere karşı milliyetçi duyguları tahrik ederek kaybettiği oyları kazanmayı amaçladığını savunuyor

PKK ise Türkiye'nin ülke içinde ve Kuzey Irak'ta düzenlediği harekatlara cevaben her gün güvenlik güçlerine karşı muhtelif ölümcül saldırılar düzenliyor. Pek çok kişi hükümetin barış için her yolu denemek varken şiddetin bu şekilde tırmanmasına neden izin verdiğini sorguluyor. Dahası, PKK'yı terör örgütü kabul eden ABD ve AB de dahil müttefikleri bile, bu savaşta Türkiye'ye beklediği desteği vermiyor.

Türkiye'nin müttefiklerinin çoğu Ankara'nın meşru müdafaa hakkını teslim eder gibi görünse de Davutoğlu hükümetine PKK'ya karşı saldırılarda “orantılı” güç kullanılması ve barış sürecine dönülmesi için çağrı yapıyor. Türkiye'ye iç istikrarını tehlikeye atmaktan ve halihazırda çalkantılı olan bölgeye yeni bir istikrarsızlık unsuru eklemekten kaçınması için telkinlerde bulunuluyor. Hatta, Katar hariç Arap Ligi üyeleri Irak'ın toprak bütünlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle Türkiye'nin Kuzey Irak'taki PKK hedeflerine düzenlediği hava saldırılarını kınadı. Rusya ve İran da harekatların hukuki meşruiyetini sorguladı.

Washington'un da Türkiye'nin PKK'ya karşı meşru müdafaa hakkını kabul etmekle birlikte asıl taahhüdünün (IŞ)İD'le mücadele olduğunu unutmaması için Ankara'ya baskı yaptığı açık. Türkiye ve ABD'nin Adana'daki İncirlik Hava Üssü'nün (IŞ)İD ve diğer cihatçı örgütlerle mücadelede kullanımı konusunda mutabakata vardıkları geçtiğimiz günlerde açıklanmıştı.

Türkiye'nin İncirlik kararı peşi sıra yaşanan iki olayın ardından geldi: (IŞ)İD'in Suriye sınırındaki Suruç'ta düzenlediği ve çoğu Kürt 32 barış aktivistinin ölümüne yol açan katliam ve bu olaydan birkaç gün sonra (IŞ)İD militanlarının sınırın Suriye tarafından açtıkları ateş sonucu bir subayın hayatını kaybetmesi. Bu olayların ardından 9 Temmuz'da (IŞ)İD'le mücadele harekatlarına katılmak üzere altı F-16 ve yaklaşık 300 havacı İtalya'daki Aviano Hava Üssü'nden İncirlik'e sevk edildi.

ABD Başkanı Obama geçen hafta ABD'nin Türkiye'den beklentilerini açıkladı. 6 Ağustos'ta Beyaz Saray'da gazetecilerin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Obama “IŞİD'in bölge için en büyük tehdit olduğu” ve buna “odaklanılması gerektiği” hususundaki kararlı duruşlarını Türk tarafına ilettiklerini açıkladı. Türkiye'nin PKK'nın eylemlerine karşılık vermesinin meşru olduğunu da belirten Obama şöyle devam etti: “Üzerinde çalıştığımız mutabakatta özenle şu husus üzerinde duruluyor: Sınırı yabancı savaşçıların Suriye'ye geçişine nasıl kapatırız? Ve yaptığımız her şey buna yönelik olacak”.

Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) bölgede yapılan araştırmalara dayanan bir raporu ise Suriye sınırındaki güvenlik güçlerinin (IŞ)İD militanlarına karşı ihmalkarlıklarını gözler önüne seriyor. (IŞ)İD militanlarının Suruç katliamı öncesinde Türkiye'ye rahatça giriş çıkış yaptıkları kaydedilen raporda şöyle deniliyor: “Her türlü muhalif kesime, sol düşünceye tahammülsüzce yaklaşan, fişleyen, tutuklayan ve yargı eliyle cezalandırmaya çalışan hükümetin ve devlet erkinin, söz konusu IŞİD olunca en hafif tabirle göz yumduğu ve görmezden geldiği görülmektedir”.

Raporda tanıkların anlatılarına dayanarak (IŞ)İD militanların Türkiye içinde de serbestçe dolaştıkları ve bunun örgütün güç kazanmasına katkı sağladığı iddia ediliyor.

ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Hüseyin Bağcı ise Çavuşoğlu'nun Kuala Lumpur'da yaptığı açıklamalara dikkat çekerek bu ihmalkar yaklaşımın artık zorunluluktan değişmeye başladığını söylüyor. Hükümetin barış sürecini kötü yönettiğini ve PKK'yla çatışmaların yeniden başladığına işaret eden Bağcı “radikal bir U dönüşün” Ankara için artık kaçınılmaz hale geldiğini belirtiyor.

Bağcı Al-Monitor'a değerlendirmesini şöyle sürdürüyor: “AKP hükümeti Orta Doğu siyasetinde hatalar yaptı ve Ankara bunun sonucunda bölgedeki belirleyici rolünü kaybetti. İncirlik üssünün ABD öncülüğündeki (IŞ)İD karşıtı koalisyona açılması Türkiye'yi yeniden etkili bir oyuncu haline getirmeyi amaçlayan daha etkili bir siyaset izlemeyi amaçlayan bir adım”.

Bağcı'ya göre (IŞ)İD'in Türkiye ve Suriye'ye yönelttiği müşterek tehdit Ankara ve Şam'ı zaman içinde aynı safta buluşturacak.

Suudi Arabistan'da da görev yapan emekli Büyükelçi Ali Tuygan ise AKP'nin Suriye'de vites değiştirdiği ve (IŞ)İD'e karşı yaklaşımının değiştiği yorumlarına daha temkinli yaklaşıyor.

Tuygan Al-Monitor'a şöyle konuşuyor: “AKP Esad karşıtlığında sabit fikirli ve bunu tamamen değiştirmesi olası değil. Ama Esad'a karşı söyleminde bir yumuşama olduğu da açık. İlk etapta Suriye'nin bütünlüğünün bozulmayacağını, Esad rejiminin yerini Müslüman Kardeşler'in alacağını sanmışlardı. Ama Suriye bölünmeye doğru gidiyor ve bu AKP'nin görüşlerini de etkiliyor”.

Ankara'nın (IŞ)İD'e karşı vites değiştirmenin eşiğiğinde olduğu görüşüne katılan Tuygan ancak bunun esasen uluslararası baskılardan kaynaklandığını söylüyor: “AKP hükümeti başından beri (IŞ)İD'e karşı etkin bir mücadele içinde olduğunu söyledi ama dünyayı ikna etmeyi başaramadı. Dolayısıyla, pozisyonunu değiştirmekten başka pek bir şansı kalmamıştı. Bunun örgüte karşı topyekun bir savaşa dönüşüp dönüşmeyeceğini ise zaman gösterecek”.

 

 

 

 

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar