10421647_310881552430581_238290396621718358_n673.jpg

Devlet, 90’lardan daha ağır politika yürütüyor; sivil ölümler hızla artıyor

Güney Doğu’da 24 Temmuz’dan bu yana sıkıyönetim ilan edilen bölgelerde incelemelerde bulunan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, bölgede 1990’lı yıllardan daha ağır bir devlet politikasının devreye sokulduğuna dikkat çekti. 17 Haziran - 26 Ağustos arası dönemde 78 sivilin hayatını kaybettiği bildirilirken, dün akşam da 16 yaşında bir çocuk polis kurşunları ile hayatını kaybetti.

29 Ağustos 2015 Cumartesi

İNTİZAR - Bölgemizde Suriye, Irak merkezli yaşanan kaosun en önemli etmenlerinden birisinin Türkiy'de ki Ak Parti iktidarının uyguladığı politikalar olduğu artık gizlenemeyecek bir gerçek olarak ortada duruyor. Söz konusu iktidarın 7 haziran seçimleri ile birlikte tek başına iktidar olma imkanını kaybetmesi ile birlikte, kaybetmiş olduğu bu imkanı yeniden ele geçirmek adına, tıpkı Suriye ve Irak'ta uyguladığı politikalara benzer, komplolara dayalı yeni politikaları Güney Doğu'da uygulamaya başladı. Böylece hem kaybetmiş olduğu 'Kürt oyları'  sebebiyle bölgeyi cezalandırmış oluyor ve hem de bölgede ortaya çıkan kontrollü kaosun yeniden tek başına iktidar olma imkanını oluşturacak zemini ortaya çıkaracağı hesapları yapılıyor. Fakat gözen kaçırılan şey, söz konusu iktidarın Suriye ve Irak politikaları nasıl başarısız olup kontrolden çıkmışsa, Güney Doğu'da uyguladığı bu komplocu politikaların da kontrolden çıkıp beklentileri kaşılamak yerine çok daha çözülmesi zor olacak büyük problemlerin oluşmasına sebebiyet verebileceği ihtimalidir. Bu ihtimalin söz konusu olduğunu ortaya koyan bir takım gelişmeler var. Birgün'de yayınlanan Zeynep Kuray imzalı habere göre bu gün bölgede uygulanan politikalar 1990'lardaki politikalardan daha ağır. Söz konusu haber şöyle; 

 

Devlet, 90'lardan daha ağır politika yürütüyor

Sıkıyönetim ilan edilen bölgelerde inceleme yapan İHD'li Bilici, muhatap alınmadıklarını belirtirken “Bölgede 90'lardan daha ağır bir devlet politikası devreye sokuldu” diyor
 
Güney Doğu'da 24 Temmuz'dan bu yana sıkıyönetim ilan edilen bölgelerde incelemelerde bulunan İnsan Hakları Derneği (İHD) Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici, halkın bu adımına karşılık devletin çok sert ve orantısız bir yönelime girdiğini ve hak, hukuk gözetmeden sivil insanları hedef aldığını vurguladı. Yaşanan şiddetten müzakere sürecini bitirenlerin sorumlu olduğunu belirten Bilici, bölgede 1990'lı yıllardan daha ağır bir devlet politikasının devreye sokulduğuna dikkat çekti.
 
 
‘Vur emri merkezden'
 
Giderek şiddetlenen olayların son bulması için bürokratlarla yapmak istedikleri görüşmelerin keyfi bir biçimde engellendiğini belirten Bilici, görüşebildikleri valilerin ise ellerinden bir şey gelmediğini, emirlerin merkezden yönetildiğini söylediklerine dikkat çekti.
 
Bilici, "Keskin nişancılar yerleştirildiği için çatışma alanlarına giremiyoruz. Bu nişancılar Silopi, Diyadin, Varto ve Silvan'da olduğu gibi sivil insanları hedef alıyor. Girebileceğimiz bölgelere ise keyfi bir biçimde sokulmuyoruz, diyalog geliştirme taleplerimiz de reddediliyor. Devlet bizi muhatap almıyor. Dolayısıyla hiçbir şey öneremiyoruz. Muhatap alındığımız zaman ise, bize söylenen tek şey, halkın ve yerellerin sahip oldukları bireysel ve kolektif haklardan vazgeçmeleri yönünde oluyor. Çıkmazdayız" dedi.
...
 
 
Türkiye'nin bölgede uyguladığı politikaların, ülke içerisine sirayetini devletin çok sert ve orantısız bir yönelime girmesi olarak tanımlayan İHD Diyarbakır Şubesi Başkanı Raci Bilici'nin bu tespitini doğrulayan bir takım veriler yayınlandı. Basnews'in haberine göre; 7 haziran -  26 Ağustos arasında 78 sivilin hayatını kaybettiği, yüzlerci kişinin göz altına alındğı, 300'e yakın kişinin ise tutuklandığı bir tablo söz konusu... İlgili haber şöyle; 
 
 
"17 Haziran'dan bu yana 78 sivil yaşamını yitirdi"
 
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu yaptığı yazılı açıklamada, "7 Haziran-26 Ağustos arasında 1.628 kişi gözaltına alındı, 298 kişi de tutuklandı. 17 Haziran - 26 Ağustos arası dönemde 78 sivil hayatını kaybetti" dedi.
 
HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu yaptığı yazılı açıklamada, “7 Haziran-26 Ağustos arasında 1.628 kişi gözaltına alındı, 298 kişi de tutuklandı. 17 Haziran – 26 Ağustos arası dönemde 78 sivil hayatını kaybetti” dedi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu 7 Haziran seçiminin ardından yaşanan sivil kayıplar, tutuklamalar ve HDP binalarına yapılan saldırılara ilişkin rapor yayınladı. 
 
17 Haziran — 26 Ağustos 2015 tarihleri arası dönemde 78 sivilin hayatını kaybettiği belirtilen  açıklamada, “7 Haziran seçiminin ardından, 17 Haziran — 26 Ağustos 2015 tarihleri arası dönemde 78 sivil hayatını kaybetti. Ayrıca 4 — 19 Ağustos tarihleri arasında 9 HDP binasına saldırı yapıldı. 7 Haziran ertesinde başlayan gözaltı operasyonlarında 26 Ağustos 2015 tarihine dek 1.628 kişi gözaltına alındı, 298 kişi de tutuklandı” ifadelerine yer verildi. 
 
 
Bütün bu tabloyu ortaya çıkaran; çözüm sürecinin rafa kaldırılıp, çatışmasızılığın sonlandırılarak şiddetin tekrar siyasi bir çözüm yolu olarak tercih edilmesidir. Şiddet bir kere çözüm yolu olarak belirlenince bu kez çözümün (!) bir an önce gerçekleşebilmesi için de şiddet miktarı artırılarak ve sistemli bir şekilde ve yeni yöntemlerle tekrar tekrar devreye sokulur. Bunun örneği olarak bir çok ajansta geçen bir haber gerçekten olayın vehametini ortaya koymaya yetiyor. Bu habere göre operasyon yapan özel harekatçı polisler taradıkları bir araçta henüz 16 yaşındaki bir çocuğun ölünümen sebep oldular. Araçta başka çocuklar da vardı. Onlar bedenen yaralanmadılar ama psikolojik travma gerçirmiş olamaları belki çok daha ağır bir sonuç olarak yaşamları boyunca onları etkisi altında bırakacak. 
 
 
Kızıltepe'de özel harekatçı polisler bir araca direk ateş açarak 16 yaşında bir çocuğu öldürdü
 
Kızıltepe'de dün akşam meydana gelen patlamanın ardından operasyon başlatan özel harekat polislerinin bir araca ateş açması sonucu aracın şoförü olan 16 yaşındaki Mazlum Turan adlı çocuk hayatını kaybetti.
 
Kızıltepe'de dün akşam meydana gelen patlamanın ardından operasyon başlatan özel harekat polislerinin bir araca ateş açması sonucu aracın şoförü olan 16 yaşındaki Mazlum Turan adlı çocuk hayatını kaybetti. 
 
Mardin'in Kızıltepe ilçesinde tarihi İpekyolu üzerinde bulunan Seyda Camisi yakınlarında polis otosunun geçişi sırasında patlama meydana geldi. Patlamada 3'ü ağır 19 kişi yaralandı. 
 
ANF'nin haberine göre, patlamanın ardından operasyon başlatan özel harekat polislerinin bir araca ateş açması sonucu aracın şoförü olan 16 yaşındaki Mazlum Turan adlı çocuk ağır yaralandı. 
 
Kızıltepe Devlet Hastanesi'ne kaldırılan Mazlum Turan yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. 
 
Turan ailesi, olaya ilişkin şunları söyledi: 
 
"Dün akşam Kızıltepe'de meydana gelen patlamanın ardından olay yaşandı. Mazlum'un babasının, olay yerine yakın bir dükkanı var. Canlı tavuk satıyorlar. Mazlum da arabayla dükkana gidiyor. Yanında da en küçük kardeşi ve amcasının oğlu var. Dönerken polis, aracı durduruyor. Araç durur durmaz polisler ateş açıyor, arabayı tarıyor. 3 kurşun izi vardı Mazlum'un vücudunda. Başında da kurşun izi vardı. Yanındaki çocuklara bir şey olmadı. Ancak iki çocuk da şokta. Mazlum, 4 çocuğun en büyüğüydü. Patlamanın ardından polis, yaralıları almak için gelen araçlara da ateş ediyor. Rastgele tarıyorlar etrafı." 
 
 
Daha önce Ağrı Diyadin'de de böyle bir olay yaşanmış, yukarıdaki haberde geçen çocuk ile aynı yaşlarda iki çocuk da bu şekilde polis kurşunlarına hedef olumuşlardı. Haberlerde verilen bilgiler bölgede Suriye, Irak ve hatta Yemen'den duymaya alışık olduğumuz olayların haberlerine çokça benziyor. Türkiye giderek; uyguladığı ve istikrarsızlaştırıcı politikaların sonucu sıkıntı yaşayan bölge ülkelerine benzemeye başlıyor. Bu sebeple ülke bir an önce bu kaos oluşturan ve istikrarsızlaştıcı politikalardan uzaklaşıp, barış, iyi komşuluk eksenli, günümüz politika dilinde moda olduğu tabir ile 'kazan-kazan' modeline dayalı politikaları inşa edecek yeni bir iktidara ihtiyaç duyuyor.  
 
 
 
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar