page_lubnan-suriyeli-multecilere-sinir-kapisini-kapatti_275334193.jpg

Suriye'de asıl açlığı size anlatayım: Açlık Madaya'da mı yoksa Deyrezzor'da mı?

Asıl sorun, Suriye'nin gerçek açlığına şu hümanist takılanların hiç birisinin bahsetmemesidir. Örneğin, doğudaki Deyrezzor kenti.

8 Ocak 2016 Cuma

İNTİZAR - Suriye'de meydana gelen olaylar başladığı günden bu yana Batı, bölgesel ortakları Türkiye, Suudi Arabistan, Katar gibi ülkelerin istihbarat ve iktidara yakın medya organları eliyle algı operasyonlarının şekillendirdiği bir mesele olarak ortaya çıkmıştı. Bu algı operasyonları, olayların başladığı ve takip eden ilk yıllar çok büyük bir yoğunlukla gerçekleşti. Hatta o kadar bayağı yalanlar üzerine bina edilmiş algı operasyonları vardı ki; çok basit bir internet taramasında bile bu yalanların aslı rahatlıkla ortaya çıkarılabiliyordu. Fakat çok yoğun bir dezenformasyon gerçekleştiriliyor ve oluşturulan bilgi kirliliğinin önüne geçmek çok da kolay olmuyordu.

Şam'a bağlı Madaya kentinin ordu ve Hizbullah birlikleri tarafından kuşatma altında olması sebebiyle halkın açlık çektiğine dair bir takım görseller üzerinden yine böyle bir algı operasyonu gerçekleştiriliyor. Bu haberler ile ilgili olarak sol.org'daki bir yayın konu ile ilgili evvelki algı operasyonlarında olduğu gibi bir durumun vaki bulunduğunu ortaya koyar nitelikte. Bize sahadan yani Suriye'den zaman zaman bilgiler aktaran Somer Sultan'ın bu konu ile ilgili değerlendirmelerini ilginize sunuyoruz...

 

SURİYE'DE ASIL AÇLIĞI SİZE ANLATAYIM

Somer SULTAN/SURİYE

Şam'a bağlı Madaya kentinin ordu ve Hizbullah savaşçıları tarafından kuşatmaya alındığı ve halkın açlık çektiği yönündeki iddialar, beklenmedik bir psikolojik-siyasi kampanya değildir. Bu tür algı operasyonlarının ilki hatırlarsanız 2011'de "Der'a çocukları süt içemiyor" kampanyasıydı ki; daha sonra bahsedilen çocuklardan hiç bir eser bulunmadı, Suudi ve Katarlı kanalların arşivlerinden başka bir yerde yoktular. Kampanya, o zamanlarda Suriye yönetimini "Kendi savunmasız halkına eziyet çektiren rejim" olarak lanse edip olayları uluslararası boyuta taşıma projesinin bir parçası olarak vazifesini tamamlamıştı.

Bir önemli açlık ve kuşatma iddiası daha şu meşhur Guta yalanıdır. Ve ne kadar enteresan ki, o iddiayı ilk çökerten kişi "İslam Ordusu" terör örgütü eski lideri Zehran Alluş'tur. Nitekim şovmen yapısı ve ışıklar altında kalma hırsı ona bir sürü pot kırdırdı, çok sayıda dil sürçmesine yol açtı. Örneğin, bir defasında geniş bir kutlamada savaşçılarıyla birlikte lahmacun yediği bir kare yayınlandı. Başka bir seferinde ise onun örgütünün önde gelen bir kaç kişiyle zengin bir sofranın etrafında toplanmış tavuk ve et yedikleri bir video ortaya çıktı. Bunun üzerine meşhur dil sürçmeleriyle Alluş, ona rakip bir terör örgütünün elinde 4 ay herkese yetecek gıda malzemeleri olduğunu söylemekle, asıl kimin halka eziyet verdiğine ışık tutmuştu.

Gelelim Madaya yalanına. Medaya yalanının da aynı şekilde netleşeceği kesindir. Fotomontaj hileleri ve değişik eski olayları güncel gibi göstermek er veya geç gün ışığa çıkacaktır ki, aldığımız haberler ve edindiğimiz bilgiler de bu doğrultudadır. Yine de mezhepsel ırkçılık başta olmak üzere, çeşitli nedenlerden dolayı Suriye devletine düşman gözüyle bakanlar şu açlık-kuşatma yalanlarına inanmayı veya inanmış gibi yapmayı sürdürecek.

Asıl sorun, Suriye'nin gerçek açlığına şu hümanist takılanların hiç birisinin bahsetmemesidir. Örneğin, doğudaki Deyrezzor kenti.

IŞİD'in iki yıldır kuşatması altında bulunan Deyrezzor hakkında el-Ahbar gazetesi gayet dramatik bir yazı yayımladı. Örneğin, Lazkiye'de kilosu 250 Suriye lirası olan şeker, Deyrezzor'da 7 bin liraya satılıyor, kilosu 2500 Suriye lirası olan çay 18 bine, 500 liralık konserve kutusu 3500'e satılıyor. Yani normal bir devlet memurunun bir aylığı tek bir kahvaltıya yetmiyor. IŞİD'in havaalanı çevresinde ilerlemesi, daha önce şehre gerekli gıda ve ilaçları getiren Ilyushin askeri uçağının iniş çıkış yaptığı sırada IŞİD uçaksavarlarının hedefinde kalmasına neden oldu. Bundan dolayı da şehrin can damarı tamamen kesilmiş durumda.

Deyrezzor'dan olanlar, el-Ahbar gazetesinin anlattıklarının gerçeğin sadece bir bölümü olduğunu söylüyorlar. Deyrezzorlu bir arkadaş bir babanın çocuğunu ona bakabilecek bir aileye sattığına yemin edip durdu.

Yarın öbür gün ordu ve Direniş güçlerinin Madaya'yı Nusra ve Ahraru-ş Şam örgütlerinden kurtaracağı kesindir. Şu iskelet çocuklar değil, orduya, başkan Esad'a ve Seyid Nasrallah'a tezâhurât yapan halk ortaya çıkacak. Deyrezzor'u şimdi görmeyenlere, IŞİD'e kendilerine hizmet veren bir kara harekat gücü gözüyle bakanlara yol bulacak mı utanç duygusu?

 

 

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar