İNTİZAR - understandingwar.org sitesinde yer alan habere göre; Amerikan Kurumsal Enstitüsündeki, Savaş Araştırmaları Enstitüsü(ISW) ve Kritik Tehditler Projesi (CTP); ABD'nin Irak ve Suriye'deki IŞİD ve El-Kaide tehdidini yok etmek için takip edebileceği muhtemel yol haritalarını şekillendirmek, tasarlamak ve değerlendirmek için uzun haftalarca süren bir planlama çalışması yürüttüler. ISW ve CTP çalışmanın bulgularını çeşitli raporlar halinde yayınlayacaklar.
İlk raporda ABD'nin küresel, büyük, stratejik amaçlarının IŞİD ve El-Kaide tehditleri ile olan alakası incelenmiş. İkinci raporda Amerika'nın Irak ve Suriye'deki stratejik amaçlarını tanımlanıyor, bu bölgedeki çatışmaları durdurmak için gerekli olan minimum şartlar belirleniyor ve asıl çakışma ve farklılıkları anlayabilmek adına ABD'nin hedefleri, İran, Rusya, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın hedefleriyle karşılaştırılıyor. Farklılıkların var olması ABD'nin hedeflerini gerçekleştirme hususunda uluslararası müttefiklere tam anlamıyla güvenemeyeceği anlamına geliyor. Aşağıda sunulacak rapor, bu durumun Suriye temelinde detaylı bir değerlendirmesini sağlayacak ve de planlama grubunun bir takım yol haritalarıyla ilgili tespitlerini sunacak.
Bu ikinci raporun anahtar bulguları şu şekilde:
· ABD hayati ulusal menfaatleri gözetmek ve insanlarını güvende tutmak için, Irak'ta dört stratejik hedefi tamamlamalıdır: 1) düşman gruplarını yok etmek; 2) bölgesel mezhep iç savaşlarını sona erdirmek; 3) düşman gruplarının yeniden kurulması engellemek için gerekli şartları sağlamak ve 4) Irak ve Suriye'yi bölgesel ve küresel çatışmalardan kurtarmak.
· ABD'nin herhangi bir stratejisi Irak Başbakanı Abadi'yi güçlendirmek için acil önlem almalı ve hükümetin devrilmesine karşılık muhtemel eylem planları hazırlamalıdır. Abadi hükümetinin devrilmesi ve onun selefi olan Nuri el-Maliki'nin koltuğa geri oturması İŞİD ile olan savaş için bir felaket anlamına gelir.
· Viyana Çerçevesinde devam eden uluslararası anlaşmalar Suriye'de uzun süreli bir başarı için temel olan gereklilikleri pas geçiyorlar. Stabil, bölünmez ABD'nin menfaatlerini gözetecek bir Suriye Devleti'nin yeniden inşası; ABD'nin ve müttefiklerinin 1) Suriye'de IŞİD, El-Nusra ve yabancı Selefi-cihatçı grupların yok edilmesi, 2) Suriye muhalefetini temsil eden muhatapları tespit edilmesi ve güçlendirilmesi, 3) Suriye rejimi ve muhalefeti arasında bir sulhname düzenlenmesi, 4) Bu barışın bölgesel kabulünün sağlanması, 6) Barış uygulama mekanizmalarının kurulması ve 6) devlet enstitülerinin yeniden inşası şartlarını yerine getirmesini gerektirir.
· Suriye'deki Selefi-cihatçı militan güçler ABD'ye karşı bir tehdit oluşturuyor ancak ABD bu güçlere karşı saldırıda bulunmamalıdır çünkü bu ABD güçlerini, gelecekte Esad sonrası kucaklayıcı bir hükümetin bünyesinde bulunması gereken pek çok Sünni ile savaşa sokacaktır. ABD uzlaştırılabilir unsurları uzlaştırılamaz unsurlardan ayırmalıdır. Diğer Selefi-cihatçı gruplar ABD'nin safına katılmak için ABD güvenlik hedeflerinin çekirdeğini oluşturan şartları kabul etmeli. Bu şartlar: El-Nusra cephesi ve IŞİD ile bağları koparmak, gelecekte var olacak çoğulcu ve üniter bir Suriye devletinin ilkelerini kabul etmek, şiddetli cihadı terk etmek, kontrollü ve savunmacı bir düzeyde uzlaştırmaya başvurmak ve günümüzdeki şeriat mahkeme sisteminin terk edilmesi ve de siyasi, kurum temelli yönetimin kurulması şeklinde sıralanır.
· İran, Rusya, Türkiye ve Suudi Arabistan'ın stratejik hedeflerinin IŞİD bir tehdit olması konusunda ABD'nin hedefleriyle olan yüzeysel yakınlaşması; ABD'nin güvenlik şartlarına zarar verecek farklılıkları maskeliyor. İran ve Rusya Orta Doğu'da ABD etkisini azaltmak ve yok etmek için yollar arıyor ve de Suriye veya Irak'ta el-Kaide ve IŞİD tamamen mağlup edecek stratejiler uygulamıyor. Türkiye'nin Müslüman Kardeşler'e ve diğer, bazısı el-Kaide bağlantılı olan, İslamcı gruplara olan desteğinin sebebi iktidar partisinin kendisini yeniden bağımsız, Müslüman, bölgesel güç olarak tanıtmak istemesi. Son olarak Suudi Arabistan'ın hedefleri var olduğu düşünülen İran tehdidi sorunu etrafında şekillenmeye devam ediyor. Bunlar özellikle Selefi-cihatçı gruplara olan destekten ötürü anahtar farklılıklara sebebiyet veriyor. ABD, Suriye'deki krizi çözmek için gerekli çabaları üstlenmeli ve bunu müttefik güçlere bırakmamalıdır.