İNTİZAR - 15 Temmuz tarihinde gerçekleşen darbe girişimi ile ilgili ilk veriler çok dikkat çekiciydi. Mevcut siyasi iktidarın bir çok dış politika uygulamasında çatışma halinde olduğu İran ve Rusya gibi ülkeler tarafından açık bir şekilde destek görmesi karşısında, stratejik anlamda ortaklıklarının olduğu özelde Amerika ve genel olarak Batıdan ise destek görmediği gibi bir takım eleştirilere muhatap olması gibi bir tablo söz konusuydu.
Dış politikada önemli değişikliklere gidileceğinin sinyalleri ile darbe girişimine verilen tepkiler arasındaki bağ
Bu tablo aslında bir çok şeyi izah edebilecek nitelikteydi. Türkiye'nin dış politikada önemli değişikliklere gideceğinin sinyalleri zaten kendini belli etmiş ve buna karşı Batıda ve onun bölgesel ortakları üzerinde bu sinyallere karşı tepkiler de farklı tonlarda ortaya konmuştu. Darbe girişimine verilen tepkiler ile birlikte ortaya çıkan tablo da bunu yansıtıyordu aslında.
Türkiye'nin yeni dış politika tercihinin değişim yönü ne olacak?
Şimdi ise Türkiye'nin yeni dış politika tercihinin değişim yönünün ne olacağı şeklindeki sorular net cevaplar bulmaya başladı. Rus Haber Ajansı TASS'a konuşan Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, Türkiye'nin Rusya Devlet Başkanı Putin'in darbe girişimi sonrasında verdiği desteği büyük bir takdirle karşıladığını anlattıktan sonra, "Putin'in Erdoğan'a darbe girişimine tepki göstermek için açtığı telefon, çok önemli bir mesajdı. Darbe girişiminin püskürtülmesiyle Türkiye'deki siyasi liderlik ve yönetim güçlendi, demokratik meşruiyet de daha güçlü hale geldi. Bu bağlamda Rusya-Türkiye ilişkileri de normalleşecek ve güçlenecek" şeklindeki ifadeleri, Türkiye'nin dış politika istikametinin değişmesi ile darbe girişiminin sebepleri ve sonuçları arasındaki alaka hakkında önemli veriler sunuyor.
Türkiye Suriye meselesinin hallinde taraf değiştirerek, Rusya ile siyasi çözüm yoluna gidiyor
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın devamla; Suriye krizine Rusya ile birlikte siyasi çözüm bulmak istediklerini söylemesi, dış politikanın en önemli meselelerden biri olan Suriye konusunda Türkiye'nin farklı bir tercihe yöneldiğinin göstergesi. Aslında Kalın çok daha çarpıcı ifadelerde bulunuyor. “Suriye krizine Rusya ile birlikte siyasi çözüm bulmak istiyoruz” diyen Kalın, “Geleceğe güvenle bakmak ve Suriye'de siyasi geçişin en kısa sürede gerçekleşmesi için Rusya ile işbirliği yapmak istiyoruz" diye konuştu. 'Geleceğe güvenle bakabilmek ve Suriye'de siyasi çözüm için Rusya ile işbirliği' arasında direk bir bağ kurulması dikkat çekici.
Erdoğan ve Putin görüşmesinin ana ekseni Suriye krizi ve ikili ilişkiler
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ayrıca Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında 9 Ağustos tarihinde gerçekleşecek olan görüşmenin ana ekseni olarak yine Suriye krizi ve ikili ilişkilerin geliştirilmesine vurgusu da bu anlamda kayda değer bir nokta. Bu noktada İbrahim Kalın'ın her iki ülkenin bölgesel ve küresel meselelerin çözümünde birlikte hareket etmelerinin önemine vurgu yapması da aslında Türkiye ve Rusya'nın oluşturmayı düşündükleri işbirliğinin karakterinin ne olabileceği hususunda da ip uçları barındırıyor.
Erdoğan: Bu görüşmeyle birlikte bir çok şey rayına oturacak
Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 9 Ağustos tarihinde St. Petersburg'ta Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekteştireceği görüşme için; "Bu görüşmeyle birlikte günübirlik yapacağımız ziyaretle inanıyorum ki birçok şey rayına oturacaktır. Çok önemsediğimiz konu özellikle bölgede Suriye meselesidir" şeklinde bulunduğu beyan da sözcü İbrahim Kalın'ın açıklamaları ile aynı paralellikte ve aynı netlikte olması Türkiye'nin dış politika tercihlerinin esastan değişeceğinin en üst seviyede beyanı niteliğindedir.
Türkiye dış politikadaki sıkışmışlığını Rusya'yı partner edinerek aşmayı planlıyor
Cumhurbaşkanının beyanında yine ikili ilişkiler ile birlikte Suriye meselesine vurgu olması, Türkiye'nin bölgede uyguladığı politikalardaki sıkışmışlığını, Rusya ile kuracağı ikili ilişkiler çerçevesinde, Rusyanın Suriye politikasına yaklaşarak, dış politikasında değişikliğe gideceğinin işareti olarak değerlendirilebilir. Bu noktada yine Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'ın, TASS'a yaptığı açıklamalarda da "Türkiye, Suriye krizinden çıkış yolu arama konusunda Rusya'yı bir partner olarak görüyor" şeklindeki ifadeleri daha net bir fotoğraf sunuyor.