syiah-lll.jpg

Nasrallah'ın yeni denklemi: Kırmızı çizgilere karşı İsrail’in kalbi

Füze saldırısı ile temelleri atılan yeni aşama, İsraillilerin Suriye'de kırmızı çizgileri aşmaya cesaret etmeksizin tehdit ve korkutmalarına rağmen gerçekleşti. Nasrallah, uluslararası bir taraf yoluyla düşman İsrail'e, “Suriye'de kırmızı çizgileri aşarsa, bir sonraki bomba İsrail'in kalbine düşecektir” uyarısını ulaştırdığını bildirdi.

16 Mayıs 2018 Çarşamba

İNTİZAR - 1973 yılından bu yana ilk defa Suriye'nin işgal altındaki Golan toprakları üzerinde düşman İsrail ile girilen çatışmanın ardından Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, “Suriye'de, İsrail'in prestijini kırabilmek açısından son derece önemli olan yeni bir aşamanın karşısındayız” dedi.

Bu çatışmaya geçtiğimiz 10 Mart'ta İsrail'in savaş uçağının düşürülmesi de eklenirse, son derece önemli gelişmelerle kaşı karşıya olduğumuz söylenebilir. Seyyid Nasrallah'ın ortaya koyduğu gibi, Golan tepelerinde İsrail hedeflerine fırlatılan 55 adet füze, İsrail rejimine karşı çok sayıda mesaj taşıyor. Bunlardan ilki, “İsrail herhangi bir reaksiyon almadan hareket edebileceğini zannediyorsa, yanılıyor” mesajıdır. Füze saldırısı ile temelleri atılan yeni aşama, İsrail Hava Kuvvetlerinin vereceği cevap için yeni önlemler ortaya çıkardı. Bu yeni aşama, İsraillilerin Suriye'de kırmızı çizgileri aşmaya cesaret etmeksizin tehdit ve korkutmalarına rağmen gerçekleşti. Seyyid Nasrallah, uluslararası bir taraf yoluyla düşman İsrail'e, “Suriye'de kırmızı çizgileri aşarsa, bir sonraki bomba İsrail'in kalbine düşecektir” uyarısını ulaştırdığını bildirdi. Bu deneyim, çok sayıda füzenin İsrail'in askeri mevkilerine ulaşmasını engelleyemeyen İsrail Ordusunun askeri çabalarının başarısızlığını kanıtlarken, aynı zamanda Siyonist liderlerin, iç cephenin savaşa hazır olduğuna dair söylemlerini de yalanladı. Burada yüz kızartıcı olan ise, Körfez ülkelerinin konumu oldu.

Hasan Nasrallah'ın gerçekleştirdiği konuşmanın temel taşı ise Filistin'di. 70 yıl önce yaşanan Nekbe'nin dünya ülkelerinin alnında kara bir leke olarak durduğunu vurgulayan Nasrallah, Filistin halkına, Direnişine ve yönetimine, “Yüzyılın anlaşması” ile savaşmaları için onlardan istenen şeyin, “imza atmamak” olduğu yönünde bir mesaj gönderdi. Nasrallah Direniş Ekseni ile bölge halkı, kuşatma altında ve cezalandırılmış olsalar bile, eğilmeden, boyun eğmeden dimdik ve kararlı bir şekilde ayakta durmalıdır mesajını verdi.

Nasrallah'ın açıklaması, Filistinlilerin Nekbe günün 70'inci yıldönümü ve Büyük Dönüş Yürüyüşüne katılanlara karşı işgalci güçlerin işlediği katliam ile aynı günde geldi. Nasrallah konuşmasında “Yüzyılın anlaşması” projesinin şunu öngördüğünü belirtti: Kudüs, İsrail'indir. Filistinli mülteciler için geri dönüş yoktur. Kapsamlı barışa göre Filistin devleti, Gazze'dir… Yani bu, Filistin davasının tasfiyesi anlamına geliyor. Bu hedef için, İran'a baskı yapıldığını dile getiren Nasrallah, nükleer anlaşmadan çekilmek, yaptırımların arttırılması, Lübnan'a baskı ve Gazze ablukasının sıkılaştırılmasının, bu baskıların zirvesini oluşturduğunu vurguladı. Hizbullah lideri şu sözleri ekledi: “Mevcut projenin 3 belkemiği vardır: Trump, Netanyahu ve Bin Selman. Bunlardan birinin devrilmesi, projeyi tamamıyla bertaraf eder. Seyyid Hasan Nasrallah, uluslararası toplumun kararları ve sözleşmelerine saygı duymayan Amerika Birleşik Devletleri'nin, kendi çıkarları ve İsrail'in çıkarları dışında herhangi bir değere sahip olmadığını söyleyerek sözlerine başlayarak, Nükleer anlaşmaya bağlı kalan Avrupalı müttefiklerinin çıkarları dâhi, Amerika tarafından gözetilmediğini belirtti.

“Kardeşim ve Azizim, sen zafer bayrağını taşıyarak ve şehid olarak döndün”

Direniş lideri Mustafa Bedreddin'in şehadetinin ikinci yıldönümünde, Seyyid Hasan Nasrallah İslami cihat çalışmalarını ilk oluşturanlardan biri olan ve ömrünü bu tarihe, sahaya ve bu mücadeleyi geliştirmeye adayan “Seyyid Zülfikar” hakkında konuştu. Şehid Bedreddin'in çalışmalarına geçmeden önce karakterinden bahseden Nasrallah, “Ümmetin düşmanları karşısında sert ve katı kişiliğinin yanı sıra, Bedreddin aynı zamanda şefkat ve merhamet dolu biriydi. Bu bir çelişki değildir” sözlerini kullandı.

Hizbullah lideri şöyle devam etti: “Profesyonellik kısmına gelince, Bedreddin özellikle askeri ve güvenlik alanlar başta olmak üzere, cihat görevinde büyük ve temel sorumluluklar taşıyordu. 1996 yılında düşman İsrail karşısındaki savaşta komutanlık görevi üstlendi. 2000 yılından sonra Hacı İmad Muğniye'nin şehit edilmesinin ardından, Bedreddin önemli sorumluluklar üstlendi. Düşman ile girilen güvenlik savaşını yönetti ve Filistinli Direniş gruplarını destekledi. Irak'ta düşman Amerika ve terörist gruplar karşısında bazı Direniş gruplarını harekete geçirdi. Onun temiz kanı, Halep zaferinde kardeşlerimize güç verdi.

Seyyid Hasan Nasrallah, şehid Mustafa Bedreddin'e hitaben şu cümleleri kullandı: “Efendim, kardeşim azizim, sen zafer bayrağını taşıyarak ve şehid dolarak döndün. Mutmain olabilirsin, işte bugün büyük zaferler gerçekleşiyor. Kardeşlerin bu zaferlere katkı sağlıyor. Suriye'de gerçek zafer öncelikle Suriyelilere aittir, müttefikleri ise bu zafere katkı sağlama şerefine ulaşmıştır.”

Kaynak: el- Ahbar
Çeviri: Merve Soydaş
 

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar