30317-1.jpg

Ruhani'nin Irak ziyareti iki ülke için dönüm noktası olacak

Gözlemciler, çeşitli alanlarda anlaşmalara varılmasını sağlayan ziyaretin, Irak-İran ilişkileri için bir dönüm noktası oluşturacağını söylüyor. İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ziyaretinin, Amerika'nın hoşuna gitmediği kuşku götürmez bir gerçektir. Bölge halkı, İngilizler tarafından yönetilen ayrılık politikası ve Amerika'nın hakimiyet politikasına boyun eğmeyecektir.

12 Mart 2019 Salı

İNTİZAR - "Ruhani, Irak ziyareti ile İran'ın bölgedeki etkisini güçlendirmeye çalışıyor." İngiltere merkezli Routers haber ajansının, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin üç gün süren Irak ziyareti hakkında yayınladığı haberin başlığı buydu.

Routers'ın bir parmak bal çalan zehirli haberinde, Hasan Ruhani'nin Irak ziyaretinin Amerika ve müttefiklerini henüz başlamadan kışkırttığı açıkça görünüyor. Zira bu haber, objektif, tarafsız ve hatta profesyonel olarak nitelendirilemez, aksine kışkırtıcı ifadeler içeren provokasyon bir haberdir. Diğer dünya liderleri Irak'ı ziyaret etmezken, niçin İran lideri ülkesine 1500 km boyunca sınırı olan, yüzlerce senelik tarihi ilişkilerin yanı sıra kültürel, dini ve sosyal ilişkileri bulunan sınır komşusunu ziyaret etmesi "İran'ın Irak üzerindeki etsini arttırma girişimi" şeklinde yorumlanıyor?

Amerikan eksenine ait medya borazanlarının, ABD müdahalesi ve tekfircilerden oluşan maşalarına maruz kalan Irak başta olmak üzere, bölge halkına karşı kartlarını açık oynamaya başladı. Irak topraklarına fitne ve yolsuzluk taşıyan tekfirci çeteler, bahsi geçen medya organları tarafından "devrimciler" ya da "dışlanmışlar" olarak tanımlarken, yine bu haberlerde Irak'ı birbiri ile dalaşan küçük devletçiklere bölme hedefi güden, nefret dolu mezhepçi ifadeler çokça kullanılıyor.

İlk olarak, Iraklılar gayret ve istekli olmasaydı, Haşdi Şabi'yi oluşturan Rehberin görüşlerine uygun bir şekilde hareket etmeseydi ve İranlı yetkililer Irak topraklarının birliği, egemenliği ve İslami kutsallarının korunması için destek vermeseydi, Amerikalılar, Siyonistler ve Araplar kafa kafaya vererek oluşturdukları üçlü planlarını Irak'ta uygulamanın yolunu bulurlardı. Irak bugün hala tüm dünyanın gözleri önünde kan gölüne dönmeye devam ederdi.

Geçtiğimiz Cumartesi akşamı Irak'ın başkenti Bağdat'a giden İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, burada yaptığı açıklamada, bölgenin güvenliği ve istikrarı üzerinde Irak'ın rolünün önemine vurgu yaptı. İranlı bakan, Irak'ın bölgede önemli bir etken olduğunu ve bölgede güven ortamının Irak olmadan sağlanamayacağını belirtti.

Amerikalıların, Iraklılara komşuları İran ile ilişkilerini kesmesi yönünde baskı yaptığını açıkça ifade eden Zarif, ABD'nin İran ambargosunu kabul etmeyen ve Irak topraklarını sadece İran değil tüm bölge ülkelerini olumsuz etkileyecek bir Amerikan üssü haline getirmeyi reddeden Iraklı yetkililerin onurlu pozisyonlarını korumalarından övgü ile bahsetti.

Iraklı mevkidaşı Berhem Salih ve Başbakan Adil Abdulmehdi tarafından aldığı resmi davet ile Bağdat'a giden İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ziyaretinin, Amerika'nın hoşuna gitmediği kuşku götürmez bir gerçektir. Zira bu tür temaslar, bölge halkının çıkarlarını sağlıyor. Bu da Siyonist projesi için Ortadoğu'yu parçalamak isteyen ve yeni Ortadoğu için kaos yaratma fikrinin sahibi olan Amerika'nın işine gelmeyen bir durumdur. Amerika, Arap halklarının aleyhine sonuçlar doğursa da sadece "İsrail" ile normalleşmeleri ve karşılıklı temaslarda bulunmaları için baskı yapmak ve Arapları kışkırtarak harekete geçirmek için çalışıyor.

Amerika, sadece Ruhani'nin Irak ziyaretine bu göz ile bakmıyor, bölge halkları arasındaki ilişkileri güçlendirecek ve çıkarlarını koruyabilecek tüm unsurların yanı sıra, ABD'nin hegemonyası ile İsrail'in işgaline karşı çıkan tüm güçlere aynı çerçeveden bakıyor. Bu güçlerin başında ise, Hizbullah, Hamas, İslami Cihad ve Haşdi Şabi yer alıyor. Bu bağlamda Amerika, İsrail ile ittifak ve Arap NATO'su, Varşova Konferansı gibi normalleşme ve aşağılanma konferansları için gece gündüz çalışıyor.

Bölge halkı, İngilizler tarafından yönetilen ayrılık politikası ve Amerika'nın hakimiyet politikasına boyun eğmeyecektir. Cumhurbaşkanı Ruhani, Iraklı mevkidaşı Berhem Salih ve Başbakan Adil Abdulmehdi ile bir araya gelecek ve iki ülkenin ilişkilerini farklı alanlarda geliştirmenin yollarını görüşecekler. İki ülkenin heyetlerinin ortak ve ayrı toplantılar düzenleyerek, çeşitli alanlarda iş birliği hakkında varılan anlaşmalar düzeyinde yenilikleri gözden geçirmeleri planlanıyor.

Irak Meclis Başkanı Muhammed el-Halbusi ve çok sayıda milletvekili ile görüşen ve iki ülke arasında ortak ticaret forumuna katılacak olan İran Cumhurbaşkanı Ruhani, ayrıca Irak halkından çeşitli mezhepler ve ırklarını temsil eden kişilerle görüşecek.

İran Cumhurbaşkanı Ruhani aynı zamanda Irak'ın dini lideri Ayetullah Seyyid Ali Sistani ve Irak'taki mukaddes türbeleri ziyaret edecek.

Gözlemciler, çeşitli alanlarda anlaşmalara varılmasını sağlayan ziyaretin, Irak-İran ilişkileri için bir dönüm noktası oluşturacağını söylüyor. İran'ın Hürremşehr kenti ile Irak'ın Basra kentini birbirine bağlayan demiryolu hattı anlaşması, sanayi şehirlerinin geliştirilmesi, vize konusu ve 1975 yılında imzalanan Cezayir anlaşması projeleri ve Hürremşehr, Abadan ve Basra limanlarının canlandırılması projeleri, iki ülke arasında varılan anlaşmalar arasında yer alıyor.

Kaynak: İuvmpress
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar