13921027131808121932314.jpg

İsrail itiraf etti: Hizbullah nitelikli silahların yüzde 80’ine ulaştı

İsrail Ordusundan sorumlu bakan, nitelikli silahların yüzde 80'inin Lübnan'daki Hizbullah'a ulaştığını kabul ediyor. Bu sonuç, İsrail'in niçin sürekli Hizbullah'ın nitelikli silahlanması hakkında serzenişte bulunduğunu ve Tel Aviv'in bu silahlanmayı İran'ın nükleer tehdidinden sonra ikinci sırada tutmasının sebeplerini açıklıyor.

18 Şubat 2020 Salı

İNTİZAR - İsrail Güvenlik Bakanı Naftali Bennett, Hizbullah'ın nitelikli silahlanmasına karşı girilen “savaşlar arası savaş” stratejisindeki başarısızlıklarını kabul etti. Bennett, İsrail'in son yıllardaki şiddetli saldırılarına rağmen gönderilmek istenen nitelikli silahların yüzde 80'inin Lübnan'a ulaştığını belirtti.

Bennett'in bu başarısızlığı kabul etmesi, Tel Aviv medyasıyla işbirliği içerisinde “güç göstergesi”ni beraberinde getirdi. Bu sırada, Lübnan'a gönderilen silahlar hedeflenerek, Hizbullah'ın nitelikli askeri büyümesi karşısında benimsenen politikaların değiştirileceğine söz veren Bennett, İsrail'in şimdiye kadar İran'ın Hizbullah'a giden silah sevkiyatının beşte birinin hedeflendiğini öne sürdü. Ancak İsrail şu andan itibaren tüm sevkiyatı hedeflemeye başlayacağını öne sürse de, hem istihbarat ve operasyonel başarısızlıkları hem de Suriye'de dozu yükseltirse bunun yansımalarından duyduğu endişelerin gölgesinde bu hedeflemenin önüne set çeken engelleri nasıl aşacağını açıklamadı.

Bennett'in bu sözleri bir Güvenlik Bakanı sıfatıyla gelmiş olsa da, Bennett'in kişisel çıkarlarının Siyonist varlığın genel çıkarları ile örtüştüğü kuşku götürmez. Savaşa sebep olmamak için dikkatli olurken Hizbullah ile savaşan ve nitelikli askeri büyümesine engel olmak için çalışan İsrail ordusundan daha katı bir pozisyon ortaya koyarak, İsrail halkının bilincinde sağcı ve aşırılıkçı imajını canlı tutmaya çalıştığı da açıktır.

Peki, Bennett'in görüşü ve tekrar eden açıklamaları, askeri kurumun stratejisini değiştirerek daha fazla risk almasına neden olur mu?

Bu görüş, İsrail ordusu ve destekçilerinin zaten tartışma masasında bulunan fikirlerine dayanıyor. Ancak, şimdiye kadar Hizbullah ile girilecek büyük bir savaş durumunda İsrail'in alacağı zararın büyüklüğü ile bağlantılı olarak henüz pratik bir karara dönüştürülmemiştir. Bu görüşe göre, Hizbullah'ın hâlihazırdaki güçlü yönlerini ve nitelikli yeteneklerini vurmak, bir savaşa sebebiyet verse bile, daha sonra girilecek bir nitelik savaştan daha iyidir.

“Jerusalem Post” gazetesinden Bennett'e yakın kaynaklar, kendisinin İsrail için güvenlik teorisi açısından önleyici saldırı başlatmayı gündeme getirdiğini ortaya koydu: Caydırıcılık, uyarı, kararlılık, savunma, yani tehditleri ve gelişimi tamamlanmadan önce doğrudan saldırarak düşmanın askeri gücünü hedeflemek.

Peki, tahminlere göre İsrail'in vereceği kayıpları gerekçelendirmek için Hizbullah'ın silahlanmasına karşı hedefine ulaşan önleyici saldırıların başarılı olduğunu varsayarsak bile, bu görüş yeterli olacak mıdır? Şimdiye kadar, ordudaki karar mekanizmalarının riskin sonuçlarını göz önüne almaları ve Hizbullah'ın silahlanmasını engellenmesinin imkânsız olduğunu düşünmeleri sebebiyle, Bennett'in sözlerine kulak vermiş gibi görünmüyor.

Karışıklığı önlemek için şunu söylemek gerekiyor, İsrail ordusunun Lübnan sahasını hedeflemekten vaz geçmesi, Hizbullah'ın nitelikli askeri büyümesine karşı savaş için mevcut bir dizi seçenek içerisinden seçilmiş bir pozisyon değildir. Aksine Tel Aviv'in Lübnan sahnesindeki doğrudan askeri yaklaşımın sonuçlarından kaçınması gerektiğini fark etmesinden kaynaklanmaktadır.

4 Şubat 1997 tarihinde Güney Lübnan'da İsrail işgaline ait iki askeri helikopterin çarpışması sonucu 73 kişinin öldüğü olayın yıl dönümünde, İsrail Ordu Genelkurmay Başkanı Aviv Kochavi tarafından yapılan açıklamada, Lübnan sahasında büyüyen askeri tehditlere işaret edilerek savaşa hazırlık durumları değerlendirildi. Kochavi'nin bu konuşmasındaki sözleri Bennett'in, orduya verdiği teklif ve Hizbullah'ı nitelikli yeteneklerine karşı sadece Suriye'de değil Lübnan sahasında da risk almaya teşvik eden aşırılıkçı pozisyonuna cevap niteliğinde değerlendirilebilir.

Kochavi, Hizbullah'ın sınırın iki tarafında büyümeye devam ettiğini şu sözleriyle kabul etti: “Düşman buradan onlarca kilometre uzaklıktaki mesafede terörist bir orduya dönüşüyor. Nitelikli silahları ve askeri güçleri neticesinde oluşan bu ordu, değerleri ve pozisyonu yüzünden bir teröristtir". Kochavi'nin konuşmasının en önemli noktası Bennett'in sözlerine cevap olarak görülen, İsrail'in Hizbullah tehdidine karşı gece gündüz sürekli savaştığını vurgulamasıdır.

Sonuç olarak, İsrail Ordusundan sorumlu bakan, nitelikli silahların yüzde 80'inin Lübnan'daki Hizbullah'a ulaştığını kabul ediyor. Bu sonuç, İsrail'in niçin sürekli Hizbullah'ın nitelikli silahlanması hakkında serzenişte bulunduğunu ve Tel Aviv'in bu silahlanmayı İran'ın nükleer tehdidinden sonra ikinci sırada tutmasının sebeplerini açıklıyor.

Yahya Dabok
Kaynak: Al-Akhbar
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar