irandan-dikkat-ceken-afganistan-cikisi-H1400187-11.jpg

İran Afganistan ile ilgili kırmızı çizgiler çiziyor

Taliban güçleri Penşir Vadisi'ndeki son muhalif direnç noktasının “fethini” ilan ederken, İran ilk dönüş işareti olarak birden fazla konuda uyarılarda bulundu.

7 Eylül 2021 Salı

İNTİZAR - İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Said Hatipzade, haftalarca bir tarafsızlık çizgisine sıkı sıkıya bağlı kaldıktan sonra, Afganistan'ın Taliban tarafından ele geçirilmesi hakkında bir uyarı notu yayınladı.

Pazartesi günü haftalık bir basın brifinginde konuşan Hatipzade, efsanevi Taliban karşıtı komutan Ahmed Şah Mesud'un oğlu Ahmed Mesud'un liderliğindeki yeni düzene karşı muhalefetin son kalesi olan Pençşir'de yabancı müdahaleler konusunda uyarıda bulundu. Hatipzade ayrıca Taliban'ın vadiye yönelik saldırısını şiddetle kınadı ve oradaki muhalefet liderlerinin ölümünü “şehitlik” olarak nitelendirdi.

Açıklamalar, aynı gün bir Taliban sözcüsünün, grubun güçlerinin eyalet başkenti Pençşir'i “fethettiğini” duyurduğu gün geldi. Taliban medyası ayrıca, Taliban güçlerinin Pençşir'in genel valiliği önünde poz verdiğini ve Afganistan İslam Emirliği olarak bilinen şeyin bayrağını yükselttiğini gösteren video görüntüleri yayınladı.

Bu arada, Afgan ve İran sosyal medya platformları ve haber kuruluşları, Pakistan'ın Pençşir'de ilerleyen Taliban güçlerine hava desteği verdiğine dair haberlerle dolup taştı. Bu haberlerin içerisinde Afganistan Ulusal Direnişi olarak bilinen Mesud liderliğindeki güçlerin sözcüsü Fehim Deşti'nin Pakistan'ın insansız hava aracı saldırısında öldürüldüğüne dair haberler bile vardı.

Pakistan'ın Pençşir savaşına katılımıyla ilgili bir soruyu yanıtlayan Hatipzade, "Pençşir'den gelen haberler endişe verici. Dün gece [Pençşir'e] yapılan saldırılar en güçlü ifadelerle kınandı. Afgan liderlerin şehadetleri derinden üzüntü vericidir.”

Hatipzade, İran'ın dış müdahale raporlarını incelediğini söyledi. "Bu gözden geçirilmeli," dedi. 

Hatip zade, "Afganistan'ın tarihi, hem doğrudan hem de dolaylı dış müdahalenin saldırgan güç için yenilgiden başka bir şeyle sonuçlanmamış olduğunu ve Afgan halkının bağımsızlık arayışında ve gayretli olduğunu ve kesinlikle her türlü müdahalenin mahküm olduğunu göstermektedir." dedi.

Hatipzade, Taliban'ın vadiye ilerlediğine dair haberler arasında, Pençşir sorununun tüm Afgan büyüklerinin ara buluculuğu ve varlığı ile diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğini vurguladı.

Sözcü, "Her iki taraf da bu yolun kardeş katline yol açmasına izin vermemelidir. Taliban, uluslararası hukuk kapsamındaki kendi yükümlülüklerine uymalıdır. Pençşir halkının aç bırakılması, Pençşir bölgesinin kuşatılması, bu bölgede su ve elektriğin kesilmesi endişe vericidir.”

Hatipzade, “uluslararası hukuk kapsamındaki insancıl hukuka* saygı gösterilmesi gerektiğini” vurguladı. Bir kez daha Afganistan'da, savaşın parçaladığı ülkenin tüm etnik-dini gruplarını içerecek kapsayıcı bir hükümetin kurulması çağrısında bulundu.

"İran İslam Cumhuriyeti, Afgan halkının acılarını sona erdirmek ve Afganistan'da ülkenin etnik ve demografik kompozisyonunu yansıtan kapsayıcı bir hükümet kurmak için her türlü çabayı gösteriyor" diyen sözcü, "Sonunda gerçekleşmesi ve Afganistan'ın geleceğini belirlemesi gereken halkın iradesidir, dış müdahale veya başka bir komplo değil. Elbette, kalıcı barış ancak tüm gruplar arasındaki Afganistan içi diyalogla sağlanabilir" ifadelerini sözlerine ekledi. 

İran'ın Afganistan'daki gelişmeleri yakından takip ettiğinin altını çizen Hatipzade, "uluslararası hukuktan doğan tüm kırmızı çizgilere ve yükümlülüklere uyulması gerektiğini şiddetle uyarıyorum" dedi.

İran'ın Taliban'a yönelik ses tonunun değişmesi, grubun acilen komşularının endişelerini şeffaf bir şekilde ele alması ve Afganistan'ı pahalı ve ölümcül bir güç rekabetine sürüklemeye hazır olan bölgedeki bazı yırtıcı oyuncular tarafından kurulabilecek tuzaklardan kaçınması gerektiğinin en son göstergesidir. 

Afganistan'a sınırı olan diğer birçok ülke gibi İran'ın da Taliban yönetimi altındaki bu ülkenin geleceğiyle ilgili kendi endişeleri var. Öncelikli endişe, bazı bölge ülkelerinin Taliban'ı İran'a karşı tutum benimsemeye teşvik edecek olması. Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve bir dereceye kadar Suudi Arabistan ve Türkiye Taliban'a ulaştılar bile. Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid'e göre, BAE'den yetkililer, diğer vilayetlerin yanı sıra Kabil havaalanını tekrar faaliyete geçirmek için çalışıyor. Bu, BAE'nin havaalanının rehabilitasyonundaki rolünü açıklamadığı bir durumdur. Sadece Kabil'e insani yardım taşıyan bir uçak gönderdiğini söyledi.

Ayrıca Pakistan Başbakanı Imran Khan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman ve Abu Dabi Veliahtı Muhammed bin Zayed ile İran'ın en iyi ifade ile söylemek gerekirse iki sadık rakibi ile Afganistan konusunda görüştü.  Fakat Afganistan'a herhangi bir beklenti olmadan yardım edecekler mi? Bunu da göreceğiz. Kesin olarak söylenebilecek şey, ülkelerin hayır kurumu olmadıklarıdır. Bu nedenle Taliban, yeni müttefiklerinin ondan ne talep ettiğinin farkında olmalıdır. Günün sonunda Taliban'ın Afganistan'ın komşularına karşı herhangi bir düşmanca duruşu Afgan halkının uzun vadeli çıkarlarını güvence altına almayacaktır.

Taliban'ın ele alması gereken bir diğer endişe, hükümet kurarken diğer etnik ve dini grupları marjinalleştirmekten kaçınmaktır. İran dahil neredeyse tüm ülkeler Taliban'a kapsayıcı bir hükümet kurma çağrısında bulundu. Bunu yapmamak, uluslararası toplumu kızdıracak ve Taliban hükümetini küresel sahnede izole edecektir.

Tehran Times

 

---------------------------------------------------------------------------------------

İnsancıl Hukuk, Savaş Hukuku ve Silahlı Çatışma Hukuku, aynı anlama gelen ve insan hakları hukukundan farklı ve fakat onunla ilişkisi bulunan bir hukuk dalıdır.

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar