İNTİZAR - Muhammed Ali el-Husi Pazartesi akşamı paylaştığı bir tweette Yemen ulusunun Suudi liderliğindeki savaş koalisyonu karşısında kararlılığını azimle sürdüreceğini yazdı.
Yemen Yüksek Siyasi Konseyi üyesi olan Husi, "Misilleme saldırıları ve düşman hedeflerine yönelik saldırılar eskisinden çok daha acı verici ve yaralayıcı olacak" dedi.
"Yemen ulusunun, bir Saudi Aramco tesisinin büyük bir yangını söndürmek için bir gün boyunca kapatılması durumunda saldırganlara oldukça uygun bir yanıt olacaktır. Önümüzdeki birkaç gün içinde, böyle bir süre şirketin tesislerindeki yangınları söndürmek için hiç de yeterli olmayacak "dedi.
"Yemen ulusu, saldırgan güçlerin ülkelerinin topraklarına konuşlandırılmasının, insanların yaşadığı dayanılmaz acı ve ıstırabın ana nedeni olduğunun farkındadır. Ancak bu, Yemenlilerin saldırganlara karşı kararlılığını ve azmini güçlendirdi." dedi.
Üst düzey Ensarullah yetkilisi, Suudi liderliğindeki koalisyon güçlerine ve onların tekfirci paralı askerlerine karşı savaşlarda kazandıkları zaferler için Yemen ordusu birliklerini ve müttefik Halk Komitelerinden savaşçıları da övdü.
Yemen Yüksek Siyasi Konseyi daha önce, ülkenin silahlı kuvvetlerinin ABD ve İsrail rejimi tarafından Yemen'in kaynaklarına, adalarına ve su yollarına yöneltilecek herhangi bir planına karşı koymaya hazır olduğunu belirtmişti.
“Yemen silahlı kuvvetleri, ABD ve İsrail rejiminin ülkenin kaynaklarına, adalarına ve su yollarına yönelik acımasız komplolarına karşı koymaya hazır. Yemen'in ulusal egemenliğine karşı her türlü tehditle karşı karşıya kalma durumuna hazırlar.” diyen konsey Pazartesi günü yaptığı açıklamada, Yemenli askerlerin ve Halk Komitelerinden savaşçıların tam savaşa hazır olduklarını vurguladı.
Yemen Kuvvetleri ABD ve 'İsrail'in ulusal kaynaklara ve adalara yönelik komplolarını engellemeye hazır
Yemen Yüksek Siyasi Konseyi, ülkenin Silahlı Kuvvetlerinin ABD ve 'İsrail' işgal rejiminin Yemen'in kaynaklarına, adalarına ve su yollarına yönelik her türlü teklifine karşı koymaya hazır olduğunun altını çizdi.
“Yemen Silahlı Kuvvetleri, ABD'nin ve 'İsrail' rejiminin ülkenin kaynaklarına, adalarına ve su yollarına yönelik acımasız komplolarına karşı koymaya hazır. Ulusal egemenliğe yönelik her türlü tehdide göğüs germeye hazırlar.”
Eylül ayında yayınlanan bir raporda, Birleşik Arap Emirlikleri'nin stratejik adada düzinelerce Siyonist asker, subay ve askeri uzmanı barındıracak bir yerleşim yeri inşa ettiği bildirildikten altı aydan fazla bir süre sonra, 'İsrailli' askeri uzmanlardan oluşan bir heyetin Yemen'in Sokotra adasına yerleştirildiğini bildirildi.
Arapça yayın yapan Yemen Basın Ajansı, adının açıklanmaması koşuluyla konuşan bilgi sahibi kaynaklara atıfta bulunarak, bir "İsrail" askeri heyetinin yanı sıra birkaç BAE istihbarat görevlisinin birkaç gün önce Sokotra Adası'nda bulunduğunu bildirdi.
Yaklaşık 60.000 kişiye ev sahipliği yapan Sokotra, Kızıldeniz'i Aden Körfezi ve Umman Denizi'ne bağlayan ana nakliye yolu olan ve benzersiz bir ekosisteme sahip olan Bab el-Mandeb Boğazı'na bakmaktadır.
Raporda, 'İsrail' ve BAE'nin şu anda Bab el-Mendeb ve BAE tarafından desteklenen güçlerin kontrolü altındaki Yemen'in güneyi de dahil olmak üzere Aden Körfezi genelinde bilgi toplamak için casusluk üsleri kurmak üzere lojistik hazırlıklarının tümünü tamamladığı belirtildi.
Bu arada ABD, çatışmalarla boğuşan Yemen'de enerji rezervlerinin kontrolünü ele geçirmek ve doğal kaynakları yağmalamak için saldırgan girişimlerde bulunuyor.
Konsey Pazartesi günü yaptığı açıklamada, "zamanı geldiğinde uygun önlemleri alacağını ve Suudi liderliğindeki saldırgan koalisyonun Yemen'i sonsuz bir kaos ve belirsizlik döngüsüne sokmasına izin vermeyeceğini" söyledi.
“Yemen'in egemenliğini ve bağımsızlığını sağlayacak, toprak bütünlüğünü koruyacak, onurlu bir barış için çabaladığımızı bir kez daha yineliyoruz. Konsey olarak, bu konuda anlamlı ve uygulanabilir her türlü girişimi memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.
Yemen Yüksek Siyasi Konseyi, insani meselelerin siyasi ve askeri meselelerden ayrılması gerektiğinin de altını çizdi. "Bu konudaki ilerleme, gelecekteki herhangi bir arabuluculuk, müzakere veya temasın başarısını güçlü bir şekilde gösterecektir."
Suudi Arabistan, Mart 2015'te Arap müttefikleriyle işbirliği içinde ve ABD ve diğer Batılı devletlerin silah ve lojistik desteğiyle Yemen'e karşı yıkıcı savaşı başlattı.
Amaç, ABD Rabbuh Mansur Hadi'nin Riyad dostu rejimini yeniden kurmak ve Yemen'de işlevsel bir hükümetin yokluğunda devlet işlerini yürüten halk gücü olan Ensarullah Direniş Hareketini ezmekti.
Suudi liderliğindeki koalisyon hedeflerinden hiçbirini yerine getiremezken, savaş yüzbinlerce Yemenlinin katledilmesine sebep oldu ve dünyanın en kötü insani krizini doğurdu.
Press TV