69563-IMG-20230115-WA0008.jpg

İstanbul'da Fransa protestosu: İslam'ın mukaddesatı sahipsiz değildir

"İslam'ın mukaddesatına küstahça hakaret eden Charlie Hebdo adlı derginin azgınlığını protesto ediyoruz" başlığı ile çağrısı yapılarak gerçekleştirilen eylemde aynı zamanda Fransa ve Cumhurbaşkanı Emanuel Macron da protesto edildi.

15 Ocak 2023 Pazar

İNTİZAR - Faransa'da yayınlanan Charlie Hebdo adlı derginin İslam'ın yüce ve aziz değerlerine karşı alçakça sürdürdüğü hakaretlere mukabil, bu gün saat 16.00'da, Taksim'de bulunan Fransız Konsolosloğu'na yakın bir noktada buluşan topluluk protesto eyleminde bulundu.

Protesto eyleminde, eleştiri hakkı adı altında her türlü seviyesizliği bir silah olarak kullanan Charlie Hebdo'nun şimdi de İslam Ümmeti'nin aziz bir şahsiyeti olan, Seyyid Ali Hameney'e karşı alçakça karikatürler yayınlayarak hakaret üzerinden bir saldırı gerçekleştirmesine dikkat çekildi. 

Gerçekleştirilen protesto eyleminde Charlie Hebdo dergisinin ortaya koyduğu hakaret içerikli yayınlara karşı bir basın bildirisi okundu. ÜMMET-İ VAHİDE ortak imzası ile okunan basın bildirisini ilginize sunuyoruz:

 

İslam'ın mukaddesatı sahipsiz değildir

Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla,

Değerli kardeşlerimiz,

Günümüzde uluslar arası İslam düşmanı azgın Siyonist şebekelerin bir taraftan hayasızlık ve azgınlığı yaygınlaştırma noktasında ifsat projelerini hayata geçirirken diğer taraftan da İslam'ın kutsallarına ve ümmetimizin aziz değerlerine karşı namertçe saldırılarını organizeli bir şekilde sürdürdüklerine tanık oluyoruz.

Ne yazık ki bu azgınlığın örneklerine ülkemizde de karşılaşıyoruz. Birileri üniversite ortamlarında bile Hz. Peygambere hakaret etme cüretini gösterebiliyor, o yüce şahsiyet hakkında küstahça ifadeler kullanabiliyor. 

Ne oluyor ki İslam beldelerinde böylesi şeytanlıklar daha çok kendini gösteriyor? Ne oluyor ki, birileri Hz. Peygamber ve yüce değerlerimizi sahipsiz görerek en iğrenç cümleleri kurabiliyor?

Bunun üzerinde ciddiyetle durup, muhasebe yapmalı, kendimizi hesaba çekmeli ve sorumluluklarımızı yeni baştan gözden geçirmeliyiz…

Bu minval üzere, dünyanın değişik ülkelerinde birtakım azgın ve kirli eller, bütün dünyanın gözü önünde Hz. Peygamber'e hakaret eden karikatürler ve filmler yayınlayarak, Kur'an-ı Kerim'i yakma ve yırtıp atma gibi küstahlıklar sergileyip bütün Müslümanların mukaddesatına karşı alçakça bir savaş sürdürmektedirler.

Bütün bu azgınlıklar, küresel müstekbirler ve siyonizmin İslam'la savaş stratejisi içinde ortaya konulmakta, askeri, iktisadi ve siyasi saldırıların yanında, kültürel ve psikolojik saldırılarla İslam ve Müslümanlara karşı ne denli kin ve düşmanlık içinde olduklarını göstermektedirler.

Nitekim bugün başta Fransa olmak üzere bütün Batı dünyasında, sözde ifade özgürlüğü adı altında ortaya konulan bu küstahlıklarda Charlie Hebdo adlı melun bir dergi başı çekmektedir.

Bu derginin Fransa devletinin ve İslam düşmanı yöneticilerinin himayesi altında yüce peygamberimizin şahsiyetine karşı nasıl karikatürler yayınladığını hala zihinlerimizdedir. Nitekim bundan dolayı da bu melun yayın organına karşı Müslümanlar her bir yanda şiddetli tepkiler ortaya koymuşlardır.

Azgınlık ve küstahlıkta sınır tanımayan bu yayın şebekeleri şimdi de İslam Ümmeti'nin aziz bir şahsiyeti olan, peygamber varisi bir alim, arif, fakih, veliyy-i emr-i müslimin Seyyid Ali Hameney'e karşı alçakça karikatürler yayınlayarak ümmetimizin değerlerine karşı yeni bir şeytancı hamleler başlatmıştır…

Onların böylesi bir küstahlığa niçin yöneldiklerini çok iyi biliyoruz, bütün dünya da bilmektedir. Zira onlar, hak cephesi ve direniş ekseni karşısında nasıl ağır yenilgiler aldıklarını, özellikle büyük şeytan Amerika ve Siyonist işgal rejiminin nasıl hüsranlara uğradıklarını bütün dünya görmektedir.

İslam ümmetinin aziz, gayretli ve yiğit evlatları Filistin'den Yemen'e, bu emperyalist ve Siyonistlerin İslam dünyasında sultalarına ağır darbeler indirdiklerinde, onların şeytani projelerini boşa çıkardıkça, bu alçaklar daha da şirretleşmekte, daha da alçalıp azmaktalar. Çünkü yaşadıkları tüm bu hüsran ve hezimetlerin sorumlusu olarak da İslam İnkılabı ve direniş cephesi önderliğini sorumlu gördükleri için bu aziz şahsiyetlere alçakça hakaretler yağdırmaktadırlar.

 

Değerli kardeşlerimiz,

Bu azgın düşmanların ortaya koyduğu bu şeytanca saldırılar, bütün ümmetimizin müşterek ve yüce değerleri olan İslam'ın mukaddesatına yönelik saldırılardır.

Bizler Kur'an ve Resulüllah yolunda tek bir ümmetiz. Bizler, bütün parçalarıyla, tek bir beden, tek bir yürek olarak ümmet-i vahide'yiz. Değerlerimiz birdir, davamız birdir, bayrağımız bir, hedefimiz birdir. Ümmetiz ve kardeşiz.

Bu Batılıların geçmişte haçlı savaşlarıyla, İslam Ümmetine ve mukaddesatımıza karşı, bütün İslam dünyası gibi, ülkemiz ve milletimize karşı nasıl vahşice ve barbarca saldırı ve katliamlar gerçekleştirdiklerini, işgal ettikleri İslam topraklarında nasıl soykırımlar yaptıklarını hiç unutmadık. Özellikle, Fransız haçlı devletinin Cezayir işgaliyle Müslüman Cezayir halkına karşı neler yaptıkları hiç unutmadık, asla unutmayız.

Bugün de başını Amerika'nın çektiği bütün Batı dünyası aynı haçlı ruhu ile azgınlıklarını sürdürürken, İslam ümmetinin evlatları olarak bizler de buradan, Türkiye'den bu şeytanlığa karşı tepki ve öfkemizi en şiddetli bir şekilde gösterirken, bütün fasit ve şeytani unsurlara ve hususen de Macron adlı Fransız başkanına diyoruz ki:

Sizler bu şeytanca adımlarla mukaddesatımıza ve azizlerimize saldırırken, sanmayın ki bu yaptıklarınız karşılıksız kalacak, sanmayın ki, bu ümmetin gayretli evlatları bunun karşısında tepkisiz kalacak, sanmayın ki çelikten yumruklarımız o fasit ve habis başlarınızın üzerine inmeyecek!

İslam ümmetinin öfke gazabından asla kurtulamayacak ve bu yaptığınız küstahlıkların bedelini ağır bir şekilde ödeyecek ve yaptıklarınıza bin pişman olacaksınız.

Son olarak bir daha diyoruz ki; biz mukavemet nesliyiz ve biz şehadet milletiyiz! Mukaddesatımızı ve azizlerimizi savunma uğruna feda olmayı da en büyük şeref biliriz. Biz Bedir ve Hayber'lerden geldik! Biz Kerbela'ların çocuklarıyız, zillet bizden uzaktır ve asla zillet altına girmeyiz.

Düşmanlar ne kadar azarlarsa azsınlar, ne kadar tuzak kurarlarsa kursunlar, onları bekleyen mukadder akibet topyekun hezimet ve hüsrandır. Zira ve Rabbimizin müminlere vaadi budur. Şeytan'ın hizbi hüsrana uğrayacak, Allah'ın hizbi ise bütün dünyada mutlaka galip gelecek, ilahi adalet hakim olacak ve hakkın sancağı bütün yer yüzünde dalgalanacaktır…

Kudüs'ün özgür ve aydınlık şafaklarında buluşmak üzere…

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar