Suriye'de savaş, bugüne kadar pek karşı karşıya gelmeyen IŞİD ve Suriye ordusu arasında şiddetli çatışmaların yaşanmaya başlamasıyla yeni bir safhaya giriyor. Nusra, ÖSO ve İslami Cephe IŞİD ve Esad karşısında mevzi kaybederken savaşın asıl olarak IŞİD ile Esad arasında yaşanacağı bir dönemin kapıları aralanıyor.
Öte yandan Kuzey'deki seferberlik çağrıları ve diğer parçalardan gelen desteği arkasına alan Kürt güçleri Kobane ve Haseki'de IŞİD'e direniyor.
Yine de savaşta kader tayin edici bir önem taşıyan ve Esad güçlerinin asıl olarak yoğunlaştığı nokta ülkenin Şam'dan sonraki en önemli merkezi olan Halep. Esad cumhurbaşkanlığı yemininde Halep'i aldıktan sonra Rakka'yı da unutmayacakları sözünü vermişti.
Kritik nokta Halep, “Ilımlılar” zorda
“Ilımlı” muhalif diye tanımlanan El Kaide-El Nusra, İslami Cephe ve ÖSO karşısında önemli ilerleme kaydeden Beşar Esad güçleri, Temmuz 2014 itibariyle Halep merkezinde muhaliflerin elinde kalan bölgeleri de adım adım kuşatıyor. Stratejik Şeyh Neccar Sanayi Sitesi'ni ele geçirdikten sonra Humus'takine benzer bir kuşatma taktiği izleyen Suriye ordusunun büyük bir sürpriz olmazsa Halep merkezini kısa sürede bütünüyle kontrol altına alması bekleniyor.
Esad güçleri Şam, Humus, Hama, Lazkiye ve Tartus'ta büyük ölçüde kontrol sahibi olmakla birlikte kırsal bölgelerde çatışmalar sürüyor. Ancak “devrimin merkezi” olarak nitelenen Humus'un ordunun kuşatma taktiğinin ardından muhaliflerce terk edilmesi ve Lübnan sınırının Hizbullah desteğiyle muhalif geçişlerine kapanması nedeniyle “ılımlı” muhaliflere pek şans tanınmıyor. Muhalifler silahların IŞİD eline geçeceği düşüncesi ile daha önce aldıkları “binlerce TIR”lık malzeme akışının kesilmesinden mustarip.
Savaş bundan sonra Esad ve IŞİD arasında geçeceğe benziyor.
IŞİD saldırıya geçti
Temmuz ayının sonunda Esad ve IŞİD'in gizli bir anlaşması olduğu varsayımlarını çürüten gelişmeler yaşanıyor.
İslam Devleti (IŞİD) 23-24 Temmuz günlerinde, kuruluşundan bu yana gerçekleştirdiği en şiddetli saldırılarla Rakka'daki 17. Tümen'i ve Haseke'deki 121. Zırhlı Alay'ı hedef aldı.
Bu saldırı IŞİD'in çok sayıda Suriye askeri öldürerek Humus kırsalındaki El Şaer doğalgaz tesislerinin kontrol altına almasından kısa süre sonra gerçekleşti.
Öte yandan Al Monitor'de çevirisine yer verilen As Safir yazarı Abdullah Süleyman Ali'nin analizinde 24 Temmuz'daki çifte saldırının diğerleriyle kıyaslanamayacak büyüklük ve önemde olduğu belirtiliyor.
23 Temmuz gecesinin ilerleyen saatlerinde, IŞİD kontrol altında tuttuğu Rakka'nın kuzey kırsalında, Suriye ordusunun bölgedeki son kalesi kabul edilen 17. Tümen'e saldırıda bulundu.
17. Tümen çarpışmaları
Saldırı bir bombalı intihar saldırısı ile başladı. Sürücü Suudi Abdülaziz el Suudi (Khatab al-Najdi) idi. Saldırıda kullanılan KİA marka aracın pencerelerinde Suudi hapishanelerinde tutuklu bulunan üç kadının adları yazılıydı. Bu kadınlardan biri de intihar bombacısının yeğeni Hila el Kasir'di.
Roket ve topçu atışı ile desteklenen bombalı araç saldırısı Tümen'de kenti sarsan bir patlamaya yol açtı. Araç saldırısıyla duvarlarda bir yarık açılacağı hesap ediliyordu ve bekleyen 40 militan bu yarıktan garnizona girerek askerleri moral olarak çökertecek ve saldırıyı sürdürecekti. Ama araba Suriye ordusu askerlerinin fırlattığı bir roket nedeniyle hesaplanandan erken patladı.
Bunun üzerine ikinci bir Suudi intihar bombacısı Abdullah Salih el Sadiri, bir başka noktadan saldırıya geçmeyi denedi. Ancak kullandığı kamyon yine hedefini bulamadan patladı.
Saldırıya 600 IŞİD militanı ve 40 sızma elemanı katılırken, garnizonda da 300 Suriye askeri vardı. IŞİD her türlü ağır silahı kullandı. Suriye hava kuvvetlerinin askerlere destek verdiği çatışmada iki taraflı sert çarpışmalar yaşandı. IŞİD bağlantılı sitelere göre karadan karaya iki füze de kullanıldı.
Ölü ve yaralı sayısı konusunda net bir şey söylenemese de IŞİD bağlantılı hesaplarda kafası kesilmiş 6 Suriye askerinin fotoğrafı yayımlandı. IŞİD tarafında da sayısı net olmayan can kayıpları var.
121. Zırhlı Alayı ve BAAS binası
Aslında 17. Tümen saldırısı daha büyük bir başka saldırı için dikkatleri dağıtmak amacıyla düzenlenmişti. Suriye ordusunun büyük ölçüde IŞİD kontrolü altındaki Deyrizor ve güney Haseke arasında yürüttüğü operasyonları cihatçıları harekete geçirmişti.
24 Temmuz'da Rakka'daki saldırının başlamasından yalnızca saatler sonra IŞİD Haseke kırsalındaki 212. Zırhlı Alayı'nı hedef aldı. Bu Alay, Suriye ordusunun bölgedeki kritik bir kalesi durumunda.
Bu Alay'dan düzenlenen operasyonlarla Suriye ordusu IŞİD kontrolündeki bölgeleri yer yer geri almaya başlamış, güney Haseke'de önemli ilerlemeler kaydetmişti.
IŞİD Suriye ordusunun bu askeri hareketliliğini engellemek için büyük çaplı bir operasyona girişmiş oldu. Bu saldırıda bölgedeki BAAS binası ve yöneticileri de hedef alındı.
121. Alay'ın kimin elinde olduğuna ilişkin olarak sağlıklı bir bilgi yok.
Ayrıca ordunun ciddi bir bindirme yapmasıyla IŞİD, Şaer gaz sahasından çekilmek zorunda kaldı.
Sendika.Org