41272-cats.jpg

Nasrallah: Lübnan’daki hareket artık kendiliğinden gelişmiyor

Nasrallah, “Bu elçilikler halkın iyiliğini mi istiyor yoksa başka bir şey mi? En küçük soru, bu hareketler için para nereden geliyor?” sorusunu yöneltti. Durumun, bazılarının Lübnan'ı uluslararası vesayete boyun eğdirme ve direnişi terör ile suçlamaya ve silahlarını doğrultma talebine kadar ulaştığını vurgulayarak, “Göstericilerin, arkalarında kimin olduğunu bilmesi gerek” uyarısında bulundu.

28 Ekim 2019 Pazartesi

İNTİZAR - Hizbullah lideri Seyyid Hasan Nasrallah, geçtiğimiz hafta Lübnan ile ilgili yaptığı açıklamanın daha ilk cümlelerinde, halk ayaklanması hakkındaki pozisyonuyla ilgili açıklama yapmak zorunda kaldı. Seyyid Nasrallah, İlk kıvılcımları geçtiğimiz haftalarda alevlenen ve tüm Lübnan'ı etkisi altına alan bu durumun birkaç olumlu yönü olduğu yorumunda bulundu. Tüm yaşananların, ülkenin çıkarları için kullanılması gerektiğini vurgulayan Nasrallah, meydanlara dökülen harekete de, “hükümete ödenekler ve vergilerden muaf bir bütçeyi oluşturup onaylaması dayatılmalı. Bu küçük bir başarı değil çok önemlidir” mesajını verdi. Hükümet Başkanının bahsettiği reformların, caddelerin baskısı altında, son derece önemli ve daha önce görülmemiş reformlar olduğunu belirterek, “bu kapsamda yüksek önem derecesine sahip talepler ve zamanlama çizelgesi yer alıyor” sözlerini kullandı.

Nasrallah, tuhaf karşıladığı bazı gelişmeler için ise şu sözleri kullandı: “Bu, şüpheye yol açıyor. Hiç kimse başarılarını zayıflatmıyor, aksine onları aydınlatıyor.” İstedikleri gibi davranabileceklerini zanneden mevcut ve gelecek yönetimdeki yetkililerin bilinçlenmesini sağlamanın, bu ayaklanmanın başarısı olduğunu ifade ederek insanların yeniden kendine güvenmeye başladığını belirten Hasan Nasrallah, ülkedeki ayaklanmaların olumlu yönlerini saymaya şöyle devam etti: “Hareket, ülkede ayrıcalıklı bir iklim yarattı. Ekonomik duruma ek olarak, yağmalanmış malların geri iadesi ile ilgili yasaları kabul etmek, bankaların gizliliğini kaldırmak ve yolsuzlukla mücadele etmek için meclis harekete geçecektir.” Cumhurbaşkanı Mişel Avn'ın kapıyı açtığı ve “diyalog için içeri buyurun” dediği değerlendirmesini yaptı.

Hasan Nasrallah'ın bahsettiği olumlu yönler, halk ayaklanmasına ekonomik ve sosyal haklarını elde etme yolunu tamamlamaları için büyük bir destek verdi. Ancak Nasrallah, halk tarafından başlatılan olayların artık kendiliğinden gelişmediğini vurgulayarak, “çözümün boşluğa düşmeme kuralına dayanması gerekiyor. Zor ve çıkmaza giren ekonomik durum ve hayat şartlarının yanı sıra, yerel ve bölgesel politikaların gerginliğinin gölgesinde bir boşluk, çöküşe götürecektir” yorumunda bulundu.

Herhangi bir çözüme açıklık getirmek konusunda ise, Hizbullah lideri şu değerlendirmede bulundu: “Dönemin düşmesine razı olmuyor, hükümetin istifasını desteklemiyor ve erken seçimleri de kabul etmiyoruz. Biz ülkeyi çöküş ve kaosa sürükleyecek bir boşluğa düşmekten koruyoruz.” Tüm sahayı kendi liderini seçmeye çağıran Nasrallah tarafların, hevesleri değil halkın taleplerine uygun şekilde anlaşmaları gerektiği çağrısında bulundu. Nasrallah, “Meydanlarda ve sahada kalın, halkın baskısı altında müzakere edin. Kimse insanların caddeleri terk etmeleri için pazarlık yamayı teklif etmesin” şeklinde konuştu.

Yolların kesilmesi konusunda ise, “İlkeleri tartışmıyorum. Bu bir sivil protesto aracıdır” ifadelerini kullanan Seyyid Nasrallah, bunun genel ekonomik durum üzerindeki etkisine işaret etti. Bu durumun sadece evlerinde alıkonan ya da yeniden yolları açmak isteyen çoğunlukla ilgisi olmadığını belirten Seyyid Nasrallah, “Birtakım yollar üzerindeki engellemeler, geçmek isteyenleri itibarsızlaştırıyor ve en tehlikeli kimlik talebidir” dedi.

Hizbullah lideri, bu hareketin siyasi ve uluslararası hedef dairesine girdiğini ve artık toplumsal ve ekonomik bir mesele olmadığını vurgulayarak, Lübnanlıları Arap ve dünya medyasını takip etmeye çağırdı: “Elçiliklerin, hükümetin düşmesini istemediklerine dair söylemlerine inanmayın. Önemli olan söyledikleri değil yaptıklarıdır.” Genç protestoculara, “bilinen partilerin, farklı grupların yönettiği, koordine ettiği ve finanse ettiği bir durumun varlığını” bilip bilmediklerini soran Nasrallah, “Bu elçilikler halkın iyiliğini mi istiyor yoksa başka bir şey mi?

En küçük soru, bu hareketler için para nereden geliyor?” sorusunu yöneltti. Durumun, bazılarının Lübnan'ı uluslararası vesayete boyun eğdirme ve direnişi terör ile suçlamaya ve silahlarını doğrultma talebine kadar ulaştığını vurgulayarak, “Göstericilerin, arkalarında kimin olduğunu bilmesi gerek” uyarısında bulundu.

Protestocuları birkaç kısma ayıran Direniş lideri, bu bağlamda vatansever ve dürüst vatandaşlara, bilinen siyasi partilere, son zamanlarda kurulan yeni siyasi gruplara ve yabancı istihbarat servisleri ile bağlantısı olan gruplara işaret etti. Bu hareketi yönettiği düşünülen kişiler ve gruplar arasında, en büyük yolsuzlukları yapanların da bulunduğunu söyledi. Aynı şekilde siyasi intikam arayışı içinde olanların ve halkın konumunu kanıtlamak isteyenlerin de bu hareketin içinde olduğunu kaydeden Seyyid, “Bu kişilerin, hareketten faydalanmayacağının ne garantisi vardır? Gerçek yüzlerini ortaya çıkarın” dedi.

Son sözlerini Direniş halkına yönelten Seyyid Nasrallah, sahaları terk etmeleri çağrısında bulundu.

Kaynak: Al-Akhbar
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar