nasrallah-dha1_10444413_16_9_1578241408.jpg

Nasrallah "Amerikalı askerler tabutları ile geri dönecekler" demişti

Direniş Ekseni adına, bölge ülkelerinde konuşlanan çok sayıda ABD askerinin ülkelerine tabutla geri gönderme sözü veren Seyyid Nasrallah, bunun bir intikam değil, aksine Kudüs'ü özgürleştirecek adil bir kısas olduğunu vurguladı.

8 Ocak 2020 Çarşamba

Nasrallah'tan büyük savaş ilanı: Amerikalı askerler tabutları ile geri dönecekler

İNTİZAR - Trump'ın tehditleri artık fayda etmiyor. Tüm arabulucuları ve teşvik girişimleri de başarısız oldu. Komutan Kasım Süleymani suikastına verilecek cevabın hiçbir alternatifi yok, çünkü Amerika'da Süleymani'nin ayakkabıları kadar değerli bir lider yok. Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, Amerikan saldırısında hayatını kaybeden şehitler için yaptığı konuşmasında, Amerika'nın bölgedeki varlığının bedelinin ağır olacağını söyledi. Direniş Ekseni adına, bölge ülkelerinde konuşlanan çok sayıda ABD askerinin ülkelerine tabutla geri gönderme sözü veren Seyyid Nasrallah, bunun bir intikam değil, aksine Kudüs'ü özgürleştirecek adil bir kısas olduğunu vurguladı.

Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah, 2 ocaktan sonra bölgede artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını söyleyerek, gelecek aşamanın nasıl olacağına dair işaretler verdi: “Bu, yeni aşamanın başlangıcı için dönüm noktası olan bir tarihtir.” Seyyid Nasrallah hiçbir kuşku duymadan Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi El-Mühendis suikastlarının cevabının Amerika'nın bölgedeki varlığının sonu olacağını söyledi.

"Bu adil bir kısastır" diyen Hasan Nasrallah, çünkü terazinin diğer kefesinde Kasım Süleymani ve Ebu Mehdi'nin dengi hiç kimsenin olmadığını vurguladı. Nasrallah, Kasım Süleymani'nin ayakkabılarının Trump'ın kellesi ve diğer tüm Amerikalı liderlere ancak denk geleceğini belirterek meydan okudu. Amerika'nın bölgemizin topraklarındaki tüm askeri üsleri, savaş gemileri ve askerlerinin bu suikasta cevap için meşru hedefler olduğunu belirten Seyyid Nasrallah, "Amerika ordusu katildir ve sadece yaptıklarının bedelini ödeyecektir" dedi.

Mesajın yanlış anlaşılmaması için Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah şu açıklamada bulundu: "Bölgemizde bulunan Amerikan halkı ve vatandaşları ile bir problemimiz yoktur. Savaş, çatışma ve adil bir kısas, bu suikastı yürüten Amerikan ordusuna karşı bölgemizde gerçekleşecektir."

Nasrallah konuşmasında, General Süleymani'nin suikastına verilen yanıttan yalnızca İran'ın değil, aynı zamanda tüm Direniş Ekseni'nin sorumluluğu olduğunu belirterek, şehid Süleymani'nin İran'ın şehidi olduğu gibi aynı zamanda Irak, Suriye, Lübnan, Yemen, Filistin ve Afganistan'ın da şehidi olduğunu ifade etti. Bu nedenle Amerika'ya karşı alınan zaferler hakkında "Geçmişte Amerika'yı bölgemizden çıkaran şehitlere sahip olan Direniş şimdi geçmişten de fazlasını yapmalı. Bugün halklar, güçler, gruplar ve devasa imkanlara sahip orduları olan Direniş Amerikalıları geçmişteki gibi korkmuş ve küçük düşmüş bir şekilde bölgeden çıkaracaktır" sözlerini kulandı.

Açıklamasının devamında, bölgeye dikey olarak gelen ABD askerlerinin yatay olarak geri döneceği tehdidinde bulunarak, şu sözleri ekledi: "Amerikan askerleri ve subaylarının tabutları ABD'ye dönmeye başladığında Trump yönetimi bölgede kaybettiğini ve seçimleri kaybettiğini anlayacaktır."

Nasrallah mesajını sadece intikam çerçevesinde göndermedi. Filistin meselesi de konuşmasında önemli bir yer aldı: "Eğer ABD güçlerini bölgemizden çıkarma hedefine ulaşırsak Kudüs'ün kurtuluşu için İsrail ile savaşmaya ihtiyacımız kalmayacaktır. Cahil Trump ve beraberindeki ahmaklar, yaptıkları aptallıklarının boyutunu görecekler. Onlar ne yaptıklarını bilmiyorlar." Ardından, Kasım Süleymani için adil kısasın, İmad Muğniye, Musfa Bedrettin, Abbas Musavi ve ümmetin diğer tüm şehitleri için adil olan kısas olduğunu söyleyen Hasan Nasrallah, "Biz bu seçeneği duygusal olarak değerlendirmedik. Ne korkuyoruz ne de kızgınız. Aksine işgal ve hegemonyadan kurtulma fırsatı olarak görüyoruz" şeklinde konuştu.

Hizbullah'ın General Kasım Süleymani ile Ebu Mehdi El-Mühendis için düzenlediği şehitleri anma programında Seyyid Nasrallah, Amerika'nın bölgedeki başarısızlığının suikast kararı almakla sonuçlandığı yorumunda bulundu. Suikastın açıkça geçmiş suikast eylemlerinin başarısızlığının bir sonucu olduğuna gerçeğine odaklanan Nasrallah, bu suikastların sonuncusunun Hacı Kasım'ın memleketi olan Kirman Kasabasında binlerce insanın geldiği bir Hüseyniyeye patlayıcı yerleştirerek gerçekleştirildiğini belirtti. Bu bağlamda bahsi geçen sahneye bakılmasının suikastın hedefini açıkladığı ve bu suikastın hedefleri ile savaşmanın hepimizin sorumluluğu olduğunu kaydetti.

Trump'ın Amerikan başkanlığına seçilmesinden 3 yıl sonra fiyasko, yetersizlik ve karmaşa yaşadığını belirten Seyyid Nasrallah, seçimlere hazırlanan Trump'ın Amerikan halkına dış politika düzeyinde verebileceği hiçbir şey olmadığını kaydetti.

Trump'ın bir diğer başarısızlığı ise Suriye'de Kürt dostlarına ihanet etmesi oldu. Trump Suriye'deki askeri güçlerinden bir kısmını petrol için bölgede bıraktı ve diğer bir kısmını ise İsrail'in talebiyle Tenef'te bıraktı. Çünkü Tenef'in düşüşü Suriye-Irak sınırının tamamının açık olması anlamına geliyor.

Lübnan'da da Direniş Ekseni'ne karşı kışkırtma için harcadığı tüm paraya rağmen Trump'ın müttefiki başarısız oldu. Lübnan'a yönelik tüm baskı girişimleri faydasız kaldı. Aynı şekilde hiçbir başarı kaydedemeyen Yemen savaşının ilk kararını ABD vermişi. Afganistan'da da hiçbir başarı kazanamayan Trump itibarını kurtarmak için çıkış yolları arıyor. İlk senesinde başarmak istediği "Yüzyılın Anlaşması" bile şu anda muallaktadır. Bu anlaşma bugün nerede ve kim bu anlaşmadan bahsediyor? Tüm saldırılara rağmen Filistin halkı ile liderliğinin dayanıklılığı ve kararlılığı neticesinde, Trump Yüzyılın Anlaşmasını bölgeye dayatmayı başaramadı.

Amerika bölgedeki başarısızlığını telafi etmek için savaş başlattı. Irak'a gelirsek, Amerikalılar son haftalarda Irak'ı ellerinden kaçırdıklarını hissettikleri için panik halinde davranıyor. Trump ve Amerikan yönetimi ellerinde hiçbir dış politika başarısı olmaksızın bölgedeki başarısızlığı ve yetersizliğinin gölgesinde seçime gidiyor.

Nasrallah açıklamasında şu sözleri kullandı: "O halde Trump'ın ve ABD hükumetinin yeni bir aşamaya ihtiyacı var. Amerika'nın başlangıcı budur, saldıran biz değiliz. Bu yeni savaşı onlar başlattı. Onlar Direniş Ekseni'ni zayıflatma, İran'ı zayıflatma ve yenme, bize kendi şartlarını seçimlerde dayatma peşindeler. Bu savaş gerçekleşmesi değil, çünkü savaş maceracılık gerektirir".

Seyyid Nasrallah açıklamasına şöyle devam etti: Hacı Kasım birkaç hafta önce benim yanımdaydı. Yeni yıldan söz açıldı. Ben ona dedim ki, ben ona senin yüzüne bakarak başlamaktan dolayı mutluyum; ama Amerikan basını senin üzerine odaklandı ve zemin hazırlıyor. General Kasım Süleymani'nin alternatifi olmadığından bahsediyorlar. Onlar sana suikast planladılar dedim. Hac Kasım gülümsedi. Amerikalılar gittikleri her bölgede Hacı Kasım'ı karşılarında gördüler. Suriye'ye gittiklerinde Hacı Kasım'ı görüyorlardı. Irak'ta, Lübnan'da, Yemen'de, Afganistan'da, Direniş Ekseni ile ilgili her yerde karşılarında Hacı Kasım Süleymani'yi görüyorlardı. İsrail, Kasım Süleymani'yi karşılarındaki en tehlikeli kişi olarak görüyordu. Ancak ona suikast yapmaya cesaret edemiyordu. Suriye'de ona suikast yapabilirlerdi; ama buna cesaret edemediler ve bu işi yapmasını Amerika'dan istediler."

Beyrut'un güney semtindeki Seyyidu'ş Şuheda kompleksinde düzenlenen anma töreninde konuşan Hizbullah Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah kalabalık bir kitlenin karşısında yaptığı konuşmayı şöyle sürdürdü: "Direniş ülkeleri, güçleri ve gruplarındaki merkezi nokta Kasım Süleymani üzerinde somutlaştı. Dolayısıyla, onun açık bir şekilde öldürülmesinin siyasi, psikolojik ve askeri hedefleri vardır. Onlar bu suikast vesilesiyle Irak'taki Direniş güçlerini zayıflatmaya, İran'la Irak arasında ihtilaf yaratmaya çalıştılar. İran'ın korkarak geri adım atacağını umuyorlar. Ancak bu suikasta cevap hemen o gece birkaç saat içerisinde verilmeye başlandı.

Seyyid Nasrallah İran'ın bu saldırıya cevap vereceği ve intikam alacağını, bundan dolayı operasyonun ilk hedefinin İranlılar tarafından düşürüldüğünü söyledi: "Onlar bu terörle Haşdi Şaabi'yi sarsmak istedi. Irak'ı içeriden zayıflatmak ve diğer partileri grupları avuçlarının içine almayı istediler. Herkesi korkutmak için bir dehşet havası yarattılar. Ancak Irak'ın cevabı cenaze törenleri sırasında başladı."

Nasrallah şu sözleri ekledi: "Amerika son dönemde, Irak'ta iç savaş çıkarmaya çalıştı. Merceiyetin ve Iraklı liderlerin bilgece tavrı buna engel oldu. Direniş gruplarının ve Irak aşiretlerinin güçlü tavrı Amerika'nın bu planını engelledi. Amerika, siber ordusuyla İran ve Irak halkları arasında fitne çıkarmaya çalışıyor. Neden? Çünkü İran her zaman Irak'ı destekledi. Amerikalılar Irak'ı kaybetmemek için aceleyle çeşitli çabalar içine girdi ve sonunda Hac Kasım ve Ebu Mehdi'ye suikast yaptılar."

Seyyid Nasrallah "Hacı Kasım ve Ebu Mehdi'nin şehadetinin en küçük cevabı, Amerikan güçlerinin Irak'tan çıkarılması ve bu ülkenin Amerikan işgalinden yeniden kurtarılmasıdır" sözlerini kullandı.

Kaynak: El-Akhbar
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar