a96_jpg_2019_30_5_f33b2922-ba3c-4864-9d40-5dd0ec4d4a8c.jpg

Bloomberg: Körfez petrol imparatorluğu çöküşe gidiyor

Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) geçen ay yürüttüğü bir araştırmaya göre, altı körfez ülkesinin sahip olduğu finansal varlıklar, yaklaşık yarım trilyon dolar değerinde düştü. Buna göre petrol talebi 2040'a kadar zirveyi görmezse körfezlilerin elinde geriye kalan iki trilyon da 2034 yılına kadar tükenebilir.

28 Mart 2020 Cumartesi

İNTİZAR - Amerikalı “Bloomberg” ekonomi dergisi yazarı David Fickling, son yazdığı analizinde dünyanın büyük kısmında petrol servetinin bir lanet olarak görüldüğünü, ancak Nijerya, Angola, Kazakistan, Meksika ve Venezuela gibi hidrokarbon (petrol ve gaz) rezervine bol miktarda sahip olan ülkelerin bu nimeti bozduğunu yazdı.

Sadece Arap körfez ülkelerinde, petrolün devletlerin kurulması için bir nimet olduğunu belirten yazara göre, 20'incü yüzyılın ortalarında petrol keşiflerinin, son derece fakir olan bu kaos bölgesini, gezegenin en zengin yerlerinden birine dönüştürdü. Katar, Kuveyt ve BAE İsviçre'den daha zengin hale geldi. Suudi Arabistan, Bahreyn ve Umman bile, Japonya ya da İngiltere ile eşit duruma geldi.

Dönüşüm o kadar kusursuzdu ki, bu servetin ebedi bir doğa harikasından beslendiğine inanmak çok kolaydı. Bunun hiçbir durumda doğru olmadığını vurgulayan Bloomberg dergisi, petrol piyasasında mevcut fiyat savaşının, sadece körfez ekonomilerinin karşılaşacağı sert bir hesaplaşma gücünü hızlandıracağını öngördü.

Makaleye göre, bu durumda, altı körfez ülkesi ham petrol pazarını boğacak muslukları açmak ve Ameirka'nın kaya petrolüne işaret ederek daha yüksek maliyetli üreticileri devre dışı bırakmak için Rusya'ya katılacaktır. Suudi Arabistan günlük 2.5 milyon varil petrol artırmayı planlarken, bu tsunaminin en büyük dalgası olsa da, komşuları geri adım atmıyorlar. “Rystad Energy” Danışmanlık şirketine göre, BAE günlük yaklaşıl 200 bin varil petrol artırıp ve Kuveyt petrol üretimini 110 bin varil artırırken, Rusya da günlük üretimini 200 bin varil artıracaktır.

Yazar, arzdaki bu artışın sebebinin jeopolitik olduğunu düşünmüyor, aksine petrol fiyatının düşmesi için matematik hesapları neticesinde geldiğini söylüyor. Buna göre ham petrol varilin fiyatının dolar değerinin düşmesiyle, Körfez ülkeleri mevcut gelir dengesini korumak için daha fazla petrol pompalama ihtiyacı duydu.

Prensip açısından, bu savaşa girmek için yeterli ateş gücü vardır. Körfezde petrol alanlarından bir varil petrol pompalamak, onlar için bir şişe madem suyu almakla aynı maliyettedir. Ham petrol fiyatının varil başına 10 dolara düştüğü ve neredeyse tüm küresel petrol endüstrisinin para kaybettiği bir senaryoda bile, körfezli üreticiler zor durumda kalacaklardır.

Ekonomi analistinin makalesinde değindiği gibi, ekonomilerin karşılaştığı problem bütçelerini dengeleyebilmek ve dolara bağlı para birimlerini desteklemek için daha yüksek fiyatlara ihtiyaç duymasıdır. Bölgedeki Merkez Bankaları ve bağımsız servet fonları bu kriz sırasında ve uzun vadede taleplerin azalması tehlikesine karşı kullanabilmek üzere büyük miktarda bir meblağ topladı. Fiyatların düşüşü karşısında bu mali rezervin hızla eriyebileceği söyleniyor.

IMF tarafından geçen ay yapılan bir çalışmaya göre, 2014 ve 2018 yıllarında geçen dört yıl boyunca, altı körfez ülkesinin sahip olduğu finansal varlık, 2.5 trilyondan yaklaşık 2 trilyon dolara gerileyerek yarım trilyon dolar düştü. Buna göre petrol talebi 2040'a kadar zirveyi görmezse körfezlilerin elinde geriye kalan iki trilyon da 2034 yılına kadar tükenebilir.

Analist makalesinde petrol varil fiyatının 20 dolarda kalmasının bu körfez finansında düşüşü daha hızlandıracağını ve bunun da 2027 yılına kadar kasanın boşalmasına neden olacağını sonucuna vardı.

IMF'nin geçen yıl yayınladığı bir rapora göre, petrol varil fiyatının 50-55 dolar arasında düşmesiyle birlikte, Suudi Arabistan'ın uluslararası finansal rezervleri sadece 5 aya kadar gelirler kapsamında düşecektir.

Yazar, bunun çok dikkat edilmesi gereken bir olasılık olduğuna dikkat çekerek, Suudi Arabistan krallığını aylar içerisinde sonuçları hayal bile edilemeyecek krize sürükleyeceği ve bir nesil boyunca küresel petrol ticaretini destekleyen dolar ile bağlantıyı koparmak zorunda bırakacağını değerlendirdi. Ne var ki, bugün gördüğümüz rakamlar bu senaryoyu neredeyse iyimser bir hale getiriyor.

Körfez bölgesindeki hükümetler, 2014 yılında petrol fiyatlarının düşmesinin ardından bütçe kesintilerini azalttı. Yardımlar kesildi ve vergiler uygulandı. Bu ülkelerin bütçeleri daha da gerilerse daha fazla vergi eklenecek ve kamu hizmetinde görevlilerin sayısı azaltılacaktır. Her iki durum da, demokratik bir şekilde oy kullanmalarına izin verilmeyen halk tarafından iyi karşılanmayacaktır.

Suudi Arabistan'ın bütçesinin yaklaşık üçte biri değerindeki devasa güvenlik ve savunma harcamaları da küçülmeye gitmek zorunda kalacaktır.

Körfez ülkeleri ve her kıtadan en pahalı mülkleri satın almaya hazır para basan bağımsız ekonomilerinin devri sona yaklaşıyor olabilir. Bu ülkeler varlıklarını satmak zorunda kalabilir ve bu durum Amerikan kurumlarını da etkileyecektir.

Bloomberg dergisi yazarı David Fickling'a göre, körfez krallıkları geçtiğimiz yarım yüzyıl boyunca devasa servet dalgaları üzerinde gemilerini yüzdürdü, ancak şimdi tüm bu dalgalar kırılmaya başladı. Gelecek nesiller ise şimdiki neslin meyvesini yediği serveti bir daha asla göremeyecek. Beki de Körfez de petrol lanetinden kurtulmamış sadece bunu ertelemiştir.

Kaynak: Al-Mayadeen
Çeviri: Merve Soydaş
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar