Beyaz-Renk-590x442[1].png

Peygamberimize hakaret eden karikatür ifade özgürlüğü mü yoksa kültürel terörizm mi?

Macron Müslümanların inançlarına karşı hakaret içerikli materyallerin yayınlanmasına yönelik eleştirilere yanıt olarak, Küfrün de ifade özgürlüğünün bir parçası olduğunu söyledi. Ama nasıl oluyor da ifade özgürlüğü ve hoşgörü iddiası 2004'de devlet okullarında Fransız Müslüman kadınların baş örtü kullanmalarını yasaklıyor ve Müslüman kadınların baskı altında olmadıklarını söyleyebiliyorlar?!

10 Eylül 2020 Perşembe

İNTİZAR - Peygamberimize hakaret eden karikatürlerin yayınlanması ve bu eylemlerin Batılı hükümetlerin yeşil ışığıyla tekrarlanması kesinlikle yıllardır neo-kolonyalizm (sömürgecilik) hedeflerle yürütülen ve İslam toplumları arasında mezhep ayrılıkları yaratan İslamofobi projesiyle alakalıdır.

Batıda özgürlük kavramı İle islamofobiyi teşvik etmek ve her geçen yıl daha fazla insanı içine çeken Batı'nın absürt ve tüketimci dünyası için İslam'ın manevi değerini düşürmek her zaman Batı hükümetlerinin gündeminde bir kültürel strateji olmuştur. Son zamanlarda bu durum ülkelerin sosyal ve siyasi alanlarda sağcı ve ırkçı akımlarının büyümesi nedeni ile arttı ve çoğu Batı ülkesinde başta Müslümanlar olmak üzere dini ve ırksal azınlıklar baskı altına girdi.

Bu baskılardan biri Müslümanların inançlarına ifade özgürlüğü adı altında hakaret etmek ve kitle iletişim propagandası ve şiddet yoluyla İslam dinini lekelemeye çalışmaktır. Geçtiğimiz günlerde İslami kutsallara hakaret eden ve aşağılayıcı makaleler yayınlayan, özellikle utanç verici bir şekilde İslam'ın haysiyetini zedeleyici yayınlar yapan Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo, 2015 yılında derginin bürosuna düzenlenen ve derginin 12 üyesinin hayatını kaybettiği saldırıda sanıkların yargılandığı gün Hz.Muhammed (s.a.a) hakkındaki aşağılayıcı karikatürünü yeniden yayınlamayı planladığını duyurdu.

İki Cezayirli kardeş Saeed Kawashi ve Sharif Kawashi'nin 2015'te derginin ofisine düzenlediği saldırıda iş birliği yapmakla suçlanan 10 kişinin davası 10 Kasım Çarşamba günü görülecek. Saldırının nedeni İslam peygamberini medya aracılığıyla aşağılamalarının intikamı olarak söylendi.

Dergi ilk olarak 2006 yılında Danimarka gazetesi Giles-Posten tarafından İslam peygamberine karşı hakaret içeren bir karikatürün yayınlanmasıyla yaygın tartışmalara ve dünya çapında Müslümanların protestolarına yol açtı. Jacques Chirac liderliğindeki Fransız hükümeti ülkelerindeki bir çok siyasi ve kültürel İslam merkezlerini kapattı. 2011 yılında Fransız dergisi yine İslam peygamberine ve Müslümanlara karşı hakaret içeren bir makale daha yayınladı.

Charlie Hebdo'nun çizimleri 

Bu derginin kayıtlarını incelemek derginin din karşıtı ve tartışmalı eylemlerinin ana nedenini ortaya koymaktadır. Charlie Hebdo 1960'tan 1961'e kadar süren Haracky magazinin halefidir. Dergi ulusal değerlere hakaret ettiği gerekçesiyle Fransız hükümeti tarafından kapatıldıktan sonra 1966'da yeniden açıldı ve 1970'te bu kez General Charles De Gaulle'ün ölümünden sonra ona kişisel olarak hakaret ettiği gerekçesiyle kapatıldı. 1980'lerde eski yazı işleri ekibi dergiyi yeni adı ”Charlie Hebdo” olarak yeniden yayınladı.

Ancak düşük kalitede içerik ile çıkan sayılar ve kamoyu tarafından yapılan eleştiriler derginin eski ekibine başka bir grup katılana ve 1992'de Haftalık Charlie Hebdo New olarak yayınlanana kadar yarı kapalı kalmasına neden oldu. Hiç bir zaman geniş kitlelere yayılamayan dergi, son haftalarda "Kutsal Meryem Ana"ya hakaret eden karikatürler de dahil olmak üzere halkı kışkırtmak için aralarında aşırı sağcı siyasetçiler, ünlüler ve farklı dinler de dahil olmak üzere önde gelen isimleri aşağılayan karikatürler yayınladı ve böylece hızla ismi duyuldu.

Ama Danimarka gazetesine gösterilen tepkilerin tecrübelerine sahip olan derginin editörleri, şöhreti ve satışlarını arttırmak için alınan bu önlemlerin hiç birinin İslam Peygamberi karikatürünü kullanmaları kadar etkili olamayacağını biliyorlardı.

2015 saldırısı sonrası derginin avukatı Richard Maleke şunlara değindi: Charlie Hebdo önümüzdeki hafta eşi görülmemiş 3 milyon baskı ile yayınlanacak. Dergi ofiste yapılan saldırıdan 1 hafta önce yaklaşık 60.000 adet baskıya sahipti. Charlie Hebdo'nun yeni sayısı derginin bazı dağıtım bölgelerinin önünde uzun kuyruklar halinde Fransa genelinde 3 milyon baskı sattı. Derginin 3 milyon baskısı vardı ve tamamı büyük bir hızla tükendi. Paris'in bazı bölgelerindeki dağıtım merkezlerinde bütün Charlie Hebdo dergisi bir kaç dakika içinde satılırken bazı bölgelerde saatler önce dağıtım noktalarının önünde uzun kuyruklar oluşmuştu.

Dergi ayrıca İngilizce, Arapça, İspanyolca, Türkçe, İtalyanca da dahil olmak üzere toplam 16 dilde yayınlandı. Saldırının ardından derginin yayınlanan ikinci sayısında Haftalık Charlie Hebdo'nun son sayısının benzeri görülmemiş popülaritesi nedeniyle bu sayıyı ön görülen 2 milyon kopya yerine 7 milyon kopya olarak yayınlayacaklarını duyurdular.

Kültürel Batı terörizmi 

Macron hükümeti Müslümanların ve İslam Peygamberi'nin inançlarına karşı hakaret içerikli materyallerin yayınlanmasına yönelik eleştirilere yanıt olarak, Küfrün de ifade özgürlüğünün bir parçası olduğunu söyledi. Ama nasıl oluyor da ifade özgürlüğü ve hoşgörü iddiası 2004 yılında devlet okullarında Fransız Müslüman kadınlarının baş örtü kullanmalarını yasaklıyor ve baş örtü takmaktan dolayı 150 dolar para cezası kesiyor?! Ve Müslüman Fransız kadınlarının baskı altında olmadıklarını söyleyebiliyorlar?

Tartışma, muhafazakar haftalık Valores Actoels gazetesinin, Fransız parlamentosunun siyah üyelerinin aşağılayıcı bir fotoğrafını yayınladıktan sonra Fransız savcılığı tarafından kısa süre önce suçlanmasının ardından patlak verdi. Bir milyardan fazla Müslümanın Peygamberine ırkçı ve terörist olarak hakaret etmek insana hakaret değil midir?

 

Bu eylemlerin Batı hükümetlerinin yeşil ışığıyla tekrarlanması kesinlikle yıllardır neo-kolonyalizm (sömürgecilik) hedeflerle yürütülen ve İslam toplumları arasında mezhep ayrılıkları yaratan İslamofobi projesiyle alakalıdır.

Öte yandan İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei Charlie Hebdo dergisini ve Fransız Hükümetini kınadı ve şunları söyledi;

Siyonistlerin ve emperyal devletlerin bu dönemdeki derin İslam karşıtı politikaları, Batı Asya'daki devletlerin ve Siyonist Rejimin bölgeye yönelik uğursuz planlarından kamuoyunun dikkatini saptırmak içindir. 

Al-Waght 
Çeviri: Betül Atlan
Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar