ingiliz şiiliği.jpg

"Türbe koruyucuları arasında İngiliz Şiiliği Akımından tek bir kişi dahi yoktur"

"...onlar böyle bir amaç veya Tekfircilerle savaşmak için aralarından tek bir kişi dahi İmam Hüseyin veya Hazreti Zeynep’in türbesini korumak için savaşmaya gitmemiştir."

7 Haziran 2016 Salı

İNTİZAR - Kültür Devrimi Yüksek Konseyi Üyesi Hasan Rahimpor Ezğadi İngiliz Şiiliği akımının birkaç uydu kanalına ve birkaç aileye ait olmadığını dile getirerek şunları ekledi: "İngiliz Şiiliği ve Tekfirci Sünni Vahhabi akımları günümüzde medya gücüne sahip olmalarından dolayı Şiilerin ve Sünnilerin temsilcileri olmuşlardır."

Fetan sitesinin haberine göre Kültür Devrimi Yüksek Konseyi Üyesi Hasan Rahimpor Ezğadi sanat havzasında gerçekleşen ‘'İngiliz Şiiliğinin İç Yüzünü Araştırma Ulusal Sempozyumunda şunları söyledi: "İslam İnkılabından önce bazı ülkeler hiçbir şekilde dindar oldukları iddiasında bulunmuyorlardı ve hepsi de İmam Humeyni'den sonra dindar olmaya başladılar. Öyle ki bugün Obama'dan İngiliz yetkililerine kadar İslam ülkelerindeki camileri görmeye gidenler oluyor. Ya da örneğin dinsiz olan Saddam dahi Irak bayrağının üzerine Allah-u Ekber yazısını eklemiştir ve aslında tüm bunlar onların İslami uyanış karşısındaki acizliklerini göstermiştir ve nitekim bundan sonrada göstermeye devam edecektir. Zira İmam Humeyni'den önce bunların hiçbirisi gerçekleşmemiştir, fakat şimdi bu kişilerin hepsi bir anda Müslüman kesildiler ve İslam âlimi oldular ve İmamın deyimiyle Carter'de Müslüman olmuştu."

Ezğadi bu akımların mezhep adıyla mezhep karşısında durduklarına dikkat çekerek şunları söyledi: "Bazı ülkeler Şii dünyasıyla yakınlaşılmasına karşı oldukları gibi hatta Sünni din adamlarının yakınlaşmasına dahi karşıdırlar ve onlara baskı uygulayarak onları bazı sözleri söylemeye mecbur bırakıyorlar."

Rahimpor Ezğadi sözlerine şunları ekledi: "Irak, Suriye ve Lübnan'da suikasta uğrayan Sünni âlimlerin sayısı her ne kadar Şiilerden fazla olmasa dahi onların sayısı da az değildir ve düşmanlar Ehlibeyt sevgisi taşıyan Ehli Sünnetin kanına da susamıştır."

Kültür Devrimi Yüksek Konseyi Üyesi şunları söyledi: "Belçika'da Avrupa Parlamentosu binasının 100 metre yakınında hiç kimsenin karşı çıkmadığı bir Vahhabilik merkezi bulunuyor ve o merkezde kucaklarında köpekle dolaşanlar ve başörtüsüz olanlar için rahatlıkla tekfir hükmü verilebiliyor. Hâlbuki başörtüsüz dolaşmak ve köpek beslemek Avrupa kültürünün bir parçası sayılmaktadır. Ancak öte yandan Suud Hanedanlığı ve Arabistan ve istikbar karşıtı olan Sünni âlimlerin yine o ülkede medya ve basın özgürlüğü bulunmuyor, fakat nedense Vahhabilik bugün dünyanın her yerinde İslami bir kurum olarak tanınıyor."

Ezğadi İngiliz Şiiliğini yalnızca birkaç uydu kanalına ve bir aileye atfedemeyiz diyerek şunları ekledi: "Bizim kavgamız birkaç kişi ve birkaç dini kurumla değildir ve İngiliz Şiiliğini de bunlara atfetmememiz gerekir zira İngiltere olmadan önce de İngiliz Şiiliği vardı."

Ezğadi sözlerine şöyle devam etti: "İmam Ali (as)'ı savaşta yalnız bırakanlar İngiliz Şii'siydiler." Hazret onlara şöyle feryat ediyordu:

يَا أَشْبَاهَ الرِّجَالِ وَلاَ رِجَالَ

‘'Ey erkeklik nişanesi bulunmayan korkaklar.'' Yine aynı akım İmam Hasan (as)'ı savaşta yalnız bıraktı ve İmam silahlarınızı alıp cihat edin dediğinde ise savaşmaya halimiz yok dediler ve Beni Ümeyye'nin gölgesinde yaşamayı tercih ettiler.

Rahimpor Ezğadi İngiliz Şiiliğinin bir grubu kapsadığını söyleyerek şunları ekledi: "Yelpazenin bir ucunda her zaman Şia cihadının ön cephesini baltalayan kimseler yer almaktadır ve diğerlerinin de akıllanması için onların ortaya çıkarılması gerekir. Diğer bölüm ise bunları körü körüne destekleyen kimselerdir ve bunların da aydınlatılması gerekmektedir. Bir diğer bölüm ise istihbarat servislerine bağlıdırlar ve bunların nasıl suçlar işlediklerini göstermek için bunlarında rezil edilmesi gerekir."

Ezğadi onların Şiilere yaptıkları zulmün bir zerresi kadarını dahi Sünnilere yapmadıklarını ifade ederek sözlerine şunları ekledi: "Bunlar hedeflerinin Sünnilere karşı savaşmak olduğunu söylüyorlar, fakat onlar böyle bir amaç veya Tekfircilerle savaşmak için aralarından tek bir kişi dahi İmam Hüseyin veya Hazreti Zeynep'in türbesini korumak için savaşmaya gitmemiştir."

Ezğadi sözlerine şöyle devam etti: Bizim sorunumuz kama vurulmanın kendisiyle değildir aksine onun toplumsal manası ve kavramı bizler için önemlidir. İngiliz Şiiliği düşüncesinin İslam'ın başından beri yaptığı büyük zulüm Ehlibeyte yalan isnat etmeleri ve Şii kavramlarını tahrif etmeleridir.

Kültür Devrimi Yüksek Konseyi Üyesi şunları kaydetti: Şii gulatının bölünmeleri Şiiliğin başlangıcından itibaren başlamıştır ve nitekim Ehlibeytin kendisi de bu akımlarla şiddetle mücadele etmişlerdir. Bahailik ve Vahhabilik Kerbela havzasının içerisinde doğmuştur ve Şeyhilik temellerinden Babilik iddiasına ve İmam-ı Zaman'la irtibata geçmeye kadar ilerlemiştir. Bunların ilk taraftarları ise birkaç sarıklı ve talebeydi ve onlardan sonrakilerin bazıları da çarşı ve kurumların dindarlarıydılar. Bu sapkın fırka en nihayetinde işi İslam temellerinin tümünü örneğin mahremlerle evlenmek ve kıbleyi değiştirmek gibi sapkın düşüncelere kadar götürmüştür. 

Ezğadi sözlerini şunları ekledi: "Onlar fikri bir ekol olan Şiiliği körü körüne itaat edilen bir taassuba dönüştürmek istiyorlar ve pak İslam ve Şii Aleviliğinin ve İslam'ın küfür ve istikbara karşı olan iki kutuplu savaşını, Şii Sünni savaşına dönüştürmek istiyorlar."  

Ezğadi bu fasit akımın Şia'nın dünyadaki temsilcisi olduğunu söyleyerek şöyle devam etti: "Tekfirci Vahhabiler de Sünnilerin temsilcisi olmuşlardır ve bu iki sapkın akım Şiilerin ve Ehli Sünnetin sözcüleridirler ve bu yüzden dünya gerçek Şia'nın ve gerçek Sünni'nin sözünü duymuyor."

Rahimpoor Ezğadi Şiiliğin en başından itibaren sahte mercilerin akım oluşturma çabalarının olduğuna dikkat çekerek şunları söyledi: "Tıpkı İmam Humeyni'nin vasiyetinde buyurduğu gibi; düşmanlar ilim havzalarının içine öyle kimseleri sokarlar ki 30 yıl talebelik dersi okurlar, fakat onların ne dinleri olur ne de maneviyattan bir haberleri. Öte yandan bu düşünce Kerbela'da Ehlibeyti yalnız bırakan dünya ehli Gulat-ı Şia düşüncesinin devamıdır ve nitekim Ehlibeytin kendisi dahi bu Gulatçı Şiileri tekfir etmişlerdir. İmam Hadi (as) İlk başlarda Ehlibeyt hadisi ravisi olan, fakat daha sonraları Ehlibeyti Allah derecesine kadar yücelten ve bu işini de bilinçli bir şekilde devam ettiren bir kişinin idam hükmünü vermiştir." 

Ezğadi coşkusuz şuura karşı olduğunu da beyan ederek şunları ekledi: "İmanın sıcaklığı bizlerde olmazsa eğer işimize yaramayacaktır, ancak sadece coşkusu olanlar ve Ehlibeyt öğretilerinden hiçbir şey bilmeyenler de işimize yaramayacaklardır ve bu ikisinin birbirlerinin yanında olmaları gerekir."

Rahimpor Ezğadi sözlerine şunları ekledi: "Bu akımın görünürdeki sözleri mezhepseldir ve bunlara karşı çıkan herkes mezhepsiz olmakla suçlanmaktadırlar. Bunlar yalan ve sahte bir Şiilik kurmuşlardır ve hatta bunların çoğunun okuma yazması dahi yoktur ve sadece seçici yaklaşımlarıyla Ehlibeytin sözlerini kullanırlar."

Ezğadi Amerikancı Sünniliğin yani Vahhabiliğin  ve İngiliz Şiiliğinin her ikisinin de Emevilerin ve Haricilerin birleşimi olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: "Bunlar tıpkı Hariciler gibi kendilerini dünyanın merkezinde sanıyorlar ve herkesi tekfir ediyorlar. Öyle ki onlar Cemel ve Sıffin savaşlarında İmam Ali'nin yanında savaşmalarına rağmen o Hazreti dahi tekfir etmişlerdir. Dolayısıyla bu iki akımın hiçbirisi Sünnilerin ve Şiilerin temsilcileri değildirler, fakat sadece Sünni ve Şia medya hoperlerine sahip olduklarından dolayı olmuşlardır."

 Ezğadi sözlerine şöyle devam etti: "Şia'nın tarihi boyunca çoğu Ehlibeyti bir kazanç aracı görerek Ehlibeytin hakkını aşarak kendilerini yükseltmek istemişlerdir."

Rahimpor Ezğadi sözlerinin sonunda şunları kaydetti: "Bu kişiler dindar görünümlü olmalarına rağmen çokta laiktirler. Bu akımlar görünüşte laiklik karşıtı gibi görünürler, fakat uygulamada tıpkı laik ve tekfirci Sünni akımlar gibi hareket ediyorlar. Ve Ehlibeyt sevgisi silahını kullanarak tüm Şiileri kandırıyorlar ve Şii büyüklerini de tehdit ediyorlar."

 

Çev: Gülden Koşaca

 

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar