Bismillâhirrahmânirahîm
Rabbimiz Yüce Kitabı’nda Peygamberine (s.a.a) ve müminlere buyurur ki: “Yaratan Rab’binin ismiyle OKU(yun)…” [Alak: 1]
Peygamberimizin (s.a.a) iki emanetinin kutlu soyundan İmam Cafer Sadık (a.s) da bir buyruğunda şöyle buyururlar: “Hiçbir işte ‘Bismillâhirrahmânirrahîm’i terk etme(yin), hatta ardında şiir olsa bile!” [Ebû Cafer Kuleynî; Usulü Kâfi, Muâşeret Kitabı]
Müminlere, işlerine başlarken yürekten söylemeleri tavsiye edilen cümlede geçen kelimeler:
Allah.
Rahmân.
Rahîm.
Allah: Yüce Yaratan, varlığımızın yegâne sebebi. Kâdir-i Mutlak…
Rahmân: Çoğu zaman kestirmeden ‘Esirgeyen’ diye tercüme edilen ve geniş açıklamalarda; ‘Dünyada herkese bağışta bulunan, mümin, kafir, münafık vs. kimseyi ayırmadan rahmet ile muamele eden, çalışmalarının karşılığını veren…’ diyerek açıklanan Hak sıfatı…
Rahîm: Kısaca, ‘Bağışlayan’, ayrıntıda ise, ‘Âhiret’te müminlere Rahmet’iyle muâmele eyleyecek olan’ manası verilen Esmâullah’tan bir Yüce İsim…”
Yüce Kitabımız Rabb’in adıyla başlamamızı emreylerken ve O’nun Elçisi ve Ehli Beyt’inden ‘Rahmân ve Rahîm Allah adıyla’ her meşru işimize başlamamız tavsiye ediliyorken, hiç düşündük mü acaba; Allah’ın 99 ve üzeri nice Güzel Esmâ’sı var iken niçin bu esmâ ile başlamak…
Ve neden (Tevbe hariç) Yüce Kuran’ın bütün sûreleri bu ‘Güzel Cümle’ ile başlar!
Besmele çekmek demek, bu ‘Üç İlâhî Esmâ’yı dille ifade etmek midir sadece!
Bu, ‘dil ile ikrâr eylemi’nin arkasında var olması gereken başka mesaj var mıdır? Varsa nedir?
Bu ikrârın ardında, hakikatte kalp ile tasdik edilmesi gereken-tasdik edilecek olan gerçek nedir?
Kurân ve Ehli Beyt öğretilerinden edindiğimiz gerçekler ışığında, her şeyimizde bu cümleyi söylememiz gerektiği tavsiyesindeki hakikatten bazısı şudur ki:
1- Hak rızası güttüğümüz her işte “Besmele” çekelim.
2- “Besmele” çekemeyeceğimiz işlerde olmayalım.
3- Besmeleyi sadece dil ile değil bütün varlığımızla eyleme yansıtalım. Söz, dilin eylemi ve kabul edişin ilanına araçtır. Yaşamın tümünde ise besmele çekmenin ise, tüm organlarımızın davranışını “Üç Kudsî Esmâ” çerçevesinde şekillendirmek olduğunu bilelim.
4- Madem ki O’nun Yüce İsmi ve özel iki sıfatı ile işe koyuluyoruz, öyleyse Hak’kın ‘Besmele’de yer alan sıfatlarının farkında olalım.
5- Rahmân nasıl ki o sıfatının gereği olarak iyilerin de kötülerin de üzerine güneşi doğduruyor, yağmuru yağdırıyor, rahmetini gönderiyor, rızık veriyor vs. biz dahi O’nun ahlakı ile Hak’kın Rahman sıfatını eylemlerimizde tecelli ettirelim.
6- Hak’kın Rahim sıfatının da farkında oluşumuzu, eylemlerimize yansıtarak mümin-müslimlerin ahiret kardeşlerimiz olduklarına dikkat edelim ve kardeşliğin gereğine uyalım…
Bu inanç ve bilinç ile, ilkyazımızda “Rahmân ve Rahîm Allâh’ın ismiyle”, “O’nun ismine” der hayır, güzellik ve merhamet ile tüm insan ve iman kardeşlerimizi selamlarız…