Ehli Beyt Dostu’ndan…
Kan ile iftar edenler…
Hayatın Kitabı olan Kerîm Kur’ân’da Yüce Rabbimiz şöyle buyurur: “İyilik ve takvâda yardımlaşın, günah ve düşmanlıkta ise birbiriniz ile yardımlaşmayın. Allah’tan sakının. Şüphesiz Allah, azabı çok şiddetli olandır.” [Mâide; 2]
Mübarek Ramazan ayındayız, herkes kendi yüreğince oruç tutmakta, diğer zamanlara oranla daha fazla abdestli olmakta, namazlarına-salâta yönelmekte, Kur’ân okumakta ve çevresine yardımcı olan bir Müslüman profili sergilemekte. Şüphesiz ki Allah, eylemlerimize herkesin gönlüne, niyetine göre karşılık verecek hiçbir amelimiz Hak katında karşılıksız kalmayacaktır.
Zira Kitabı Kerîm’inde Yüce Rab; “Kim ki zerre miktarı hayır ya da şer işlese karşılığını görecektir.” buyurmaktadır. İnancımız odur ki, O vaadinden dönmeyendir.
Gelelim orucu ve abdesti bozan davranışlarımıza…
Hatta buna ‘imanı bozan ameller-eylemler’ de diyebiliriz.
Mesela; bir Hanefi Müslüman abdestli iken bir yerinde kan çıksa -kan belli miktarda ise- abdestim bozuldu diye doğru çeşmeye yol alır.
Bir kimse bilerek ve isteyerek bir damla su içse orucunun bozulduğunu bilir ve bu davranıştan uzak kalır oruç süresince…
Ve işte tam da bu noktada hayat sahnesinde; öyle abdest bozucu, oruç bozucu, iman giderici eylemlere tanık olmakta ve bunlara yüreklerimizle eşlik etmekteyiz ki bu hâle şeytan bile kına yakar…
Sorular:
Bir yerinden kan aktığında abdest bozulur da 24 saat komşu ülkede Müslüman kanı dökmeye sebep olmakla eli ve yüreği kana bulandığında abdest bozulmaz mı?
Bir damla su içmekle, bir parça bir şey yemekle oruç bozulur da ‘bölgenin lideri olacağım’ hayalleriyle, mazlumların kanını içince, 24 saat kesintisiz kan ile iftar edince oruç bozulmaz mı?
Bir parça bir şey yemekle oruç bozulur da mazlum Suriye halkının kanı üzerinden ABD ve NATO projeleri ve aşağılık Arap rejimlerinin hedefleri için bu ülkelerden milyar dolarlar alarak ‘kan parası’ yemek oruç bozmaz mı?
Müslüman olduğunu iddia edip de Kapitalizmin hayat programına göre yaşam sürmek oruç bozmaz mı?
Ramazan’da açın halini anlayacak yerde, Ramazan ayını ‘Besi Ayı’ gibi görüp diğer zamanlardan daha fazla yiyip içip- kilo alacak şekilde oruç tutmak oruç tutmak mı?
Peki bu hal üzere yaşayanları görüp, onlara destek vermek, yürekten onları sevmek, övmek, alçakça işlere alkış tutmak insanın orucunu bozmaz mı?
Ne orucu desenize, bunları yapanda bozulmamış iman mı kalır ki oruçlu veya abdestli kalabilsinler!
Kısacası; Kapitalizme meyil orucu bozar, Natoculuk orucu bozar, Batı tapıcılığı orucu bozar, işgalcilerle işbirliği orucu bozar, kan dökmek ve döktürmek orucu bozar, yeryüzü bozguncuları ile dünyayı ve bölgeyi fesada vermek orucu bozar, günah ve düşmanlık üretmede küresel emperyalistlerle işbirliği yapmak orucu bozar, bu melanetleri işleyenlere sevgi duymak orucu bozar. Hepsinden de öte bunların hepsi yüreği ve imanı bozar.
Yüreğimiz imanlı, orucumuz Hak katında bozulmamış oruçlardan ola.
Kapitalizm dininin müminleri için merhum ALİ ŞERİATİ ne de güzel buyurmuş: “ABDESTLİ KAPİTALİSTLER.”
Kemal KILIÇ