Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla...
Hamd alemlerin Rabbine salât ve selam rahmet Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a) ve EhliBeyt'i için olsun...
"İnsanlar biz sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık ve birbirinizi tanımanız için sizi milletlere ve kabilelere ayırdık. Şüphesiz Allah katında sizin en değerliniz en takvalı olanınızdır. Allah bilendir ve her şeyden haberdardır." (Hucurat, 13)
"O'nun ayetlerinden biri de sizi topraktan yaratmasıdır; sonra siz hemen her yere yayılan insanlar oldunuz." (Rum, 20)
Resmi veya özel bir kurumda çalışmasını istemediğiniz, hatta marketin eve uzaklığını bile düşündüğünüz, hanımınızın dışarıda alışveriş yapmasını bile çoğu zaman onaylamayan ve vicdanen rahatsız olan ey Türk ve Kürt beyleri;
Sizler inanmaz veya bilmez misiniz ki; Suriyeli erkeklerde zamanın birinde sizinle aynı duygulara sahip, hatta sizlerden daha vicdanlı ve merhametli iken, bugün onların hanımları Istanbul’un çöplerin de ekmek ve sebze toplar hale gelmişler...
Kendi gözlerinizden bile sakındığınız, hatta nazar değer diye odadan odaya kaçırdığınız, onlar için odalarını oyuncaklarla doldurup taşırdığınız, aşırı sıcak ve soğuklarda korunmaları için dışarıya çıkarmadığınız, nemli odalarda yatırmadığınız, enfeksiyon kapmasın diye her türlü önlemi almaya çalıştığınız, gelişim ve sağlığını dert edindiğiniz, ateşi yükseldiğinde buzdolabında hazır bulundurdunuz ateş düşürücü şurup içirdiğiniz, en ufak bir rahatsızlığını bile sezdiğinizde hemen Acil'e yetiştirmeğe çalıştığınız ey Türk ve Kürt babalar;
Sizler inanmaz ve bilmez misiniz ki; ülkesinden binlerce kilometre uzaklıkta, karayolunu anne veya babalarının sırtında geçirip, Akdeniz’de balina ve deniz kabuğunun yerine kıyılara vuran Aylan Kürdi’nin; o masum bebeğin babası da zamanında sizlerle aynı duygu ve hislere sahip bir insandı ve hatta belki de sizlerden daha fazla babalık duygusuna sahipti...
Eşlerinizin, kızlarınızın, bacılarınızın, annelerinizin; namusu ve iffetleri konusunda hiçbir tereddüte, şek ve şüpheye düşmeyen ve asla buna mahal vermeyen ey Türk ve Kürt erkekleri;
Bugün İstanbul, İzmir, Ankara, Antalya, Mersin, Adana ve daha Türkiye’nin bir çok farklı illerinde yaşları 15 ile 50 arasındaki kadın ve kızlar, 50 TL karşılığında otel ve barlarda vücutlarını satarken, zamanında o Suriyeli kadın ve kızların da bizlerin anneleri kızları ve eşleri kadar hatta daha fazlasıyla iffetli ve namusluydular. Buna hiç inanmaz, bu durumu hiç bilmez ve akletmez misiniz?
ABD'nin Irak’ı işgal edişinde; mezhep ve ırk ayrımı yapmaksızın, sivil yerleşim alanlarına fosfor bombaları ve hardal gazı ile acımasızca saldırıp, yüz binlerce bomba yağdırıp, milyonları aşan bir kıyım gerçekleştirmesi, erkekleri soyup, onlarla alay edip, hatta daha da ileriye gidip çirkef işlere imza atması, Erkeklerin gözleri önünde kadınlarına tecavüz edip, onları hamile bırakması, hatta bir çok kadın ve kızın intiharına sebep olup, ruh hallerinin ve psikolojilerinin bozulmasına, binlerce kadının dul kalmasına, binlerce çocuğun da trajik bir duruma düşmesine, Iraklıların %20 sinin evlerini, yurtlarını terk etmek zorunda kalmasına, kutsal mekanlar, tarihi ve kültürel değerler tahrip edilip mezhepçilik tefrikasının yerleşmesini sağladı.
Suriye’de din adına barbarlık ve vahşetler işlenildi, kadınlar ticaret malına dönüştürüldü, pazarlarda sebze ve meyve yerine 15 yaşlarındaki kızlar satıldı, yıkım, kan, kaos ve vahşet vukuu buldu. İnsanlığın reddettiği, ve vicdanların kabul etmediği neler varsa tek tek işlendi, işlenmeye devam ediyor.
Şimdi biz Türk ve Kürtlerin; eşleri, evlatları, anne ve babaları, ülkeleri, bayrağı, vatanı, kutsalı, ırkları onlar (NATO, ABD, İsrail) için Irak ve Suriye'dekilerden çok mu değerli sizce..??
Bu savaş Türk ve Kürtlerin savaşı olmayıp, BOP' un taşeronlarının savaşıdır. Eğer bu olayları yaşamak istemiyorsak, namluları, topları, roketleri birbirimize değil ülkemizde ABD, İsrail ve NATO üslerine çevirmemiz gerek. Tek kurtuluşumuz ülkemizden, ABD ve İsrail üsleri ile bunlara biat eden taşeronları ve de bu minvaldeki siyasileri def etmekten geçer.
SELAMETLE.