Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a salat ve selam O’nun; Resul’üne, Resulün Ehlibeyti'ne ve ökçeleri üzerinde gerisin geriye dönmeyen sahabesine olsun.
"Böylece onunla beraber çalışma çağına eriştiği zaman dedi ki: "Ey oğulcuğum! Gerçekten ben, uykuda seni boğazladığımı gördüm. Haydi bak (bir düşün). Bu konudaki görüşün nedir?" (İsmail A.S): "Ey babacığım! Emrolunduğun şeyi yap. İnşaallah beni sabredenlerden bulacaksın" dedi. Böylece ikisi de (Allah'a) teslim olunca, (İbrâhîm A.S) onu alnı üzerine yatırdı. Ve ona "Ey İbrâhîm!" diye nida ettik (seslendik). Sen rüyaya sadık kaldın (yerine getirdin). Muhakkak ki Biz, Muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız. Muhakkak ki bu, kesin olarak apaçık bir imtihandır. Ve ona büyük bir kurbanı fidye (oğluna karşı bedel olarak) verdik. Sonrakiler arasında ona (şerefli bir anı) bıraktık. İbrâhîm (A.S)'a selâm olsun. Biz, muhsinleri işte böyle mükâfatlandırırız. Muhakkak ki o, Bizim mü'min (Allah'a ulaşmayı dileyip bütün makamları kazanan) kullarımızdandır." (Saffaf 102-111)
Beş yıl gibi bir süre önce Suriye’de yolunda olmayan ne vardı sorusuna hiç bir mantıklı cevap veremeyen zihniyet ve aynı zihniyetin tevarüsü; Suriye'yi insanlıktan nasip almamışlara yol geçen hanı yapıp, dünyanın hemen hemen her ülkesinden cani, esrarkeş, hapçı, psikopat, canavar, serseri, harici, din(i)dar/dinsiz ve haşa cenneti genelev gibi tasavvur eden barbarlar ordusunu sırtlayıp Suriye’nin topraklarına indirdiler.
Kimileri dolar karşılığında, kimileri ABD adına, kimileri İsrail adına, kimileri İngiltere adına, kimileri günahkar ve affedilmez ilan edip ancak Şiileri öldürmek ve ölmek adına, kimleri de üzerlerine bomba sarıp infilak ettirdikten sonra cennette 70 huriye kavuşacağına inanmak adına, ABD ve İsrail’in üstlerinin olmadığı ve inşallah olmayacağı/olamayacağı Suriye’ye cihada nakledildiler.
İşin tuhaf tarafı Suriye’ye cihada(!) (Suriye’yi yıkmaya) giden yamyamlar; ülkelerinde bırakın İslami kaide ve kuralların işlenilmesini; ya laik/seküler sisteme angaje, yada direk ABD ve İsrail taşeronları yönetimlerin vatandaşlarıydı.
Kuşu öldü diye, bir çocuğa başsağlığına giden veya "öldüreceğiniz kuduz bir köpek olsa bile işkenceyle öldürmeyin" diyen bir Peygamberin ümmetini; Müslüman (Şii/Sünni), Hıristiyan, Ezidi yada mazlum insanları öldürmekten zevk alan ve öldürdükçe sevap kazanacaklarına inandırılan bir ümmete çevirdiler.
Masum sivil insanları çok katlı binalardan baş aşağı attıran, ellerine geçen kadın ve kızların; dini, dili, yaşı fark etmeksizin onlara cariye uygulaması yaptıran, bu yetmemiş gibi kadın pazarını kurup p...venklik yaptıran, eli silah tutmayan kadın, çocuk, yaşlıları acımadan kurşun yağmuruna tutturan; okullara, camilere, kiliselere, medreselere, hastanelere, mezarlıklara, sahabe kabirlerine, yollara, köprülere, tarihi eserlere ve dahi bilumum değerlere bombayla saldırtan; diri diri insanları parçalatıp, kanını içen ve ciğerini yiyenler; insanları diri diri ateşte pişirtenler ve aynı şekilde kafes içinde insanları suda boğduranlar, kendilerine biat etmeyen herkesin ölüm fetvasını verdirenler; tarih ve insanlık karşısında suçludurlar ki bunları lanetlemek, unutmamak ve bunlardan beri olduğumuza Allah'ı şahit tutmak bizlerin bugün ki ödevi ve borcudur.
Şimdi kurbana yaklaştığımız şu günlerde, online bağış sistemi ile ülkenin her yerinden kurban toplamayı adet haline getirerek, duygu ve inanç sömürüsü yapanlar; bırakın kurban toplayıp kesmeyi, yüzleri ve vicdanları varsa şayet, o mübarek 'kurban' kelimesini bile telaffuz etmemeliler. Onlar zaten kendilerine yakışanı yapıp; Ortadoğu’yu, seküler manada kurban seçmediler mi? Yeryüzünde fitne ve fesadı yaymadılar mı? Mazlum, mustazaf ve yalın ayaklıları, elleri ve ayakları nasırlıları, baldırı çıplak ağzı çorba kokanları ve bunların yanında; Müslümanların yüz akı, İsrail ve ABD’nin korkulu rüyası, Lübnan Hizbullah’ını ve beraberinde NATO ve BOP düşmanı hangi ülke ve İslami hareket varsa -hem de İslam adı altında- sioemperyallere kurban etmeyi seçmediler mi?
Şimdi hangi yüzle kurban toplamaya cesaret ediyorlar? Ya da münafıklık ve hile yoluyla toplayacakları kurban geliri ile Libya ve Suriye’yi perişan ettikleri gibi yeni yerleri mi harabeye çevirecekler? Ve bu yer acaba ABD ve Siyonizm karşıtı Yemen mi? Gözlerine Yemen şahsında şanlı Ensarullah hareketini mi kestirdiler acaba?
Tabii ki ABD, İsrail ve NATO'yu harabeye çevirmeyecekleri ve böyle bir düşüncelerinin olmayacağı kesindir, çünkü kukla olan fikir babalarının; İsrail, Suudi ve ABD'nin hiç bir şekilde eylemlere muhatap olmaması yönünde fetvaları halen tazeliğini korumaktadır.
Durum ortada iken gelin bu yıl ki kurbanlarımızı; büyük şeytan ABD ve İsrail karşıtı kardeşlerimizin üzerine bomba yağdıranlara, kadınlarımızı cariye görenlere, çocuklarımızın cansız bedenlerini kıyılara vurduranlara, Peygamber ve Sahabe mezarlarını havaya uçuranlara, mazlum halkları ülkelerinden çıkaranlara değil; Ortadoğu’da necis ve gasıp İsrail'e diş söktüren Hizbullah'a ve onun Yemendeki hizbi/kardeşi olan ve Suudi/Amerika ve koalisyonlarında yer almış, satılmış Arap devletlerine karşı ülkesini savunan ve Hüseyin’i bir duruş sergileyen, Mekke ve Medine'yi Suud işgalinden kurtarmaya yeminli olan onurlu Yemenli kardeşlerimizle ve şanlı Ensarullahla paylaşalım...
Selametle.