Muharrem ve Kerbelâ(lar)…

Kemal Kılıç

3470 kere okundu
6 Ekim 2015 Salı
9008-9882-c6eb6ea5yazi.jpg

Bir Muharrem’e daha ulaştık. Bir yandan, hak, adâlet ve özgürlük aşıklarının, tarihin kara sayfasından dolayı yürek yaraları tazelenmekte, diğer yandan da Kerbelâ direnişinden alınan dersler ile zulme, sömürüye, vurguna, talana, aşağılık düzenlere karşı onurlu duruşlar bileylenmekte…

Evet, İmam Hüseyin’in, zamanının Firavun’u ve Nemrut’u olan Tağut Yezit’e karşı verdiği şanlı direnişin yıldönümüne adım atmaktayız… Döneminin İbrahim’i, Musâ’sı, hayat bahşeden nefesi olan İsa’sı olan İmam Hüseyin o dönemde ve tarihin bütün dönemlerinde hürriyet aşıklarına ebedi mesajlar vermiş ve sönmez bir meşale tutuşturmuştur.

Kurân’ın barış ayı dediği Muharrem’de hakikatte kan dökmek yasaklanmış ve yeryüzü barış ile şereflenmeli iken; kan içiciler, nefis putunun esirleri çölü yeryüzünün en pak insanlarının kanı ile sulamışlar, iman ehlinin yüreklerine kapanmaz yaraların açılmasına sebep olmuşlardır.

Âaaah âh…

Bir dokun bin âh işit…

Bugün de, bir zamanlar barış ayını savaş ayına çevirenler, peygamber evladının kanını dökmekte zerre tereddüt etmeyen Müslüman maskeli şirk kodamanlarının takipçileri tarih sahnesinde yeniden ortaya çıkmış, bütün bir bölgeyi Kerbelâ’ya döndürme uğraşı vermekteler…

Çağın Yezidi ABD ve onun eli kalem-silah tutan uşakları zaman geçmez ki yeryüzünün bir yerlerinde yeni Hüseyinler katlediyor, yeni kerbelalar oluşturmaya uğraşıyor olmasınlar…

Kalbinde zerre miktarı iman ve insanlık bulunanlar ellerini vicdanlarına koyup şu soruların cevaplarını vermelidirler?

Tarihteki olaylar sadece bilgi olsun için mi öğrenilmelidir?

Tarihte yaşanmış olumlu-olumsuz olaylar günümüzde de benzer bir şekilde yaşanmakta mıdır?

Yaşanıyor ise bu benzer olaylarda aktörler kimlerdir?

Bu aktörlerden kimler zalim, kimler mazlumu temsil etmektedir?

Bu çerçevede başta Suriye olayı olmak üzere, bölgede ve dünyada her nerede kan akıyorsa bu kanın akışında baş sorumlu hangi ülke(ler)dir ve bunlar tarihteki hangi güce karşılık gelmektedir?

Ve bu gücün yanında olanların İslam nazarındaki durumları-konumları nedir?

“Besmele’li kapitalistler, besmele’li Amerikan beslemeleri, besmele’li Nato uşakları” denildiğinde zihnimizde; kimleri, hangi dernekler ve siyasal yapılanmaları çağrıştırmaktadır?

‘İslamî ve insanî yardım dernekleri’ adı altında faaliyet gösteren ABD-Nato-İsrail güdümlü ‘İSYÂNÎ DERNEKLER’ hangileridir ve zamanın Yezit’i ile olan ilişkileri hangi derecededir ve ne tür eylem ve söylem içerisindedirler?

Görünen o ki zamanımız büyük olaylara gebedir.

Zalim Yezit (ABD) büyük ve yeni bir Kerbelâ oluşturmanın peşindedir. Ve bunun gerçekleşmesi yolunda varını yoğunu ortaya koymuş görünmektedir. Ve ne garip bir tecellidir ki tarihin Yezit’i nasıl peygamber evlatlarını Müslüman maskesi ile kesip doğradı ise zamâne Yezit’i de müslümanı müslümana kırdırarak suya-sabuna dokunmadan hedefine ulaşmaya çalışmaktadır.

Hiç yoktan kardeş Suriye’yi Amerikan beslemesi çapulcular aracılığı ile kan gölüne çeviren namertler ve onlara her şekilde destek sunan kansızlar-kan içici vampirler ‘Allahu Ekber’ naraları ile mazlum insanları katletme-katlettirme alçaklığını aşkla-şevkle sürdürmektedirler.

Kimse boşa uğraşmasın, zafer inananların, Hüseyinlerin, mazlumların, Hak’tan yana olanlarındır. Kim hangi maske ile iş yaparsa yapsın Çağın Yezidi ve yandaşları yenilecek, yok olacak, atalarının yanını boylayacaktır…

Muharrem ayı hayırlara, zaferlere ve Yezit ile Yezidîlerin yok oluşuna vesile olsun der, Kurân ve Ehli Beyt yolunda; tevhîd, vahdet ve direniş safının erlerini sevgi ve saygı ile selamlarız…

Oruçlarımız, ibadetlerimiz, dua, namaz ve niyazlarımız Hak katında kabul ola… 

 

 

 

 

Öne Çıkan Haberler
İktibaslar