Rus Vietnam'ı mı?

Fehim Taştekin

1832 kere okundu
4 Kasım 2015 Çarşamba
fehimtastekinn_200x200.jpg
Henüz net değil ama Sina'da çakılan Rus uçağı belki Suriye'nin ilk bedeli. Kafkasya cephesinin ısıtılması ise bahislerin açıldığı başka bir yer.
 
Rusya’yı Suriye’ye müdahaleden dolayı ne tür bir bedel bekliyor? 1979-1989’daki Afganistan hezimetinin tekerrüründen kaçınmak için Rus siyasi aklının yeterince tetikte olduğunu sanıyorum. Yine de Rusya’yı bekleyen riskler ne kadar elimine edilebilir?
 
Sina’da düşen Rus uçağının IŞİD tarafından yerden vurulmuş ya da içerden bomba ile patlatılmış olabileceği ihtimali Rusya’nın sadece kendi evinde değil her yerde hedef olabileceğini gösteriyor. Amerikalılar uydu görüntülerinden hareketle uçağın olduğu koordinatlarda içerden ya da dışardan patlamaya delalet eden bir parlama olduğunu söylüyor.
Kimi uzmanlar yerden omuzdan atılan füzeyle 30 bin fitteki uçağın vurulamayacağına işaret etse de akla ister istemez 2014’te Irak’ta IŞİD’in eline geçen Amerikan yapımı Stinger füzeleri geliyor.
 
 
Rusya’nın Suriye’de burnunun sürtülmesi elbette Amerikalıların da canına minnet.
 
CIA’in selefi cihatçılar üzerinden ne tür örtülü operasyonlar çekeceği bahse açık bir konu. Tam bu noktada Sovyetlere karşı Afganistan’daki Amerikan tuzağını hatırlatmakta fayda var. CIA’in Afgan mücahitlerini Sovyet müdahalesine karşı Stinger roketleriyle donattığı bilinen bir gerçek. Ama eski CIA Şefi Robert Gates, ‘From the Shadows’ adlı kitabında Sovyet çıkarmasından 6 ay önce Amerikan istihbaratının mücahitlere yardıma başladığını ifşa etmişti. Dönemin Ulusal Güvenlik Danışmanı Zbigniew Brzezinski de resmi tarihin CIA yardımlarının 1980’de başladığını kaydettiğini ama gerçekte Başkan Jimmy Carter’ın gizli yardım programını 3 Temmuz 1979’da imzaladığını teyit etmişti. Sovyet müdahalesinin başlangıç tarihi 24 Aralık 1979. Brzezinski mücahitlere Stinger göndermeleri nedeniyle asla pişmanlık duymadıklarını, bu yardımın Sovyet işgalini kışkırttığını, Afgan tuzağı sayesinde Rusların kendi Vietnam’ını yaşadığını ve nihayetinde çöktüğünü söylüyor.
Elbette Rusya, Suriye’de oyunu kendi kurgusuyla oynuyor. Ruslar Amerikalıların hiç de beklemediği bir zaman ve biçimde sahneye çıkıp Batı-Körfez koalisyonunun oyununu bozdu. Burada Rusları Suriye’ye çekmek için bir tuzak kurulduğundan söz edilemez. Durum Afgan kurgusundan çok farklı. Ama madem Ruslar oyuna dahil oldu o halde hedefe ulaşmasını önlemek için boş duracak değiller. O yüzden diyorum ki askeri çakışmaları önlemeye yönelik işbirliği kanalları açık olsa da Rusya’nın başına bir takım çorapların örülmesi ihtimal dahilinde. CIA ve Suudi istihbaratının sözde ‘ılımları’ silahlandırma bahanesiyle Rusya’ya karşı sahaya omuzdan atılan hava savunma sistemlerinden (MANPADS) sürmeleri şaşırtıcı olmaz.
 
 
KAFKASYA NE DURUMDA?
 
Suriye’nin yansımalarına kafa yorarken yakın planda olan bir diğer yer kuşkusuz Kafkasya.
 
Kaide’ye bağlı Nusra Cephesi lideri Muhammed Colani, Kafkasya’daki mücahitlere Suriye’deki operasyonlara misilleme olarak Rus sivil ve askerlerin öldürülmesi çağrısı yaptı.
 
Bu çağrı ne kadar karşılık bulur bilmiyoruz ama bildiğimiz şey Kafkasya’daki cihatçılarla Suriye’deki gruplar arasında bağların artan oranda geliştiğidir.
 
Ki Putin’in Suriye’ye müdahale gerekçelerinden biri de 2600’ü Rusya vatandaşı olmak üzere eski Sovyet bölgesinden 7 bin kişinin IŞİD ve Nusra gibi örgütlerin saflarına katılmış olmasıydı. Suriye sahnesinde Kafkasya bağlantılı savaşçılardan kimi IŞİD’e, kimi Nusra’ya katılırken kimi de doğrudan Kafkasya Emirliği’ne bağlı kaldı.
 
Tahminler kısa vadede Rusya ile hesaplaşmak için Kafkasya’dan daha fazla savaşçının Suriye’ye akacağı, uzun vadede ise bunların eve dönüp yeni cepheler açacağı yönünde.
 
Cund el Şam lideri Müslim Şişani, El Cezire Türkçe’ye verdiği röportajda “Koalisyon uçakları bir vuruyorsa Ruslar 10 vuruyor” diyerek Rusların ciddiyetini teslim ederken Kafkasyalı cihatçıların Rusya ile Suriye’de hesaplaşacağını söylüyor: 
“Biz Çeçenya’da 2 bin kişi ile 200 binden fazla Rus askerine karşı çok zor şartlarda savaştık. Ruslarla kapanmayan bir hesabımız var. Onların Suriye cephesine gelmesi bir yandan bizi sevindirdi. Tüm Kafkas savaşçılar yarım kalan hesabı görmek için sabırsızlanıyor... Rus egemenliğinde yaşayan Müslümanlar bundan sonra daha fazla Suriye’ye akın edecektir. Önceleri Kafkas cephesinde ulaşım sorunu olduğu için o savaşa katılamayan kardeşlerimiz Allah’ın izniyle Suriye’ye bir şekilde ulaşacaklar ve Ruslara hak ettiği dersi burada verecekler.”
 
Birtakım ilave önlemler alınsa da Rusya zaten Kuzey Kafkasya’da hep alarmda. Çeçenya’da savaşın resmen bittiğinin ilan edildiği 2009’dan beri operasyonlar asla sona ermedi. Üstelik 2014 Soçi Olimpiyat Oyunları öncesi güvenlik şemsiyesi son derecede genişletildi ve olağanüstü hal çok da gevşetilmedi.
 
Rusya, Suriye’de Beşşar Esad yönetimine desteğini sürdürürken Kafkasya Emirliği’ne karşı operasyonun şiddetini arttırdı. İçişleri Bakanlığı’na göre 2015’in ilk 10 ayında Kuzey Kafkasya’da 1345 operasyon yürütüldü, 447 militan öldürüldü ya da tutuklandı.
 
Kavkazki Uzel’in derlemesine göre operasyonlarda 2011’de 750, 2012’de 700, 2013’te 529, 2014’te 341 kişi öldü. Yani düşük yoğunluklu bir savaş hali sürüyor.
 
Bu süreçte özellikle lider kadrosu hedef alındı. Kafkasya Emirliği lideri Doku Umarov 7 Eylül 2013’te, halefi Ali Ashab Kebekov 19 Nisan 2015’te, onun halefi Muhammed Süleymanov da 11 Ağustos 2015’te öldürüldü. Güçlü figürlerin sahneden çekilmesi Kafkasya Emirliği’nin havuzunu IŞİD ve Nusra’ya daha fazla açık hale getirdi. Fırsatı iyi değerlendiren IŞİD, hilafetin ‘Kafkasya Vilayeti’ni ilan etti.
 
Rusya, Suriye seferinden sonra da Kafkasya’da kimseye göz açtırtmıyor. Çeçenya’da 29 Ekim’de 17 kişi IŞİD üyesi oldukları şüphesiyle gözaltına alındı. 2 Kasım’da yine bazı kişiler gözaltı alındı. Gözaltına alınmak için ‘Selefi’ görüntüsü vermek yani ‘bıyıksız sakal’ bırakmak yeterli. Kafkasya’daki savaşçıların Suriye’ye kaymasının bir nedeni de bu tür operasyonların yoğun ve şiddetli olması. Bu haliyle Rusya evdeki savaşı uzak bir cephede sürdürmüş oluyor. Saldırı beklentisinin yüksek olduğu başkent Moskova’da da 11 Ekim’de Suriye’de IŞİD tarafından eğitildikleri öne sürülen bazı kişiler bir baskınla ele geçirildi.
 
 
KAYIPLAR PUTİN’İ ETKİLER Mİ?
 
Beri tarafta Ruslar da uçak kazasından sonra Suriye’deki savaşa karışmanın mantığını sorgulamaya başladı. Bu tür bir bedelin Putin’i geri adım attırma ihtimali önceki pratiklere bakıldığında zayıf. Mesela Birinci Çeçenya Savaşı sırasında 1995’te Budennovsk kentinde Çeçenlerin 1500 kişiyi rehine aldığı eylem savaşın seyrini değiştirmiş ve sonunda Boris Yeltsin yönetimi, Çeçen-İçkerya Cumhuriyeti ile barış anlaşması imzalamak zorunda kalmıştı. İkinci Çeçenya Savaşı’nı durdurmak için rehine alma eylemi Beslan’da bir okulda tekrarlandığında Putin, talepleri reddedip 334 rehinenin canı pahasına operasyon yapmıştı. Putin’in Suriye operasyonu ile Rusların emperyal gururunun üzerindeki şalı kaldırırken belli kayıpları göze almış olması yeni Çar’ın siciline pek de ters düşmez.
 
 
 
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar