Hamd alemlerin rabbi olan Allah’a, salat ve selam, onun resulüne, Ehl-i Beyt’ine ve ökçeleri üzerinde gerisin geriye dönmeyen sahabesine olsun .
Beş yıldır Suriye’de meşru bir devlet ve vatandaşlarına akla hayale gelmeyecek, insanlığın reddettiği, vicdanların kesinlikle kabul etmediği, akılların durduğu, gözlerin görmek istemediği, kulakların işitmek istemediği, beyinlerin kaldıramadığı, kalplerin hissetmek istemediği, vücut azalarının işlemekten haya ettiği, karanlık, vahşet, vurdumduymazlık, barbarlık, haysiyetsizlik, onursuzluk, satılmışlık, canavarlık ve kirli ağların oluşturduğu insanlık dışı olaylar vuku bulurken bu olaylara ABD, İSRAİL ve SUUD’UN gözüyle bakıp;
Karanlığı aydınlık, vahşeti merhamet, barbarlığı ve yıkımı cihat, terörü halk devrimi, teröristi devrimci, mezhepçiliği ümmet, nifakı vahdet, namussuzluğu namus, onursuzluğu onur, zalimi adil, satılmışlığı kıyam, zulmü adalet, barbarlığı insanlık, NATO’yu peygamber ordusu, faşizmi İslam, ahlaksızlığı ahlak, dinsizliği din, Vahhabizmi İslam, işgalci ve sömürücüyü kurtarıcı, mazlumu zalim, hakkı batıl, benzini su, öldürme ve yok etmeyi diriltme diye millete yutturmaya çalışan İslamcıların içine düştüğü bu çirkef hal ve duruma milyonlarca kez lanet olsun.
Suriye’nin düşmesi için ellerinden geleni fazlasıyla yapan ve beş yıldır Suriye’ye Irak’ta patlayan her bomba için kına yakıp, zil takan, Halep’in düşmesi ihtimaline kaşı Fatih Camii’nde lokum dağıtmayı adayanlar, bugün Paris’te 200’e yakın insanın öldürülmesi sonucu lanet okuma ve kınama mesajları sadece ikiyüzlü olduklarını gösteriyor.
Suriye ve Irak’ta sivil yerleşim alanlarında bomba patlatıp yaşamı cehenneme çevirenler için “Sünni halkın öfkesi” deyip, Paris saldırılarını ise terör saldırısı olarak görmeleri, izah edilebilecek kelime ve cümlelerin bittiği noktadır.
Suriye’de sivil insanlar katledilirken Fatih’te lokum dağıtmayı düşünenlerin, Paris’te vuku bulan terörist eylem için hüzünlenmeleri ve lanet okumaları iki yüzlülük, münafıklık ve argo tabirle ‘yememe durumu’ olarak düşünülür.
Karanlık gazetelerinde Lübnan’da patlayan canlı hayvanlar için neredeyse şehit ve “Hizbullah’a çifte bomba” başlığını atıp sevinenler, Fransa için “terör saldırısı” manşetini atmaları alçaklık ve kendi adamlarını yarı yolda satanlar olarak izah edilebilir.
Terör’ün finans babası olan Suudi namussuzunu üst seviyede ağırlayıp yatırımın kralı olarak görenler ancak ve ancak paraya göz dikmiş, paradan başka hiçbir şeyi göremeyen, onurdan yoksun ve satılmışlar olarak tanınır. Beyrut’ta patlayan canlı hayvanları kınayan ve lanet eden solcular, Kürtler ve HDP’liler dinsiz ve kâfir olarak görülürken, sevinenlerin dindar, Müslüman, dini bütün ve mücahit olarak geçinmeleri tarihe kara bir leke olarak geçecektir. Kendi yaşadıkları ülkede (ANKARA, SURUÇ, SİLVAN) ve komşu ülke olan Irak, Suriye, Lübnan’da patlayan canlı hayvanlara ‘Fransız kalanların’ Paris için insan kesilmeleri, lanet etmeleri, terör demeleri, kınamaları ancak münafıklıklarını tescil eder.
Terörü besleyen, kollayan, yardım eden, finansörlüğünü yapan, ılımlı göstermeye çalışan, devrimci ve muhalif göstermeye çalışan, tırlar ile askeri yardım yapan, vahşiliklerini görmek istemeyen ve hatta Suriye ateşine odun taşıyanlar elbet bir gün bu yangın size de dokunacak dedikleri bir dünyada biz mazlumlarda siz isteseniz de istemeseniz de üretimini yaptığınız mazlum halkların üzerine saldırdığınız itler ve akrepler elbet bir gün sizleri ısıracak hem de öyle bir ısırma olacak ki Esad’a ve mazlum halklara çektirdiğinizin katbekat fazlasını çekeceksiniz.
Hani Kuran’ın ifade ettiği gibi; “siz sizlerden önceki ümmetlerin çektiklerini çekmeden cennet’e gideceğinizi mi zannettiniz”, biz de inanarak diyoruz ki sizler; BOP, NATO, ABD, İSRAİL ve SUUD’UN yıllardır İran’a, Suriye’ye, Irak’a, Filistin’e, Lübnan’a ve tüm emperyalizm ve Siyonizm karşıtı devlet ve halklarına çektirdiğinizi çekmeden sizlere cennet olan bu dünyadan göçüp gideceğinizi mi zannettiniz alçaklar topluluğu..!?
Selametle…