Hadi inandığınız “din”e göre;
İran yönetimi Şii
Irak yönetimi Şii
Suriye Nusayri
Yemen Ensarullah’ı Şii
Nijerya İslami Hareket’i Şii
Bahreyn muhalefeti Şii
Lübnan Hizbullah’ı Şii…
Veya;
İmam Humeynî mezhepçi
İslam İnkılabı Rehberi “Şii hilali” peşinde
Seyyid Nasrallah Esad’cı
Şeyh Nemr’ın şahadeti Suud’un içişleri
Ayetullah Sistanî, Irak ve Arap milliyetçisi
Şeyh Zekzaki İran’ın Afrika’daki adamı
Abdulmelik el-Husi İran’ın Yemen’deki adamı
Şeyh Kasım kargaşa peşinde…
Veya; Abbas Musavî, İmad Muğniye, Samir Kuntar, Mustafa Bedreddin gibi şahsiyetler zaten Hizbullahî…
Tamam, “inancınıza” uymadıkları için bunları bir kenara bırakalım.
*
13 Nisan 1973’te Lübnan Beyrut'ta, Kemal Advan, Kemal Nasır, Yusuf en-Neccar
22 Ocak 1979’da Beyrut’ta, el-Fetih’in Özel Operasyon Şefi Ali Hasan Saleme
9 Ekim 1981’de İtalya’da, FKÖ Enformasyon Sorumlusu Macid Ebû Şavar
16 Nisan 1988’de Tunus’ta, el-Fetih’in Askerî Kanat Sorumlusu Ebû Cihad
8 Haziran 1992’de Fransa’da, FKÖ’nün Güvenlik Servisi Sorumlusu Atıf Hadi…
Bunlarsa Filistinliydi; ama sizin gibi düşünmüyorlardı, istediğiniz "kalıplarda" değillerdi!
Hadi bunu da es geçtik.
Peki;
26 Ekim 1995’te Malta’da, İslamî Cihad Lideri Fethi Şikakî
5 Ocak 1996’da, İsrail'in bir numaralı düşmanı ve bomba dehası Yahya Ayyaş
31 Temmuz 2001’de, Hamas’ın Batı Yaka’daki önemli liderleri Cemal Mansur ve Cemal Selim
8 Mart 2003’te, Şeyh İbrahim el-Mukaddime
23 Temmuz 2002’de, Kassam Tugayları Komutanı Salih Şehade
21 Ağustos 2003’te, İsmail Ebû Şeneb
28 Şubat 2004’te, İslamî Cihad’ın askerî kanat üst düzey komutanı Mahmut Cuda
22 Mart 2004’te, Hamas’ın kurucusu ve ruhanî lideri Şeyh Ahmet Yasin
17 Nisan 2004’te, Abdülaziz Rantisi
1 Ocak 2009’da, Şeyh Nizar Reyyan
5 Ocak 2009’da, Hamas’ın İçişleri Bakanı Said Siyam…
ve İsrail’in daha nice sayısız katliamı…
Siz “dindarlar” bunları iyi bilmeniz gerekir. Çünkü siz, iktidara gelirken ve yeri geldiğinde de iktidardayken bunları araçsallaştırdınız.
Bir de unutmadan!
Mavi Marmara’da;
İbrahim Bilgen
Ali Haydar Bengi
Cevdet Kılıçlar
Çetin Topçuoğlu
Necdet Yıldırım
Furkan Doğan
Fahri Yaldız
Cengiz Songör
Cengiz Akyüz’ün şehid olduğu ve 50’ye yakın insanın da yaralandığı katliamı yapan yine İsrail.
Şimdi asıl meseleye gelelim beyler:
İktidara gelmeden önce her cuma Filistin’e destek mitingleri yapan siz,
İsrail’i protesto eden siz,
“Kahrolsun İsrail” sloganı atan siz,
“İsrail yok edilmesi gereken bir kanser tümörü” diyen siz,
İsrail’in ürünlerine boykot çağrısı yapan siz,
“İsrail ile alış veriş haram” diye fetva veren siz,
“Direnişe devam Gazze'ye selam” diyen siz,
Her cuma çıkışı İsrail bayrağını yakan siz,
Filistin’e yardım toplayan siz,
“Filistin’in kurtuluşu ümmetin kurtuluşudur” diyen siz,
“Filistin, ümmetin kanayan yarasıdır” diyen siz,
“Filistin ve Kudüs, olmazsa olmazımızdır” diyen de siz,
İl il, köy köy, mahle mahle gezip Kudüs’ü anlatan siz,
Dergi gazete ve derneklerinizi Filistin bayrağıyla süsleyen siz,
“Mescid-i Aksa itikadi bir konudur” fetvasını veren siz,
Filistinli liderlerle fotoğraf çektiren siz,
“Filistin özgür olana dek…” pankartları açan siz,
Şeyh Ahmet Yasin’in vasiyetini seslendirenler siz,
Fethi Şikakî için besteler yapan siz,
Yahya Ayyaş’ın posterlerini çoğaltanlar siz,
Filistin’e özgürlük yürüyüşleri yapan siz,
Filistin üzerine marşlar söyleyen siz,
Filistin’i kullanarak iktidar olan siz,
“Ben var oldukça İsrail yok” diyen siz,
“Bundan sonra İsrail ile normalleşme olmaz” diyen siz,
Özür, tazminat ve Gazze’ye uygulanan ambargo şartlarını söyleyen siz,
Birilerini silmek için “İsrail ajanıdır” diyenler siz,
Birisini tekmelerken “İsrail dölü” diyen siz,
“Paralelcilere” operasyon yaparken “bunlar İsrail'in adamları” diyen siz,
“Çocukları öldürmeyi iyi bilirsiniz” diyen siz,
“İsrail'i dize getireceğiz” diyen siz,
“İsrail'i tükürüğümüzle boğarız” diyen siz,
“İsrail elimizi öpecek” diyen de siz!
Peki! Kendilerini dindar, Müslüman, ümmetin umudu gören siz akıldan yoksunlar!
Ne oldu da bir anda “İsrail’e ihtiyaç duymaya” ve “dost olmaya” karar verdiniz?
Ne oldu da İsrail’e NATO’nun yolunu açtınız?
Ne oldu da ebedi düşmana yaranmaya çalıştınız?
Ne oldu da İsrail ile ilişkilere ve “normalleşme” sürecine karşı olanları “kıskanç ve çekemeyen hainler” ilan ettiniz?
Sizde din, iman, ahlak, erdem, onur, haysiyet, akıl, mantık, feraset, kişilik, Allah ve ahret bilinci, hesap gününe iman, insanlık, adalet, hak, hukuk, doğruluk, itibar, vefa… var mı?
Size umut bağlamış olan mazlum ve Müslüman halkı kandırdınız.
Ahde vefa nedir bilemediniz. Satabildikçe dostlarınızı sattınız!
Tıpkı, Mursi’yi sattığınız gibi, Filistin’i de Gazze’yi de sattınız.
Kendi menfaatlerinizi koruma adına, dini de imanı da kitabı da peygamberi de insanlığı da ümmeti de sattınız.
“Dinciliğinizin” geldiği son nokta da Siyonistlerle akraba oldunuz ve gayri meşru olan bu ilişkinizden yeni veledi zinalar peydahlamaya can atar oldunuz.
Artık meydanlarda atacağınız son sloganınız kaldı;
"Kahrolsun Filistin, yaşasın büyük İsrail projesi direnişimiz!"
Onu da haykırın da sizde şişkinlik yapmasın!