De keremkın!

Bahir Aydın

1149 kere okundu
28 Eylül 2019 Cumartesi
9393-9882-c6eb6ea5yazi.jpg
Al-î Suud için âdeta tapınılan bir ilahın yerle bir oluşu, emperyal ve Siyonistler için ise altın yumurtlayan tavuğun yumurtadan kesilmesiydi Yemen Ensarullahı tarafından ARAMCO petrol tesislerine yapılan saldırı.
 
Böyle bir saldırı sonrası İran'a askeri bir operasyon yapmayı veya yaptırmayı düşünenlerin, İran İslam Cumhuriyetini hiç tanımadıklarını gösterir. 
 
İran İslam Cumhuriyetini; sınırları, ordusu, emniyet güçleri, insan gücü, askeri tesis ve gücünden ibaret bir devlet sanmak, köy çeşmesinden köyün ağasına elekle su taşımaya çalışan köyün ergen olmamış kız çocuğunun uğraşına benzer. 
 
İran İslam Cumhuriyetini Irak, Suriye, Libya, Afganistan, Filistin, Somali, Suud veya körfez ülkeleriyle kıyaslamaya çalışmak, şizofreni hastalığına yakalanmış insanın yaşadığı ruh halinin düştüğü duruma düşmektir. 
 
İran İslam Cumhuriyeti bir ırk, bir mezhep, bir millet ve sınırları belli bir devlet olmanın çok ötesinde Evrensel adalet düzenine giden yolun temel taşı görevini gören bir inancın merkezi konumunda.
 
Böylesi bir İran'a, 
 
"Gözlerinin üzerinde kaşı var" deme döneminin çok geride kaldığını bilmeleri gerekir. 
 
İran İslam Cumhuriyeti Welayet-i Fakih müesesesinin kurumsallaştığı ve Weliy-i Fakih'in yönetimindeki bir merkezdir. 
 
79'da Asrın Putkıran İmamı Ruhullah İmam Humeyni tarafından kurumsallaştırılan bu kutsal kurum yeryüzündeki insanlığın istifadesine sunulmuş bir nimet ve aynı zamanda çok değerli bir emanettir. 
 
Bu emanet ki (Kurum ve Kurumun başında ki İmam) müminler için öyle böyle değil,
 
Peygamberin mü'minler üzerinde haiz olduğu hak, onların bizzat kendileri hakkında haiz oldukları haktan daha fazladır. (Ahzap 33/6)
 
Resulullahın sizi çağırmasını, sizin birbirinizi davet etmenizle bir tutmayın. (Nur 24/63) Bu ilahi ayetler gibi ehemmiyet önem arz eden durumdan ibarettir. 
 
Bu ilahi emirlere lebbeyk diyen ve işin şuurunda olan yeryüzü müminleri, 
 
sizler Welayet-i Fakih'e muvafakat gösterin. Welayet-i Fakih Allah'ın Müslümanlara bir hediyesidir. 
 
"Welayet-i Fakih Uzmanlar Meclisi'nin uydurduğu bir şey değildir. Welayet-i Fakih Allah tarafindan var edilmiştir. Resulullah'ın (s.a.a) welayetinin aynısıdır" diyen İmam Humeyni'nin bu açıklamasına elbette kör ve sağır kalmayacakları gibi,
 
İran'a yapılacak herhangi bir saldırıyı da Resulullah'ın welayetine yapılmış bir saldırı olarak görürler. 
 
Yani günün emir sahibi olan Weliy-i Fakih'in bizzat kendileri hakkında haiz oldukları haktan çok daha fazla hakka sahip olduğuna inanırlar. 
 
Böyle kesin bir inanca sahip yeryüzü müminleri Weliy-ı Fakih'in kendileri üzerindeki hakkını bildikleri gibi Weliy-i Fakih'in ve kurumunun bırak bir çağrısını sadece işaretinin ne anlama geleceğini tüm hücreleriyle hisseden bir donanımla donanmışlardır. 
 
Bu idrakle donanmış bir neslin o emir sahibini yalnız bırakmaları hiç düşünülebilir mi?!
 
Evet emperyal, Siyonist ve onların bahçıvanları iyi bilmeliler ki,
 
dinidar kitlenin Peygamber ve Kerbela sonrası dönemde saltanata evrilmiş bir iktidar anlayışının çok ötesinde bugün saltanata değil Welayet-i Fakih anlayışına evrilmiş bir çağ yaşanılmakta.
 
Welayet-i Fakih ağacının altında bir araya gelmiş toplulukların yaprak dökümü döneminin aşıldığı bir çağ yaşanılmakta. 
 
Artık tağut ve müstekbirlerin egolarının yeryüzünü kaplayacak durumda olmadıkları, böylesi güçlerinin kalmadığı bir dönem yaşanılmakta. 
 
Küresel emperyal ve Siyonistlerin yeryüzünde hangi siyaseti takip ederlerse etsinler, 
Weliy-i Fakih'in siyaseti, basireti, feraseti karşısında çözüldükleri ve yıkılmaya doğru hız aldıkları dönem yaşanılmakta.
 
Anam babam sana feda olsun ya Resulullah sözünü söyleyen ashabın bugünkü varisleri,
anam babam sana feda olsun ey Resulullah'ın evladı ve müminlerin imamı olan ya İMAM HAMANEİ diyen milyon ashab ortada.
 
Örnek mi?
Lübnan, Suriye, Yemen, Nijerya, Irak, Bahreyn.
Ve dünyanın her yerinde hem de tüm renk, ırk, mezhep ve coğrafyaları içinde barındıran kitle.
 
İran'a saldırmadan önce dinleyeceğiniz son şarkınız "ben nerde yanlış yaptım"
son sözünüz, 
"biz ettik siz etmeyin" olacaktır. 
İran ise daima küresel istikbara gücünüz yetiyorsa "de keremkın" demeye devam edecektir.
 
----------------------------------------------------------------------------------------------
*De keremkın!: Hadi buyrun!
Yazarın Diğer Yazıları
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar