Bugün ortaya çıkan soru; “Suriye savaşı bitti mi, bitmedi mi?”
Ben, bu soruyu evet olarak cevaplıyorum. Savaşın bitmiş olması bir çok nedene bağlı. Bunlardan birincisi Suriye ordusunun yıllar boyu süren direnci, birçoklarının beklediği gibi çözülmemiş olması. Diğer bir neden ise Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın pozisyonundaki büyük değişim. Bu değişim Rus tilkisi Vladimir Putin'den yana.
Rakka, son büyük çatışma
Suriye'de savaşın bitmeye yakın olduğunu ifade ederken ne demek istediğimi açıklayayım: Suriye ordusunun Rakka'nın ve 50 binden fazla vatandaşın üzerindeki kuşatmayı kırması, Suriye krizindeki son büyük çatışmadır. IŞİD'in başkenti olan Rakka, Suriye ordusu ve Suriye Demokratik Güçlerinin sürdürdükleri operasyonla düşmek üzeredir. İki taraf da kente ilerleyişini sürdürmekte. Geri alınması meselesi artık haftalara değil günlere bağlı bir mesele.
El Culani yalnızlaşıyor
IŞİD ve İslami cemaatlerden söz ederken son konuşacağımız büyük il, önceki adı el Nusra olan Heyet Tahrir el Şam'ın hakimiyetinde olan idlib.
Astana'nın altıncı turunda, garantör devletlerden üçü; Rusya, İran ve Türkiye, İdlib'e askeri güç göndermede ve Heyet Tahrir el Şam'dan kurtarmada anlaştı. Birkaç günden bu yana örgütte parçalanma başladı. Türkiye'nin emriyle birçok örgüt Heyet Tahrir el Şam'dan çekildi. Muhammed el Culani, kendine bağlı kuvvetlerle beraber Türk, İran ve Rus güçleriyle tek başına karşı karşıya kaldı. Peki tek başına direnç gösterebilecek mi? Bence çok uzun bir süre direnç gösteremeyecek. Büyük ihtimal el Culani, örgütü dağıtarak, eğer kendisine izin verilirse, Türkiye'ye siyasi sığınma isteyecek.
Türkiye'nin pozisyonunda değişim
Burada en önemli nokta Türkiye.
Türkiye, Suriye ayaklanması başladığından bu yana ayaklanmanın yanında durdu. Milyarlarca doların akmasına olanak sağladı. Kendi topraklarından IŞİD'e, ÖSO'ya, el Nusra'ya ve diğer silahlı gruplara katılan on binlerce kişinin geçişine izin verdi. Türkiye, çok büyük bir değişim yaşadı. Vladimir Putin, Erdoğan'ı mekanının batı değil doğu olduğu konusunda ikna etti. 2.5 milyar dolar değerinde S-400 füzelerinin alınması, Türkiye'nin pozisyonundaki değişimin canlı örneği. Vladimir Putin'in, gelişmiş füzeleri NATO üyesi bir ülkeye stratejik ortaklıkla ilgili güvence almadan satabileceğini düşünmüyorum.
Ufukta Türkiye-Suriye yakınlaşması var
Erdoğan pozisyonunu değiştirdi ve doğuya yönelmeye, Batı ve NATO'ya karşı da sırtını dönmeye karar verdi. Bana göre değişimin sonucu Suriye-Türkiye yakınlaşması olacak. Sorun sadece zaman sorunu. Türkiye'de yayınlanan Hürriyet gazetesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Putin'in aracılığıyla başkan Esad'la gizlice buluştuğunu yazdı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan dönüşünde bu haberi yalanladı. Erdoğan, Putin'in müttefikleriyle İran'la, Hizbullah'la, Irak'la bugün daha yakın bir durumda.
(BM Suriye Temsilcisi) Steffan de Mistura savaşın bittiğini söyledi. ABD'nin son Suriye büyükelçisi Robert Ford açık bir şekilde savaşın bittiğini ve İran ve Suriye'nin kazandığını ifade etti. Suriye şimdi yeni bir mücadelede yeniden imar edilme mücadelesine girmiş bulunuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Şam'ın kalbindeki Emevi camisinde namaz dileğini gerçekleştirmesinin uzak bir ihtimal olmadığını düşünüyorum. Tabii sağ tarafında başkan Beşar Esad ve solunda ise meşhur beyaz takkesiyle Suriye Müftüsü Şeyh Hassun'la. Bütün işaretler Suriye'de savaşın bittiğini veya sonuna yaklaştığını söylüyor.
Abdulbari ATWAN
Evrensel