43652-abdulmelik-el-husi.jpg

Abdülmelik el-Husî’nin konuşmasında öne çıkan mevzular

“Kim kızarsa kızsın dünyanın öbür ucundan her istediğini yapıp bizlerin her türlü işine müdahil olacak Amerika’ya buraya gelmesi için izin veren mantığa karşıyız. Ayrıca bizler el-Kaide ve IŞİD’in her hangi bir siyasi maske altında Yemen’de görünmesinin de karşısında duracağız!”

23 Mart 2015 Pazartesi

Hasan Hüseyin Güneş

 

İNTİZAR - Bu yazı Ensarullah lideri Abdülmelik el-Husî'nin dün akşam yapmış olduğu konuşmasının genel bir çerçevesini sunmaktadır.

Konuşmasına terör saldırısında şehit düşenlere taziye sunarak ve yaralılara şifa dileyerek başladı.

Cuma günü gerçekleşen terör saldırılarının ve Aden ve Lahc'ta vuku bulan kötü olayların bölgedeki bazı güçlerin niyetini ortaya çıkarttığını söyleyen Husî lider, bu hadiselerin siyasi ve ahlaki yönlerinin bulunduğuna dikkat çekti. Abdülmelik el-Husî bu tespitiyle bizlere, Seyyid Hasan Nasrallah'ın İsrail'in Hizbullah erlerine gerçekleştirdiği son terör saldırısında kurduğu benzer cümleyi anımsattı.

Meydana gelen olayın Yemen halkını hedef almasının yanı sıra isimleri zikredilen birçok aydın ve ulemayı da hedef aldığının altını çiziyor ki daha evvelki yazımızda biz de terör eyleminin öncelikli hedeflerinden birinin bu olduğuna dikkat çekmiştik.[1] Konuşmasında camilerin hedef alınmasının ayrı bir ahlakî yoksunluk olduğuna işaret eden el-Husî, “İbadet eden ve rükû, secde hâlindeki yaşlıların ve çocukların neden öldürüldüğünün” sorgulanması gerektiğine değindi. Onun tespitine göre “Bu saldırıların camide gerçekleştirilmesinin nedeni benzerlerinin sokakta, evde vb. yerlerde de gerçekleştirilebileceği” mesajının verilmesidir. Husi, “Yemenlilerin, en emniyetli yer olması gereken yer olan camide bile güven hissetmemeleri hedeflenmiştir” diyerek, şer odaklarınca hedeflenen şeyin açıkça resmini çiziyordu.

Abdülmelik el-Husî konuşmasının devamında “Bu tür terörizmin yanı sıra, saldırıların iktisadî, siyasî ve medya sahalarında da gerçekleştirildiğini ve bu saldırıların devam etmekte olduğu”nu belirtti. Zira bundaki temel amaçlardan biri “Yemen halkını başkalarına saldıran, öldüren, başka halklara eziyet eden bir güruha dönüştürmek istenmektedir. Oysa bunlar Yemen halkının asla kabul etmeyeceği ahlakî çirkinliklerdir” diyen Abdülmelik el-Husî, Resulullah (saa)'in bizzat kendisinin Yemenlilerin iman ve hikmetine, letafet dolu kalplerine, insanlığına ve güzel ahlakına şahit olduğunun hatırlanması gerektiğinin altını çizdi.

Bu ve daha birçok özelliğe sahip Yemen halkının her sahada hedef olarak seçildiğine değinen Ensarullah lideri, “Yemenlilerin kendi vatanlarında kendilerini garip, çaresiz ve zulme uğramış hissetmelerinin amaçlandığını” dile getirdi. Tüm bunlar neden amaçlanmaktadır ve bu olanları tertip edip olacakları kendi lehine çevirmek isteyen kimlerdir o halde?

Abdülmelik el-Husî'nin yukarıdaki soruya cevabı dünya zulmü ve tuğyanın başı olan Amerika ve İsrail'den başkası değil! “Bu iki devlet Ortadoğu halklarının başına gelen her felaketten ve zulümden istifade eden şer odaklarının başını çekmektedir” diyen Ensarullah lideri, meydana gelenlerin Sadece Yemen halkına yönelik operasyonlar olmadığını, global bir plan dahilinde yürütüldüğünü belirtti ve şunları dile getirdi: “Tüm bu planlar şer odaklarının mütekebbir, firavunlaşmış istihbarat örgütleri tarafından şekillendirilmektedir.”

Diğer bazı devletlerin de bu kötü planlara maddi destek sağladığına değinen Abdülmelik el-Husî, hiç çekinmeden Suudi ve Katar isimlerini telaffuz etti. Bu iki devletin sadece Yemen'in değil, Yemen dışında da Amerika ve İsrail palanlarını desteklendiğini açıklayan Yemenli lider, “Yaptıkları maddi yardımlardan kendi halklarının yanı sıra bölge halkının istifadesine sunulması gerekirken bu tür şer ortaklıklara kalkıştıklarına” ve “Yaptıkları harcamalarla şeklî değil, gerçek anlamda bir iktisada sahip olabilicekler”ine değindi.

Bu ortak planların bir ayağının IŞİD ve el-Kaide ile gerçekleştirilmek istendiğine dikkat çeken el-Husî, ayrıca “Bu iki terör yapılanmasının güçlenmesi için siyasi ve medya desteği yanında sivil toplum örgütlerinin de kullanıldığının” altını çizdi. Bunların “Hiçbir surette insanlıktan, ahlaktan İslam'dan taraf olmadıklarının en büyük kanıtlarının gerçekleştirdikleri intihar saldırısı olduğu”nu belirten Ensarullah lideri, bu yapılanmaların hiçbir sınır tanımadıklarına işaret etti.

Gerek Cuma günü gerçekleştirilen saldırıların ve gerekse Aden ve Lahc'ta vuku bulan olayların ayrıntılarına dikkat çeken diyen Abdülmelik el-Husî, bu olayda ilk değinilmesi gereken şeyin “Yemen halkına bir saldırının gerçekleştirildiğini” ve bunun haricinde yukarıda işaret ettiğimiz “Tüm sahalarda bir saldırının devam ettiğinin bilinmesini” istedi. Ayrıca “Yemen halkı için hazırlanan zehirli yemeğin, ülkede siyasi bir durgunluk ve kaosa sebep olması nedeniyle tertip edildiğini” vurgulayan Husî lider, “Bir hafta öncesine kadar görüşmeler neticesinde ülkede bir mutabakata varılmak üzere olunduğunu” hatırlattı. Görüşmelerde istenilen şeyin “Yemen meclislerinde bir ortaklık ve birliktelik” olduğuna değinen diyen Abdülmelik el-Husî, “Karşı tarafın ne ittifakı ve ne de meselenin kesin çözümünü istediğini ve siyasi krizin kalıcı olmasını temenni ettiklerini” söyledi. Çünkü Yemen halkının her alanda bir kaosa sürüklenmesi amaçlanmıştı.

Yemen devrimcilerinin müsamahası ve sorunu çözmeye istekleri her arttığında karşı tarafın zulmü ve düşmanlığının arttığını belirten Ensarullah lideri, Yemen halkının iki seçenek arasında seçim yapması gerektiğini vurguladı:

“Ya bu hile ve desiselere göz yumup zulme, iktisadi harbe, savaşa ve terör saldırılarına katlanacaklar  -ki bu seçenek asla netice vermeyecektir- veyahut da meşru hakkını savunacak ve hürriyeti kazanacaktır ki, bu da doğru olan seçenektir; çünkü bu dinî olan tercihtir” diyen Abdülmelik el-Husî konuşmasına şöyle devam etti: “İmanımız hür ve izzetli olmamızı gerektirmektedir!”

Abdülmelik el-Husî'nin değindiği konulardan bir diğeri de Yemen Güvenlik Meclisi'nin durumu oldu. Bu konuda uzun açıklamalarda bulunan Ensarullah liderinin sadece şu cümlesi meseleyi tasvir etmek için yeterlidir: “Yemen Güvelik Meclisi kurbanın değil, celladın tarafındadır!” Yemen devlet güçlerinin olayı izlemek yerine müdahil olması gerektiğini vurgulayan el-Husî, IŞİD ve el-Kadie'nin en kötü eylemlere hazırlandığının bilinmesini istedi. Abdülmelik el-Husî ayrıca “Kim kızarsa kızsın dünyanın öbür ucundan her istediğini yapıp bizlerin her türlü işine müdahil olacak Amerika'ya buraya gelmesi için izin veren mantığa karşıyız. Ayrıca bizler el-Kaide ve IŞİD'in her hangi bir siyasi maske altında Yemen'de görünmesinin de karşısında duracağız!” açıklamasını ısrarla vurguladı.

Abdülmelik el-Husî'nin üzerinde durduğu bir başka başlık; Yemen'in Güney bölgesindeki halka saldıracakları gibi söylentilere inanılmaması gerektiği, onlara karşı bir düşmanlıklarının bulunmadığı, bilakis Güney halkının yanında yer aldıklarını ve yaşanan bu olayların ilk etapta asıl onlar için büyük bir tehlike arz ettiği şeklindeydi. “Yemen Devrim güçlerinin savunma kararının Yemen'in Güney bölgesine karşı değil, IŞİD ve el-Kaide'ye yönelik” olduğunu anlattıktan sonra, Güney'de meydana gelenlerin üzücü olduğunu ve bunun kendilerini de ilgilendirdiğinin bilinmesi gerektiğini bildirdi.

Burada birkaç dikkat çekici husus bulunuyor. Aşağıda bunlara işaret etmeye çalışalım:

1.Meydana gelen terör eylemleri Amerika ve İsrail güdümlüdür ve Suudi ve Katar'ın maddi yardımlarıyla gerçekleşmektedir.

2.Bu şer odaklarının hedefi Yemen'i kaosa sürükleyip kendileri için bir meşru müdafaa zemini hazırlamaktır.

3.Şer odaklarının planı sadece Yemen'in coğrafyasını değil iktisadi ve siyasal huzurunu da tehdit ediyor.

4.Bu şer planı Yemen içerisinden de destekleyenler bulunmaktadır. Bu dâhili bedhahlar, Husîlerin gerçekleştirdiği İslam devriminden rahatsız olanlardır. Bunların içerisinde medya ve siyasi işbirlikçiler yanında muhtemelen IŞİD ve Kaide elemanlarını koordine eden/edecek olan sivil kuruluşlar da mevcut.

5.Abdülmelik el-Husî meselenin ciddiyetinin farkında olduğundan konuşması esnasında defaatle Yemen insanının sağduyusuna değindi ve bu söylemini hadis-i şeriflerle destekledi. Zira Suriye ve Irak örneklerinden hareketle, Yemen'de de kabileler arasında bir fitnenin koparılıp savaş ve kargaşa ortamı hortlatılmak isteniyor.

6.Abdülmelik el-Husî Yemenli insanlara bunu göstermek için sık sık, yapılanların dinin ötesinde insanlıkla dahi bağdaştırılamayacağına değindi.

Peki, Husilere bağlı Yemenliler ne diyor? Almasirah kanalında halkla yapılan röportajlara göre insanlar Abdülmelik el-Husî'nin önderliğinde şüphe duymaksızın kenetlenmiş ve düşmanı karşılamak için hazırlanmaya koyulmuş durumda. Verdikleri demeçler liderleriyle birebir örtüşüyor.

 

 

 

Kategorideki Diğer Haberler
Öne Çıkan Haberler
İktibaslar